Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Şahane Bir Kitap Arşivi

Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar



Dünya değişiyor, bunu en çok bahçeler biliyor

Sizin bir bahçeniz var mı? Şöyle bahar geldi mi bir telaşlı hazırlık içine girdiğiniz, şu köşe fidelik olsun, bu duvar boyunca sardunyalar dolsun, geçen yıl dikilen meyve ağaçları budansın, gübrelensin, çiçekler tohuma kaçmadan tazelensin derdine düştüğünüz… Belki böylesi yoktur ama emin olun herkesin bir bahçesi vardır.



''Biz hepimiz suçluyuz''

Her şey,  Kaptan J. van Toch'un Sumatra yakınlarındaki Tana Masa adasına Hollanda gemisi Kandong Bandoeng ile yaptığı ticaret seferi ile başlar. İnci aramak için bakir ve el değmemiş bir bölge arayan Kaptan'a bu nitelikte tek bölge olan Şeytan Körfezi'ne asla uğramaması telkin edilir, zira orada tapa-tapa'lar yani Deniz cinleri vardır.



Sofralarda bahar, ruhta ve bedende şifa

Ne yersek oyuz… Bunu bilmeyenimiz mi var… Ama iş gündelik hayata ve beslenmeye gelince ne yediğimizi, niye yediğimizi bilmeden, bedenimizi ve ruhumuzu zedeleyen her şeye kucak açıyoruz kolaylıkla.



Meleklerin değdiği yerde inanç başlar...

Din, o belki de tüm kültürleri kapsayan fevkalade derinlikteki büyüleyici mitolojik masal... Neden olmasın, kendi hayal gücümüzle, kolektif bir bilinçle topraktan ve gökyüzünden, güneşten ve aydan, dostlarımız at, inek, boğa, güvercin gibi hayvanlardan esinlenerek yarattığımız, doğaya bakarak doğaüstüne çıktığımız o en derin, o en pırıltılı hikayeye inanmak...



Eleştirmen ölür, öksüz kalır yazar...

Yazar ve eleştirmen, yaratıcı yazı ve eleştiri. Diğeri olmadan anlamını kaybeden, yarım kalan, öksüz kalan verimler... Fazla söze ne gerek, Füsun Akatlı’nın ardından yaratıcı yazınımız da, yazarımız da bir parça öksüz artık.



Geniş zamanlarınızın, ferah sofraları olsun!

Rakı ve rakı mezeleri denince, hepimiz şöyle bir durup nefes alırız ilk önce, geniş ferah zamanlar istediğini biliriz çünkü bu ayrılmaz ikilinin. Belki rakının yanında azar azar yenir ama meze yapmanın hızlı, üşengeç yolları yoktur bu sofralarda. Rakı sofrasına, çeşit çeşit mezelerin bulunmasından ötürü, Farsça çeşnigar kelimesinden yakıştırılan çilingir sofrası demişiz.



Şeytan ayrıntıda, tarih sanatta

Şeytan ayrıntıda gizlidir, tarih ise elbette sanatta. Ne savaşlar ne siyasi entrikalar, bize temelde bir toplum üzerine, onun yarattığı kültür ve sanat ortamı kadar fikir verebilir.

 



"Artık incir çağındasın"

Roman sanatı, bir parça da kadının kendi dilini arayışı... Kadın yazarın bu çabası belki dişillikten kopup eril bilincin üretimine atfedilen uygarlığa karşı, onun içinden yok oluşa yazgılı bir başkaldırı, belki benliğin bir yanını yeniden yaratma adına diğer yanını körleştirme yanılgısı...



İçimizdeki hareket iblislerinin dikkatine!

Tren ve demiryolu, sanayi devriminin hiç şüphesiz en başat simgelerinden... Makine daireleri, makinistler, pistonlar, her şeyi yutarak küle ve buhara dönüştüren alevler, kömürün o sanayi tip karası ve nihayetinde hareket... İnsan yaşamını sonsuza dek değiştiren hareket... Trenin icadıyla ruhumuza girip davranışlarımıza yön veren yeni bir tür iblis!



“Hep sabaha karşı ölürüz biz!”

Remzi Ünal, yedi yıllık ayrılıktan “Yenik ve Yalnız” olarak döndüğünde de söylemiştim, Celil Oker’in gönlümüzdeki yeri ayrıdır, zira o Türk polisiyesinin önünü açan, polisiyenin yanına edebiyatı koyduran isimdir diye.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.