Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

12 Eylül’ü okumak…



Toplam oy: 796

12 Eylül askeri darbesinin 30. yıldönümüne sayılı günler kaldı. Bu yıl, öncekilerinden farklı olarak gündemin en sıcak maddesi olan anayasa referandumu tartışmalarının da zeminini oluşturan 12 Eylül’ün bu geri çekilmeyen gölgesi, aradan geçen onlarca yıla karşın öncesi ve sonrasında yaşananlarla kitaplara konu olmaya devam ediyor: Piyasaya yeni çıkan 12 Eylül temalı kitaplar, ihtilâlın yıldönümünden önce raflardaki yerlerini aldı bile.


Doğan Kitap, Eylül ayı içerisinde piyasaya 12 temalı üç yeni kitap sürdü. Haşim Akman’ın hazırladığı “Otuz Yıldır 12 Eylül” bunların ilki. “Unutmak için hatırlamak” sloganıyla yola çıkan kitapta 12 Eylül karanlığı, öncesi ve sonrasıyla yaşayanların ağzından anlatılmış. “…doğum tarihi itibariyle 12 Eylül öncesinde neler yaşandığının farkında olamayacağı için sonrasını da doğru değerlendiremeyeceği varsayılan…” genç okurları bilgilendirme hedefiyle hazırlanan kitapta, darbe öncesi dönemin aktif sol, sağ ve İslamcı unsurlarının temsilcileri, kadın hareketinin ortaya çıkışının aktör ve tanıkları ile 12 Eylül edebiyatını, müziğini ve sinemasını yapanlar tanıklıklarını paylaşıyorlar.


DÖRT İDAM BİR TANIK


Gazeteci Akın Bodur’un kaleminden okuyucuya sunulan “Dört İdam Bir Tanık” ise dönemin en karanlık sonuçlarını, idam sehpasının bir adım ötesinden yansıtıyor. Kitapta, sıkıyönetim mahkemelerinin aldığı kararla idam edilen üçü sol, biri sağ görüşlü dört mahkûmun infaz gözlemcisinin anlatımları yer alıyor. 1980-83 yılları arasında infaz edilen mahkûmların son anları, ailelerine yazdıkları son mektuplar, son arzuları gözlemci Mustafa B.’nin tanıklığıyla gün yüzüne çıkarılıyor. Bodur, mahkûmların aileleri ve arkadaşlarının görüşlerine de eserinde yer vermiş.


Doğan Kitap’tan çıkan bir diğer yeni çalışma “İngiliz Arşivlerinde 12 Eylül’ün Ayak Sesleri” de araştırmacı gazeteci Jan Devletoğlu’nun, daha önce Vatan Gazetesinde yayınladığı yazı dizisini temel alıyor. 12 Eylül ihtilâlinin öncesi ve o günkü Türkiye'nin panoraması İngiliz arşivlerindeki 2.000 belgeye dayanılarak İngilizlerin gözünden anlatılmış. Darbe öncesindeki birçok farklı sorunun İngiliz arşivlerine yansıyan yanıtları ve öngörüler Devletoğlu’nun incelediği, Birleşik Krallık Devlet Arşivleri'nde gizliliği kaldırılan Türkiye'yle ilgili 1975-1980 yıllarına ait 2 000 belgeden satırlara yansımış.


12 EYLÜL SABAHI


Heyamola Yayınları’ndan çıkan derleme kitap “12 Eylül Sabahı”, farklı siyasi görüşlerden 99 kişinin, darbe sabahına dair anlatılarından oluşuyor. “İyi ki yapıldı” diyenlerle, darbeyi haksız bulanlar 30 yıl sonra aynı kitapta buluşmuş; sağcısı, solcusu bir arada… Kimi gözünün önünde kurşuna dizilen arkadaşlarını anlatırken, kimisi ise “artık güvendeyim” diye hissettiği anları paylaşıyor. Geçtiğimiz gün İstiklâl kitabevinde imza günü yapılan kitabın editörlüğünü Ömer Asan üstlenmiş.


