Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni



Toplam oy: 935

Genelkurmay’dan “iki dilli hayat” açıklaması

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, artık hükümetin yasal adımlar atmasını beklemeyeceklerini ve bundan böyle bölgede iki dilli bir hayat yaşanacağını söylemişti.

Bu açıklama ile ilgili olarak TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün uyarısına geçen haftaki bültenimizde yer vermiştik. Bu tartışmalara Genelkurmay Başkanlığı da katıldı ve "Dil üzerindeki tartışmaları endişeyle izliyoruz" dedi. Yapılan açıklamada, Anayasa'nın değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerinin hatırlatıldı ve dil birliğinin olmadığı durumlarda ülkelerin ağır bedeller ödediği belirtildi.


 


 Başbakan: “Bu kadar fazla yumurtan varsa omlet yap”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’te yaptığı bir açılış konuşmasında öğrenci eylemleri ile ilgili açıklama yaptı.

Erdoğan, “bağırıp çağıranların, molotofkokteyli, taş atanların” sayısının bini geçmeyeceğini belirterek, “Bu kadar fazla yumurtan varsa git fakir fukaraya dağıt, git omlet yap ye. Yazıktır. Ama düzelecek merak etmeyin. Bunlara fazla kulak asmayın. Bunların yandaş medyası var, öğrenciler üzerinden, polise saldırma üzerinden aslında bize saldırıyorlar. Bunların derdi bu… şimdi birileri çıkıyor, diyor ki 'harçlar kalksın'. Dert başka. Dert, bu ülkede bir gerilim ortamını yaratmak. Kaç kişi bunları yapan? Bu bağırıp çağıranların sayısı, bu molotof kokteyllerini atanların sayısı, bu taş atanların sayısı inanın bini geçmez. Birileri gelip bize akıl veriyor. İster sevsinler, ister sevmesinler. Ben polisimin bütün bunlar karşısındaki sabrına, tahammülüne sahip çıkıyorum, çıkacağım…” dedi.

 


 
İçişleri Bakanı: "Öğrenciler ekran görüntüsü vermek için kendini yere atıyor"

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kanal 7’de yayımlanan "Başkent Kulisi" adlı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Son aylarda üniversitelerde, belirli kesimlerde öğrencileri hareketlendirmek isteyenlerin var olduğunu belirten Atalay, bunu bildiklerini ve tespit ettiklerini kaydetti.

İstanbul’daki olaylarda da polisin sonuna kadar çaba gösterdiğini vurgulayan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Polis, belirli bir noktadan sonra öğrencileri uzaklaştırmak için gaz sıkmıştır, vurmamıştır. O yerde yatan bir kız öğrenci görüntüsü var… Onunla ilgili bir darbe yok. Çok ileri saldıran, polise vuran öğrencilerden bir kısmını gözaltına alma teşebbüsü sırasında ekran görüntüsü vermek için kendini yere atanlar da oluyor. Öğrencilerde olur bunlar…” dedi.

 


 
Eşcinselliğin konuşulduğu kanala para cezası

Osman Sınav’ın çektiği "Kılıç Günü" dizisinde eşcinselliğin yer alması, “çarpık ilişkiler” gösterildiği gerekçesiyle, yayıncısı ATV’nin ceza almasına sebep olmuştu. Şimdi de gey sahneyi canlandıran sanatçının ekranda eşcinselliği tartışması sebebiyle Habertürk kanalına ceza verildi.

Dizi Türkiye’de ilk kez eşcinsel yatak sahnesini ekranlara taşımıştı. Bu sahneyi canlandıran oyuncu Onur Ayçelik Habertürk’te eşcinselliğin konuşulduğu “Ankara Raporu” programına çıktı. RTÜK kanala 250–500 bin lira arasında ceza vermeyi kararlaştırarak kanaldan savunma istedi.

 




 

 
Savcılık özerklik taslağıyla ilgili inceleme başlattı

Demokratik Toplum Kongresi'nin Diyarbakır'da düzenlediği ‘Demokratik Özerklik Çalıştay’ı ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. Çalıştayda tartışılan 17 sayfalık ‘Demokratik Özerklik’ taslağını inceleyen savcılık, gerekli bilgileri topladıktan sonra dava açılıp açılmayacağına karar verecek.

