Bazen anlatmak istediklerinizi kağıda dökmeye sözcükler yetmeyebilir. Bir saman kağıdı ya da bir tuval, bir kalem ya da bir fırça; sanatçının aklı, eli, hangisine hükmedebiliyorsa o an, önce onun esiri olur, sonra eseri. Bazı yazarlar her iki orduya da hükmedebilenlerden. Hem yazıp hem çizenlere hayranlığımız sonsuz!
Travellers in a Landscape (Manzaradaki Yolcular) - Goethe (1787)
Town beside a lake (Göl kıyısındaki şehir) - Victor Hugo (1850)
Pen and ink drawing (Kalem ve mürekkep çizimi) - Marcel Proust (1910)
Untitled (İsimsiz) - Herman Hesse (1917)
Maria Nys Huxley at Siesta (Maria Nys Huxley siesta yapıyor) - Aldous Huxley (1920)
Mt. Chocorua (Chocorua Dağı) - E.E. Cummings (1938)
Times Square, 1944 (Times Meydanı, 1944) - Zelda Fitzgerald (1945)
Dr. Sax - Jack Kerouac (1952)
Self-Portrait (Oto-portre) - Flannery O’Connor (1953)
Chin Chin - Henry Miller (1965)
Trout’s Tomb (Trout'un Mezarı) - Kurt Vonnegut (2005)
Kaynak: Melville House
siz muzaffer yönlü de ekleyin yeni aşkın çocukları adlı kitabı çıktı
Yeni yorum gönder