Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Elif Şafak: "Burroughs’u savunma sırası Türkiye’nin"



Toplam oy: 767
William S. Burroughs
Sel Yayıncılık

The Guardian’daki köşe yazılarına devam eden Elif Şafak, bu hafta Burroughs’un Yumuşak Makine’sinin yayıncısı ve çevirmeni aleyhinde açılan davaya değindi. 

 

Beat Kuşağı yazarları ve William Burroughs’la çocukluğunda Türkiye’de para biriktirip Katmandu’ya gitmek üzere gitar dersleri veren Amerikalı müzik hocası sayesinde tanıştığını anlatan Şafak, Burroughs ve diğer Beat Kuşağı yazarlarının başta Amerika’da olmak üzere kültürel yaşama katkılarının çoğunlukla unutulduğunu söylüyor: “Kendi sırtında taşıdığın vatan, kendi kendini sürgün etme, köksüzlük ve dışarıdanlık. Süregelen etkilerinin sınırları yok. Londra’daki müzik gruplarını, Prag’daki ayaklanmaları, Paris’teki grafiti sanatçılarını etkilediler, İstanbul’da bile onları takip eden gençlerden oluşan bir yeraltı kültürü var.”

 

Burroughs’un benzer soruşturmalarla Amerika’da da kendisinin de bizatihi karşılaşmış olduğunu ve o zaman mahkemelerde onu Norman Mailer ve Alan Ginsberg gibi yazarların savunduğunu hatırlatan Şafak, “Burroughs’un romanı için ayağa kalkma ve savunma sırası Türkiye’nin” diyor. 

 

Elif Şafak, Batı basınının olaya Türkiye’deki ifade özgürlüğü çerçevesinde yaklaştığını ancak bunun bir neden değil sonuç olduğunun altını çiziyor: “Modern Türkiye’nin bugün karşı karşıya kaldığı temel ikilem devlet-birey ilişkisidir. Türkiye güçlü bir devlet geleneğinin ve görece olarak zayıf bir sivil toplumun var olduğu bir ülke. Bu, devleti kendi ‘oğullarını’ yani milleti koruyacak, kontrol edecek, onlara rehberlik edecek bir baba gibi görmek meselesidir. Eğer vatandaşlarınıza güvenirseniz, neyi okuyup okumayacaklarını seçmeyi onlara bırakırsınız. Eğer güvenmezseniz, onları iç ve dış kaynaklara karşı korursunuz, onları kelimelerden korursunuz. Bu nedenle bir devlet kurumu 'kitapta bir konu bütünlüğü olmadığı, gelişigüzel kaleme alınarak anlatım bütünlüğüne de riayet edilmediği' tespitinde bulunabiliyor.”

 

Şafak bu sorunu aşmak için yeni, demokratik bir anayasaya olan ihtiyacın altını çiziyor: “Bugün Türkiye’de yazarlar, şairler, sanatçılar, karikatüristler, gazeteciler ve yayıncılar canlı ve dinamik bir kültürel dünyada çalışıyorlar. Ama mevcut yasalar hala Demokles’in Kılıcı gibi başımızın üzerinde sallanıyor. İrfan Sancı’nın karşılaştığı durum bir kez daha yeni, ilerici ve daha demokratik bir anayasaya olan acil ihtiyacı gösteriyor. Var olan anayasa 1980 darbesinin ürünü ve onun sınırlarını yansıtıyor. Ayrıca yasalarda her zaman ifade özgürlüğünün ve kişisel özgürlüklerin aleyhine işleyen boşluklar var. Türkiye’nin gençleri kitapların yasaklanmadığı, yayıncıların yargılanmadığı, sanatın hoşgörüsüzlükle karşılanmadığı bir ülkede yaşamayı hak ediyorlar.”

 

İrfan Sancı, diğer pek çok yayıncı gibi, daha önce de çeşitli nedenlerle açılan davalara maruz kalmış, yayımladığı kitaplar toplatılmış, yasaklanmış ya da poşete konmuştu.  Şimdi de söz konusu kurulun raporuna dayandırılarak açılan davada kitabın çevirmeni Süha Sertabiboğlu ile duruşma tarihinin kesinleşmesini bekliyor.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.