 

 


 

 

Laz Marks’a yeni dava açıldı

Yazar Yılmaz Okumuş’un kaleme aldığı ve Karadeniz öykülerini politik bir dille kurgulayıp ‘Laz Marks’ tiplemesini canlandıran Haldun Açıksözlü, 15 Mayıs 2010’da Tunceli’de sahneye çıktı. Gösterisi sırasında Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’nın isimlerini anarak, “Bizim tarihimiz değil mi ulan... Gezmiş, Çayan, Kaypakkaya, hangi direnişin tarihini yazdılar. Diyarbakır zindanlarında mazlumların yaktığı ateş halen yanmıyor mu?” dedi. Bu ifadeler üzerine Açıksözlü’ye, ‘suçu ve suçluyu övdüğü’ iddiasıyla Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

 



 
“İşkence hayvani bir uygulama” sözleri polise hakaret sayıldı

Eski DEP milletvekili Mahmut Alınak işkence mağduru köylü Tahsin Orman’ın halini görünce “işkencenin hayvani bir uygulama” olduğunu söyledi. Alınak’a bu sözleri yüzünden Kars Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yapılan yargılama sonunda Alınak hakkında 14 ay 17 gün hapis cezasına hükmedildi. İşkencenin sorumluları hakkında ise herhangi bir dava açılmadı.



 
Onurlu bir barış mitingine hapis cezası

Diyarbakır’da, 1 Eylül 2009’da düzenlenen ‘Onurlu Bir Barışa Evet’ mitinginde, ‘terör örgütü propagandası yapıldığı’ gerekçesiyle,miting tertip komitesinde yer alan iş adamları ve sivil toplum örgütü temsilcileri hakkında dava açıldı. 

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına sanıklar Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Galip Ensarioğlu, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı ve İHD Yöneticisi Burhan Zorooğlu, Edip Yaşar, Rohat Emekçi, Vahdettin Kılıç, İbrahim Halil Öztopalan ve Selahattin Cengiz katılmadı.
Mahkeme, dokuz sanık hakkında Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçundan 10 ay hapis cezasına hükmetti.

 

 


 


 
‘Hayata dönüş’ değil ‘yaşam hakkı ihlali’

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ başvurularıyla ilgili ilk hükmüne vardı. Operasyonda yaralanan İsmail Altun’un “yaşama hakkının ihlal edildiği”ne karar verdi.

İsmail Altun operasyonun yapıldığı gün Bayrampaşa Cezaevi’nde tutukluydu. Bayrampaşa Cezaevi’nde operasyonun bilançosu, 12 tutuklunun ölümü, 50’sinin de yaralanması. Altun da ağır yaralanan tutuklulardan biriydi. Wernicke-Korsakoff’a yakalandığı saptanınca bırakıldı. Altun AİHM’e başvurdu. AİHM, ilk defa ölümle sonuçlanmayan bir vakayı ‘yaşam hakkının ihlal edilmesi’ olarak değerlendirdi. Altun’un yaralandığı şartlar hakkında çok fazla soru işareti olduğunu ve adli soruşturmanın uzun bir süreye yayılmasını eleştirdi.

 

 


 

 

BİA Medya Gözlem Raporu yayınlandı

BİA Temmuz- Ağustos- Eylül 2010 Medya Gözlem Raporu yayınlandı. 40 sayfalık raporda 520 kişinin adı geçiyor ve hak ihlallerinin sürdüğüne dikkat çekiliyor. 75'i gazeteci toplam 190 kişinin (yazar, yayıncı, siyasetçi ve yurttaş) düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek davalardan yargılandığı ifade ediliyor.

Rapora göre, üç ay boyunca düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlalden 75'i gazeteci 190 kişi yargılandı. Altı gazetecinin ise bu üç ayı yazdıkları sebebiyle hapiste geçti. Rapor, Terörle Mücadele Yasası'ndan (TMY) 138 kişinin yargılandığını, geçen sene aynı dönemde TMY’den yargılananların sayısının 25 olduğunu söylüyor. "Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basmak veya yayınlamak", "Terör örgütü propagandası yapmak" veya "Terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetini açıklamak veya yaymak veya bu yolla kişileri hedef göstermek" gibi suçlamalar yaygın.

