Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Türkiye Yayıncılar Birliği'nden açıklama: Tarihimize şimdiden karanlık izler bırakıldı



Toplam oy: 676

Kamuoyunun dikkatine,

 

Gezi Parkı eylemlerinin ardından düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok endişe verici gelişme yaşanıyor. Bu gelişmeler Gezi Parkı eylemleriyle ilişkilendiriliyor olsalar da, aslında her biri ağır ve tamiri olanaksız trajik sonuçlarını doğurabilecek, tamamen bağımsız birer sorun olarak değerlendirilmesi gereken olaylardır ve şimdiden tarihimizde karanlık izler bırakmışlardır. Endişemiz, bu birkaç haftanın ürünü olan siyasi uygulamaların yurdumuz genelinde ve halkın üzerinde onarılması zor izler, yaralar bırakması, düşünce ve ifade özgürlüğü alanını iyice daraltmasıdır.

 

Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu gazeteci ve yazarlar Gezi Parkı Direnişi’ni takip ederken polisin aşırı şiddetine uğradı, yaralandı. Görevlerini yapmaları engellendi. TV kanallarının canlı yayın yapan kameraları tahrip edildi. Birçok gazeteci, yazar ve şair gözaltına alındı.

 

Sanatçılar, yazarlar, gazeteciler Gezi Parkı Direnişi’ne destek verdikleri gerekçesi ile hedef gösteriliyor. Tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora ve BBC muhabiri Selin Girit açıkça hedef olarak gösterildiler. Sosyal medya aracılığıyla görüşlerini açıkladıkları için korkutulup, ölümle tehdit edildiler.

 

Gezi Parkı Direnişi’ni destekleyen sahne sanatçılarının TV dizilerinde, reklamlarda oynamalarının engellendiği, birçok gazetecinin işten atılmakla tehdit edildikleri haberleri geliyor.

 

Gezi Parkı Direnişi’ni canlı olarak yayınlayan televizyon kanallarına çeşitli gerekçelerle ağır para cezaları verildi, kapatılmakla tehdit edildiler.

 

Uluslararası medya, gazeteler, televizyon kanalları Gezi Parkı Direnişi’ni çok fazla haberleştirerek ya da canlı yayınlayarak içişlerimize karıştıkları gerekçesiyle hedef gösteriliyor, muhabirleri ajanlıkla suçlanıyor.

 

Sanatçıların, gazetecilerin yasalar dâhilinde yaptıklarını, işlerini, yaşamlarını sorgulamak, onları tehdit etmek hükümetin ya da kamu görevlilerinin işi değildir. Hükümetin ve kamu görevlilerinin basına yönelik tehditkâr, hedef gösteren tutumlarından vazgeçmelerini bekliyoruz.

 

Twitter ve Facebook gibi özgür iletişim ve haberleşme kanalları olan sosyal medya sitelerine yöneltilen saldırgan tutum gün geçtikçe daha da artmaktadır. Çeşitli baskı araçları, kanunlar, yönetmelikler kullanılarak sosyal medyayı kullanan vatandaşların bilgileri edinilmeye çalışılmaktadır. Twitter yoluyla haberleşen birçok kişi gözaltına alınmıştır. Sosyal medyadan haberleşmenin denetlenebilmesi ve engellenmesi amacıyla yasal düzenleme çalışmaları yapıldığı hükümet görevlilerince açıklanmıştır.

 

Gezi Parkı Direnişi’ne katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınanların evlerindeki kitaplar ve dergiler suç delili olarak toplanmaktadır. Yasal olarak yayınlanmış kitap ve dergilerin suç delili olarak toplanması, savcılık sorgulamalarında kişilere bu kitap ve dergileri neden okuduklarının sorulması uluslararası hukukta da Türk hukukunda da benzerine rastlanmayan bir uygulamadır.

 

Tüm bu tavır ve eylemler demokrasinin temel ilkelerinden olan düşünce ve ifade özgürlüğü kavramlarına olduğu gibi, 1948 yılında yani bundan tam 64 yıl önce imzalanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin çok sayıda maddesine de aykırıdır. Hükümetin ve kamu görevlilerinin, halkın özgür ifade haklarına ve mecralarına saygı göstermelerini bekliyoruz, beklemeye devam edeceğiz.

 

Saygılarımızla,

 

Türkiye Yayıncılar Birliği

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.