Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Sizin babanız hiç kitap yazdı mı?

Bir yazar, genellikle tek başına kurar dünyasını, sonra o dünyada yazdıkça yazar ve ortaya çıkardığı yapıtlar yayın piyasası üzerinden okura sunulur. Uzunca bir süredir, yayın piyasasına başvurmaksızın, bir yazar yazdıklarını metalaştırıp hayatını bu yolla kazanamıyor. Artık parti yazarı da kalmadı pek, birtakım kudretli kişilerin desteklediği yazar cinsi de...



DijitalDosya // Bay Ripley

Patricia Highsmith’in yarattığı, edebiyat tarihinin unutulmaz antikahramanı Ripley, biri Türkçeye ilk kez çevrilen beş kitabıyla birlikte Can Yayınları’nda… Patricia Highsmith’in bütün dünyada tanınan ve beğenilen ünlü “Ripley” dizisi, Ripley ve Peşindeki Çocuk’un da çevrilmesiyle ilk defa bir bütün olarak Türkçede yayımlanmış oldu.



Kelebek Etkisi // Edebiyat salonları ve hanımefendileri

“Çok okuyan mı bilir, çok insan tanıyan mı?” Geçtiğimiz günlerde bizim kelebeğin sorduğu soru buydu. Onu iyi tanıdığım için bu sorunun bahane olduğunu, arkasından anlatmak istediği bir konunun geleceğini biliyordum.



Başka romanları da olmalı

Erich Maria Remarque ismini, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanından ayrı düşünmek olanaksız gibi.



KararsızOkur: Resimlere ilham olan edebi eserler ve resim sanatını anlamak

İnsanlık mirasında yer alan tablolar; sırtladıkları fikirleri, duyguları, bazen atmosfer ve tavırları içlerinde bulundukları kültüre yedirirler. Artık bu tabloların adını anmak bile tablolardaki fırça darbelerine işlemiş zihni değerleri masaya sermeye yetmeye başlar.



62'den Tavşan Mı Yapalımi 191817161514131210'dan Tren Mi?

Çocuklar muzip ama bir o kadar da kalplerine dokunan metinlere bayılırlar. Bir çocuğun edebiyattan ve kitaptan beklediği şey de budur aslında. Gökhan Özcan ismini bilenler bilir. Ve kalemindeki sadeliğin yanında derinliği de fark edenler onun metinlerinin müptelâsı olurlar.



Seslerin en keskini

2016 yılında Bertolt Brecht’in ölümünün üzerinden 60 yıl geçmiş olacak. Kuşkusuz Almanya’nın birçok yerinde ve özellikle de Brecht’in son yıllarını geçirdiği Berlin’de heyecan verici anma etkinlikleri olacaktır. Ama onun Berliner Ensemble isimli tiyatrosu, zaten 60 yıldır onun mirasını canlı tutmakla meşgul.



Bu dünya bitti, kalk Mars'a gidelim

Avrupalı denizciler okyanusa açılarak –tesadüf eseri ilk adımda– keşfettikleri uzak diyarların tarihini silah zoruyla hiçe sayıp kendi kültürlerini dayatırken, anakıtaları muazzam iktidar savaşlarına, din çatışmalarına, mezhep kavgalarına sahne olmaktaydı.



Keşfet: Küçük Prens

Keşfet'in bu ayki konuğu Aydilge.


Sizlere keşfetmeniz için Antoine de Saint-Exupéry'nin Küçük Prens isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!


Bu kitaptan altını çizdiği cümle ise şöyle: “İnsanlar hızlı trenlere biniyorlar, ama ne aradıklarını bildikleri yok. Kaşıyor heyecanlanıyor, dönüp duruyorlar. Bunca çabaya değse bari…”

 



John Lennon'ın çizimleri bu kitapta!

Yazar yönüyle veya müzisyenliğiyle öne çıkan sanatçıların, gizli kalmış diğer yeteneklerini keşfetmekte insanı cezbeden bir yan var. Marilyn Monroe'nun şiirleri de, Hans Christian Andersen'in çizimleri de, Flannery O'Connor'un karikatürleri de insanda böyle bir etki yaratıyor.

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.