Raporda, "Öldürülen gazeteciler", "saldırı ve tehdit", "gözaltı ve tutuklamalar", "Süregiden tutukluluk ve hükümlülükler", "basın ve ifade özgürlüğü davaları", "düzenleme ve hak aramalar", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi", "Sansüre ve tekelleşmeye tepkiler", "RTÜK uygulamaları" başlıkları yer alıyor.

Raporun tamamına ulaşmak için; http://bianet.org/files/doc_files/000/000/180/original/B%C4%B0A_2010_3_T...


 


 
Nevin Berktaş İsveç PEN onur üyesi ilan edildi

"İnancın Sınandığı Zor Mekanlar: Hücreler" kitabında "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla 10 ay hapse mahkum edilen yazar Nevin Berktaş, 3 Kasım 2010’dan beri Bakırköy Çocuk ve Kadın Cezaevi’nde. Berktaş cezaevindeyken İsveç PEN tarafından onur üyesi ilan edildi.

Berktaş yapılan hesap hatası yüzünden şu anda tamamen boş yere hapiste yatıyor. Çünkü aldığı cezaların toplamından da uzun bir süreyi zaten yatmıştı. Berktaş’ın başından geçenlerin anlatıldığı broşüre ulaşmak için:
http://www.antenna-tr.org/Sites.aspx?SiteID=29&mod=article&cID=134&ID=3111

 


 

 

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

Sanık                                             : Nedim Şener
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 28 Aralık 2010, saat: 10:30
Açıklama                                     :  Bu dava Nedim Şener'in Milliyet gazetesinde yayınlanan "Emniyet'ten iki ilginç şema" başlıklı haberi nedeniyle yayınlandı. Savcılık iddianamede, "Ergenekon Örgütü" kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında kişilerin suçlu olarak damgalanmalarını sağlayacak şekilde görüntülerini yayınlayarak gizlilik şartına uyulmadığını belirtti.

Sanık                                             : İsmail Saymaz
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 28 Aralık 2010, saat: 11:15
Açıklama                                     :  Bu dava, Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz'ın eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili, Susurluk hükümlüsü ve "Ergenekon" davası sanığı İbrahim Şahin hakkında yaptığı haberler nedeniyle açıldı.

Sanık                                             : Temel Demirer
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 30 Aralık 2010, saat: 09:00
Açıklama                                     :  20 Ocak 2007'de Hrant Dink'in öldürülmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan yaklaşık 800 kişiye konuşan ve “Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur” diyen yazar Temel Demirer hakkında, Ankara Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün suç duyurusunun ardından, dava açıldı.

Sanık                                             : Aysel Tuğluk
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 30 Aralık 2010, saat: 09:00
Açıklama                                      :  İlgili dava Tuğluk’un çeşitli yerlerde yaptığı 12 ayrı konuşması nedeniyle açıldı. Tuğluk'un toplam 70 yıl hapsi isteniyor.

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

•    Radikal gazetesinde, Balyoz soruşturmasıyla ilgili operasyonların devam ettiği tarihte yayımlanan 'Hükümeti devirecek miydiniz?' başlıklı haber nedeniyle muhabir Serkan Ocak ve Ertan Kılıç hakkında açılan davaya Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 28 Nisan 2011, saat:09.35’e ertelendi.
•    Şair ve yazar Ataol Behramoğlu' nun konuk olarak katıldığı, CNN Türk televizyonunda yayınlanan "Tarafsız Bölge" programında yaptığı konuşmayla ilgili olarak AKP ve Tayyip Erdoğan tarafından açılan manevi tazminat davasına Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 31 Mart 2011’e ertelendi.
•    Şebnem Korur Fincancı hakkında "Birgün.net" adlı sitede yaptığı röportajında söyledikleri nedeniyle açılan dava, Şişli 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Fincancı hakkında beraat kararı verdi.
•    Nedim Şener hakkında 'Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' isimli kitabın yazarı olduğu için açılan dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Şener hakkında beraat kararı verdi.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.