Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Bir yazar, genellikle tek başına kurar dünyasını, sonra o dünyada yazdıkça yazar ve ortaya çıkardığı yapıtlar yayın piyasası üzerinden okura sunulur. Uzunca bir süredir, yayın piyasasına başvurmaksızın, bir yazar yazdıklarını metalaştırıp hayatını bu yolla kazanamıyor. Artık parti yazarı da kalmadı pek, birtakım kudretli kişilerin desteklediği yazar cinsi de...
//php print_r ($fields); ?>
Patricia Highsmith’in yarattığı, edebiyat tarihinin unutulmaz antikahramanı Ripley, biri Türkçeye ilk kez çevrilen beş kitabıyla birlikte Can Yayınları’nda… Patricia Highsmith’in bütün dünyada tanınan ve beğenilen ünlü “Ripley” dizisi, Ripley ve Peşindeki Çocuk’un da çevrilmesiyle ilk defa bir bütün olarak Türkçede yayımlanmış oldu.
//php print_r ($fields); ?>
“Çok okuyan mı bilir, çok insan tanıyan mı?” Geçtiğimiz günlerde bizim kelebeğin sorduğu soru buydu. Onu iyi tanıdığım için bu sorunun bahane olduğunu, arkasından anlatmak istediği bir konunun geleceğini biliyordum.
//php print_r ($fields); ?>
Erich Maria Remarque ismini, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanından ayrı düşünmek olanaksız gibi.
//php print_r ($fields); ?>
İnsanlık mirasında yer alan tablolar; sırtladıkları fikirleri, duyguları, bazen atmosfer ve tavırları içlerinde bulundukları kültüre yedirirler. Artık bu tabloların adını anmak bile tablolardaki fırça darbelerine işlemiş zihni değerleri masaya sermeye yetmeye başlar.
//php print_r ($fields); ?>
Çocuklar muzip ama bir o kadar da kalplerine dokunan metinlere bayılırlar. Bir çocuğun edebiyattan ve kitaptan beklediği şey de budur aslında. Gökhan Özcan ismini bilenler bilir. Ve kalemindeki sadeliğin yanında derinliği de fark edenler onun metinlerinin müptelâsı olurlar.
//php print_r ($fields); ?>
2016 yılında Bertolt Brecht’in ölümünün üzerinden 60 yıl geçmiş olacak. Kuşkusuz Almanya’nın birçok yerinde ve özellikle de Brecht’in son yıllarını geçirdiği Berlin’de heyecan verici anma etkinlikleri olacaktır. Ama onun Berliner Ensemble isimli tiyatrosu, zaten 60 yıldır onun mirasını canlı tutmakla meşgul.
//php print_r ($fields); ?>
Avrupalı denizciler okyanusa açılarak –tesadüf eseri ilk adımda– keşfettikleri uzak diyarların tarihini silah zoruyla hiçe sayıp kendi kültürlerini dayatırken, anakıtaları muazzam iktidar savaşlarına, din çatışmalarına, mezhep kavgalarına sahne olmaktaydı.
//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Aydilge.
Sizlere keşfetmeniz için Antoine de Saint-Exupéry'nin Küçük Prens isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitaptan altını çizdiği cümle ise şöyle: “İnsanlar hızlı trenlere biniyorlar, ama ne aradıklarını bildikleri yok. Kaşıyor heyecanlanıyor, dönüp duruyorlar. Bunca çabaya değse bari…”
//php print_r ($fields); ?>
Yazar yönüyle veya müzisyenliğiyle öne çıkan sanatçıların, gizli kalmış diğer yeteneklerini keşfetmekte insanı cezbeden bir yan var. Marilyn Monroe'nun şiirleri de, Hans Christian Andersen'in çizimleri de, Flannery O'Connor'un karikatürleri de insanda böyle bir etki yaratıyor.