Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Mostari: Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü sergisi



Toplam oy: 780

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi işbirliğiyle hazırlanan Mostari / Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü sergisi, 12 Temmuz – 31 Ağustos 2013 tarihleri arasında Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi (CKM)’de ziyaret edilebilir.

Sergide, yazar ve psikolog Gündüz Vassaf’ın Mostar’da geçirdiği ayları ve bir türlü ayrılamadığı, her gün başında beklediği Mostar Köprüsü anlatılıyor.

Gündüz Vassaf,  24 Ekim - 30 Kasım 2011 tarihlerinde, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde çalışırken Bosna’da yaşayan kuzeninin Mostar’daki evinde kalır. Mostar’a varışının ertesi günü, dünyanın dört bir yanından gelen herkes gibi, evrensel ününe savaş acıları da eklenmiş olan Mostar Köprüsü’nün yolunu tutar. Köprü’ye vardığında yanında taşıdığı küçük defterini çıkarıp birkaç gözlemini yazar. Bu durum daha sonra yazarda bir tutku halini alır ve Vassaf’ın Mostar’daki günleri bir türlü ayrılamadığı Köprü başında geçer. Anı diye yazmaya başladığı notlar, bir süre sonra bir köprü bekçisinin nöbet defterine dönüşür.

 

Most, Boşnakça köprü demektir. Mostari de köprü bekçisi


Vassaf, bazen yüzlerce turist arasında, bazen gece saatlerinde tek başına Köprü’yü bekler. O Köprü’yü sahiplendikçe, Köprü onu zapt eder. Köprü ona ne yaşattıysa, o da dünyasını, duygularını, düşünce ve hezeyanlarını Köprü’yle paylaşır. Ta ki bir gün Köprü onu azat edene kadar.

 

Gündüz Vassaf, Mostari / Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü sergisine yazarın şiirsel roman diye nitelediği, bu yılın başlarında Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ve sergiyle aynı adı taşıyan kitabı yol gösteriyor. Sergi, fotoğraflardan, görselleştirilmiş metinlerden, yazarın kitaptan bölümler okuduğu videodan ve yazarın Mostar’dan topladığı nesnelerden oluşuyor.

 

Küratörlüğünü ve tasarımını Sadık Karamustafa’nın üstlendiği sergideki fotoğraflar Tolga Bermek, Mehmet Umur, Gündüz Vassaf ve William Özkaptan’a, Mostar illüstrasyonları ise Ersu Pekin’e ait.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.