“Bir zamanlar... ‘Bir kral varmış!’ diyeceklerdir hemen küçük okurlarım. ‘Yo, çocuklar, yanıldınız. Bir zamanlar bir odun parçası varmış.’ Öyle kıymetli bir odun parçası değildi, kışın sobaya, ocağa ateşi alevlendirmek ve odaları ısıtmak için atılan herhangi bir odun parçasıydı.”
Klasik bir masal başlangıcına sahipmiş gibi görünürken bir anda farklılaşan bu ilk cümleler, hikayesine yediden yetmişe herkesin aşina olduğu ‘klasik’ bir kitaba ait. Önce 1881-1882 yıllarında İtalya’da bir gazetenin çocuk sayfasında yazı dizisi şeklinde yayımlanan ve ardından gördüğü ilgi üzerine 1883 yılında kitap olarak ilk baskısı yapılan Pinokyo, hiç kuşkusuz, dünya çocuk edebiyatının başyapıtlarından biri.
Dünya çapındaki ününde, 1940 yılında devreye Walt Disney’in girmiş olmasının da payı büyük. Şu günlerde Türkçede yüzlerle ifade edilecek sayıda farklı yayınevinden çıkmış Pinokyo kitabına rastlamak mümkün. İlginç olansa, bu basımların bazılarında, kapakta yazarının ismine yer verilmemiş olması. Buradan yola çıkarak, “Pinokyo’yu yaratan kim?” diye sorulsa, cevapların büyük bir kısmı “Gepetto Usta” olacak gibi görünüyor; “peki ya Gepetto Usta’yı” diye sorsak...
Diğer kitapları bir yana, yazarlarını (yaratıcılarını) dahi gölgede bırakan karakterler, sanırım daha çok çocuk kitapları söz konusu olduğunda karşımıza çıkıyor. Küçük Kara Balık, Küçük Prens, Kibritçi Kız, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, harikalar diyarındaki Alice; çoğu zaman yazarlarını bir çırpıda söyleyemediğimiz, hatta bilmediğimiz karakterlerden bazıları... Belki de bunun sebebini çocukken dinlediğimiz, okuduğumuz hikayelere daha kolay nüfuz etmemizde ya da karakterlerle daha derin bir özdeşleşme yaşamamızda aramalıyız. O dönemlerde hikaye ve karakter o kadar etkileyicidir ki, kimin yazdığı, kimin çevirdiği ya da kimin yayımladığı pek de umurumuzda değildir galiba.
Gepetto Usta’nın alelade bir odun parçasından yaptığı kuklanın, en bilindik özelliğiyle yalan söylediğinde burnu uzayan Pinokyo'nun hikayesinde de böylesi bir etkilenme var demek. Ayrıca bu küçük kuklanın hikayesi, örneğin, çağdaş İtalyan edebiyatının başlıca temsilcilerinden kabul edilen Giorgio Manganelli’nin ‘yeniden okuma ve yeniden yazım’ olarak nitelendirilen bir paralel kitap yazmasına dahi neden olmuştur (Pinokyo’yu bölüm bölüm, ayrıntısıyla; diyalogları, karakterler için kullanılan sıfatları, mekan tasvirlerini, benzetmeleri, öğütleri hemen hemen tek tek ele alarak yeniden okuyor ve yeniden yazıyor Giorgio Manganelli söz konusu kitabında – Pinokyo: Bir Paralel Kitap, çev. Sema Rifat, Alef Yayınevi, 2011).
Hakkında yazılıp çizilenlerin sayısını ve niteliklerini, kısaca etki alanının genişliğini kestirmek gerçekten güç. Bu duruma bir diğer sebep olarak da –en azından Türkiye’de– sanırım bazı yayınevlerinin tavrını gösterebiliriz. Herhangi bir telif problemi bulunmadığı ve ‘satış garantisi’ olduğu için yalnızca klasik çocuk kitaplarını yayımlayıp diğer kitapları ‘görmezden gelen’ yayıncılar da yok değil ne de olsa. Neyse ki Pinokyo’nun yazarı’ Carlo Collodi’nin diğer kitaplarını, son iki yıldır, Yapı Kredi Yayınları arasında bulmak mümkün. Üstelik yayınevi geçtiğimiz aylarda Collodi’nin yeni bir kitabını daha yayımladı; Korkak Kumandan.
Yapı Kredi Yayınları şimdiye kadar, Pinokyo haricinde, Collodi’nin dört kitabını yayımladı. Eylül 2011’de çıkan Pembe Maymun Pepe, aslında daha önce 1964 yılında Ülkü Tamer çevirisiyle Varlık Çocuk Klasikleri dizisinde de yer almıştı; Küçük Pembe Maymun ismiyle. Ben Çocukken – Maskeli Şenlik, Büyümüş de Küçülmüş ve Korkak Kumandan kitapları ise Türkçede ilk kez yayımlanmış oldular. Hepsinde çevirmen olarak Filiz Özdem’in ve resimleyen olarak da Emine Bora’nın imzası bulunuyor.
Bu yeni kitaplarda karşımıza dikilen karakterlerin; başı beladan kurtulmayan Gigino’nun, ödül kazanmak üzere maskeli baloya katılmak isteyen Cesare ve iki erkek kardeşinin, başına dertler açmakta hiç zorlanmayan pembe maymun Pepe’nin ya da bütün derdi cesaret gösterisi yapmak olan Leoncino’nun Pinokyo kadar sevilip sevilmeyeceği konusu tartışmalı elbette ama Collodi’nin Pinokyo haricindeki hikayelerini Türkçede okuma imkanına kavuşmuş olmak sevindirici.
Anlaşılan o ki, her kitabın kapağına eklenen ‘Pinokyo’nun yazarından’ ibaresinden de kaçış yok!
güzel
Yeni yorum gönder