Bu eserlere muadil hazırlanmış bir başka kitap ise İmge Yayınları’ndan okuyucuyla buluştu geçtiğimiz günlerde. Çiğdem Sezer ve İbrahim Dizman’ın kalemiyle hayat bulan “30 Yıl, 30 Hayat”, 12 Eylül darbesinin çeşitli sonuçlarının öznesi olmuş 30 düşünürün anılarından oluşuyor. Darbenin 30. Yılında 30 ayrı hayatın 12 Eylül acıları dile getiriliyor.


BİR ARA REJİM BÜROKRATININ ANILARI


İmge Yayınları’ndan çıkan bir başka kitap ise darbeyi farklı bir yönden yakalamış. 12 Eylül’ün ardından, başkan yardımcılığını yürüttüğü Merkez Bankasının başkanlığına atanan Osman Şıklar, bu dönemde yaşadıklarını anı kitabında toplamış. “Bir Ara Rejim Bürokratının Anıları” adıyla piyasaya çıkan kitap, Şıklar’ın mevkisi gereği “darbeciler”le olan münasebetinde edindiği gözlemleri ve yaşadıklarını da barındırıyor.


Kuşkusuz darbe sonrası dönemin en çarpıcı, en korkutucu olaylarının yaşandığı ve insanlığın rafa kalktığı yerdir Diyarbakır Cezaevi. 1981-87 yılları arasında işte burada, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinde mahkûm olan tutukluların mektupları da 12 Eylül’ün 30. yılında gün yüzüne çıktı. Orhan Miroğlu’nun “Ölümden Kalıma – Diyarbakır Cezaevinden Mektuplar” adıyla çıkardığı kitap, cezaevi şartlarını, ölüm korkusunu, aşağılanmayı mahkûmların “görülmüş” mektuplarından sunuyor günümüz okuyucularına. “Çaldığınız ruhumuzun ve kirlettiğiniz bedenlerin hesabını verin!” diye seslenen kitap, Everest Yayınları’ndan çıktı.


DARBELİ KALEMLER


Bir diğer derleme çalışma ise Getto Basın Yayın’dan çıkan “Darbeli Kalemler”. 12 Eylül ile Türkiye’nin yakın tarihine damga vuran diğer iki önemli askeri darbenin ilk haftasında çeşitli gazetelerde çıkan 125 köşe yazısından oluşuyor kitap. Aralarında Uğur Mumcu, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Aziz Nesin ve Çetin Emeç gibi isimlerin de yer aldığı 65 yazarın yazıları mevcut: öngörüleri, endişeleri, yorumları ve umutlarıyla beraber elbette. Kitap, darbeler arasındaki farklılıkları da görünür kılıyor.


Mehmet İnanç Turan ve Sait Almış’ın hazırladığı, “12 Eylül Karanlığında – Ölüme Ateş Yakanlar” adıyla Kalkedon Yayıncılık’tan çıkan bir başka kitapta ise sıkıyönetim döneminde idam edilen 17 devrimcinin serüveni anlatılıyor.
Hüseyin Kaya’nın yazdığı “12 Eylül – Ergenekon’dan Çıkış İçin Son Çağrı” kitabı da Ferfir Yayınları’ndan çıktı. Kitap, 12 Eylül döneminin bir anatomisini çıkarmanın yanı sıra, gündemi meşgul eden referandum konusuna da değiniyor.


12 Eylül’ün karanlık yüzünü ortaya çıkarma güdüsüyle hazırlanmış tüm bu kitaplara ek olarak merhum gazeteci-yazar Örsan Öymen’in, ilk olarak 1987 yılında yayımlanan “Bir İhtilal Daha Var” adlı kitabı da Eylül ayında bir kere daha okuyucuyla buluştu. Artık bir klasik haline gelen bu kara mizah örneğinin yeni baskısı Doğan Kitap tarafından yapıldı.


Son 30 yılda her alanda parmak izleri bulunan 12 Eylül, her geçen gün üzerine yazılan onlarca kitabın da işaret ettiği gibi, edebiyat üzerindeki etkisini daha uzun süre yitirmeyecek gibi görünüyor… 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.