Kurt Vonnegut’tan söz etmeden 20. yüzyıl Amerikan edebiyatından söz edemezsiniz. 21. yüzyıl yazarlarına gelince, onlar arasında Vonnegut’tan etkilenen öylesine çok yazar var ki, 21. Yüzyıl edebiyatında da onu es geçemezsiniz! Mezbaha 5, Kedi Beşiği, Şampiyonların Kahvaltısı gibi muhteşem romanların yazarı, kariyerine kısa öyküler yazarak başlamıştı ve bu alanda da harikalar yaratıyordu.
Aşağıda göreceğiniz 8 madde, Kurt Vonnegut’un kısa öykü yazanlar için paylaştığı püf noktalarını içeriyor. Bu maddelere belki daha önce de rastgelmişsinizdir, ancak Vonnegut’un öykü yazmanın inceliklerini tahta üzerinde eğriler çizerek anlattığı videoyu görmediyseniz, muhakkak göz atın!
Vonnegut'un tahtaya çizdiği koordinat sisteminde, x ekseni öyküde geçen zamanı, y ekseni ise kahramanın mutluluğunu temsil ediyor. Bu grafik üzerinde eğrileri kullanarak, öykülerin temelinde nelerin yattığını, kendine has mizahıyla anlatıyor Vonnegut.
Kurt Vonnegut'a göre öykü yazmanın 8 püf noktası:
1. Zamanı kullanırken metne dışarıdan bakan birinin gözlüklerini tak; okurken kimse vaktinin boşa harcandığını düşünmesin.
2. Okuyucuya derinden bağ kurabileceği en az bir karakter ver.
3. Her karakterin arzu ettiği bir şey olmalı; bu bir bardak su bile olabilir.
4. Yazdığın her cümle şu ikisinden biriyle ilişkili olmalı: karakteri açığa çıkarmak ya da olay örgüsünü geliştirmek.
5. Metnin mümkün olduğunca sonuna yakın bir yerden yazmaya başla.
6. Karakterlerine karşı “sadist” ol. Onlar ne kadar masum ve tatlı olurlarsa olsunlar başlarına korkunç şeylerin gelmesini sağla ki, okuyucu onların aslında kim olduklarını görebilsin.
7. Yalnızca tek bir kişiyi memnun etmek için yaz; eğer camı açıp tüm dünyayla “aşk yapmaya” kalkışırsan, öykün zatürre kapar!
8. Okuyucuya mümkün olduğunca fazla bilgiyi, mümkün olduğunca erken ver. Merak duygusunun canı cehenneme! Okuyucular öyküde nelerin döndüğünü, bunların nerede ve ne sebeple yaşandığını tümüyle kavramalı, hatta hamamböcekleri son birkaç sayfayı kemirse bile öykünün sonunu tahmin edebilmeli!
Kaynak: Open Culture
Görsel: Mehmet İnanır
Yeni yorum gönder