Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Philip Roth’u en çok etkileyen 15 kitap




Toplam oy: 255

22 Mayıs günü, 85 yaşında hayatını kaybeden ABD’li yazar Philip Roth, New Jersey eyaletinin Newark şehrinin en tanınmış isimlerinin başında geliyordu. Bu kentte doğan dünyaca ünlü yazar, 3.500 kitaptan oluşan kişisel koleksiyonunu ölümünün ardından Newark Halk Kütüphanesi’ne bağışlayacağını geçtiğimiz yıllarda açıklamıştı.

 

 

2016 yılında Zadie Smith’in gerçekleştirdiği bir konuşmayla duyurulan bu bağış vesilesiyle yapılan röportajlarda, Roth kendi kitaplığından seçtiği, onda en çok etki bırakan 15 romanın adını vermiş ve bu kitapları ilk kez okuduğunda kaç yaşında olduğunu da paylaşmıştı.

Listeye bakınca, Philip Roth’un Rus klasiklerinin en popülerleriyle bile epey geç yaşta tanıştığını gözlemlemek mümkün. Belki de, klasiklerden eksiklerimizi kapatmak için hiçbir zaman geç değil!

 

 

 

İşte Philip Roth’u en çok etkileyen 15 kitap

 

Citizen Tom Paine – Howard Fast (14 yaşındayken okumuştu)


Finnley Wren –  Philip Wylie (16 yaşındayken okumuştu)


Look Homeward Angel – Thomas Wolfe (17 yaşında okumuştu)


Çavdar Tarlasında Çocuklar – J.D. Salinger (20 yaşında okumuştu)


The Adventures of Augie March – Saul Bellow (21 yaşında okumuştu)


Silahlara Veda – Ernest Hemingwat (23 yaşında okumuştu)


Çırak – Bernard Malamud (24 yaşında okumuştu)


Madame Bovary – Gustave Flaubert (25 yaşında okumuştu)


Ses ve Öfke – William Faulkner (25 yaşında okumuştu)


Dava – Franz Kafka (27 yaşında okumuştu)


Düşüş – Albert Camus (30 yaşında okumuştu)


Suç ve Ceza
– Fyodor Dostoyevski (35 yaşında okumuştu)


Anna Karenina – Leo Tolstoy (37 yaşında okumuştu)


Caniko – Colette (40 yaşında okumuştu)


Krokodil Sokağı – Bruno Schulz (41 yaşında okumuştu)

 

 

 

 


 

 

 

Kaynak: Open Culture & Forward

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.