Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Geçen haftanın düşünce özgürlüğü ihlalleri (15 Temmuz 2011)



Toplam oy: 741

 

Davaya dahil olmak isterken davalık oldu

 

Festus Okey, 20 Ağustos 2007’de Beyoğlu Polis Merkezi’nde polis Cengiz Yıldız’ın silahından çıkan kurşunla ölmüştü. Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davada üç senedir öldürülen kişinin gerçek Festus Okey olup olmadığını belirlenemediği için ilerleme sağlanamadı. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına ilk duruşmadan bu yana davaya müdahil olmak isteyen avukat Güray Dağ’ın bu talebi reddedilmişti. Avukat Dağ’a NTV’de yayınlanan bir programda sarf ettiği sözler sebebiyle ‘adil yargıyı etkileme’ iddiasıyla dava açıldı. Dağ şunları söylemişti:


 
“Davayı unutturup sonrasında beraat kararı verilirse temyiz eden olmayacağı için polis aklanacak. Davaya müdahil olamadığımız için temyiz etme şansımız yok. Savcının da temyiz edeceğini düşünmüyorum. Kolluk varsa yargı kendini taraf görüyor”

 

 


 
 

JİTEM’in varlığı resmen kabul edildi

 


Pek çok faili meçhul cinayetten sorumlu tutulmasına rağmen varlığı sürekli inkar edilen Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) biriminin varlığı nihayet resmi olarak kabul edildi. JİTEM soruşturması, emekli albay Arif Doğan’ın açıklamaları nedeniyle başlatılmıştı. Cumhuriyet savcısı Hakan Yüksel’in soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazdığı yazılar cevaplandı. Cevaplarda JİTEM’in varlığı kabul ediliyor ancak 1990 yılında sonlandırıldığı belirtiliyor. Oluşumun, İçişleri Bakanlığının onayı olmadan ve Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınmadan, Jandarma Genel Komutanlığının kendi inisiyatifiyle kurulduğu ifade ediliyor.

 

İçişleri Bakanlığı da konu hakkında bir açıklama yaparak 1987 yılında, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı bünyesinde 'Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı' kurulduğunu, söz konusu birimin adının 1988 yılında 'Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı'(JİTEM) olarak değiştirildiğini belirtti. Bakanlık, 1990’da reorganize edilen oluşumun Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’na dönüştürülmüş olup, çalışmalarına bu doğrultuda devam ettiğini söyledi.

 

 


 

 

Türkçe soyadı zorunluluğu

 

Favlus Ay isimli Süryani vatandaş adını ve soyadını Paulus Bartuma olarak değiştirmek için dava açtı. Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi, 1934'te çıkarılan Soyadı Kanunu'nda yer alan “yabancı ırk ve millet isimleriyle soyadı alınamaz” ifadesine dayanarak, Süryanice soyadı alınamayacağı hükmüne vardı. Favlus Ay, düzenlemenin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtince dava Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi bir oy farkla yasa koyucunun ulus bütünlüğünü korumak için bu tarz düzenlemeler yapma hakkı olduğu kararına vardı.


 
Karara karşı oy kullanan yüksek mahkeme başkanı Haşim Kılıç, Engin Yıldırım ile birlikte hazırladığı karşı oy gerekçesinde 1934 yılında anlaşılabilir olan düzenlemenin artık bütünleştirici olma vasfını yitirdiğini, bu kararla farklı etnik ve dini kimliklerin yok sayıldığını savundu.  Başkanvekili Osman Paksüt de mahkemenin kararına “Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarında ırk’ı referans alan bir kuralın mevcudiyetini sürdürmesi olanaklı değildir” sözleriyle şerh düştü.

 

 


 

Firari sanık aynı yerdeymiş


 
2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal etkinlikleri için kente gelen yazar, ozan ve düşünürlerin konakladığı Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi sonucu otelin 33 konuğu, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici hayatını kaybetmişti. Olayların kışkırtıcısı olduğu gerekçesiyle katliamın bir numaralı sanığı kabul edilen ve kırmızı bültenle aranan dönemin Refah Partili Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak 18 yıldır bulunamıyordu. Erçakmak, Sivas’ın en işlek caddesi üzerinde, valilik binasına 400, Fethi Akyüz Polis Merkezi’ne 500, Madımak Oteli’ne ise sadece 600 metre uzaklıkta bulunan oğlunun evinde öldü.

 

 


 

Değiştirilen yer adları raporu


 
TESEV Demokratikleşme Programı, ‘Azınlık hakları’ çalışma alanı kapsamında Türkiye’de cumhuriyet döneminde ismi değiştirilmiş yerleşim alanlarına dair raporunu yayınladı. Sevan Nişanyan tarafından kaleme alınan rapor, “Hayali Coğrafyalar: Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Değiştirilen Yer Adları” adını taşıyor. Raporda cumhuriyet tarihi boyunca farklı dönemlerde Türkiye hükümetlerinin yer isimlerini değiştirirken izlemiş olduğu siyaset, bu siyasetin dayandığı ideoloji,  hükümetlerin yer isimleri politikaları ile azınlıklar, Kürt sorunu, diğer vatandaşlık politikaları ve kültürel konular arasındaki ilişki ortaya konuyor.

 

 


 

Evrimci biyoloğa erişim yasağı kaldırıldı

 

Evrim üzerine çalışmalarıyla tanınan dünyaca ünlü biyolog Prof. Richard Dawkins'e ait http://richarddawkins.net/ adlı Internet sitesi Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararı ile 3 Eylül 2008’de erişime kapatılmıştı. Karar, evrim teorisini çürütmeye yönelik yayınlar yapan Adnan Oktar’ın sitede kendisine hakaret edildiğini iddia etmesi üzerine alınmıştı. 4. Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi 30 Haziran 2011’de davayı reddederek web sitesinin üzerindeki tedbir kararı kaldırdı.

 

 


 

İfade özgürlüğünün önündeki engeller

 

Avrupa İnsan Hakları Komiserliği son aylarda Türkiye’den gelen şikayetler üzerine “Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğü” başlığı altında bir rapor hazırladı. 12 Temmuz’da Strasbourg'da açıklanan raporda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ifade özgürlüğü konusundaki hükümlerinin Türk yargısı tarafından gerektiği gibi uygulanmadığı, uygulanması için Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nda kapsamlı değişikliğe gidilmesi gerektiği belirtildi. Anayasa Mahkemesi’ne, Anayasa'nın milletlerarası antlaşmaların uygunluğuyla ilgili 90'ıncı maddesini yeterince kullanmadığı eleştirisi getirilen raporda 1982 anayasasının tüm siyasi ve sivil aktörlerle işbirliği içinde değiştirilmesi çağrısında bulunuldu. Ayrıca Terörle Mücadele Yasası uygulamaları ile RTÜK kararlarının AİHM’de mahkumiyet getirdiği hatırlatıldı.

 

 


 

 

 Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları

 
Sanık                               : Fehmi Korkmaz, Mustafa Kemal Çelik, Maşallah Dağ
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Batman 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 19 Temmuz 2011 Saat: 09:00
Açıklama                            : İlgili dava, Mahsum Korkmaz'ın hayatı hakkında ailesi ile yapılan röportaj nedeniyle Batman Postası gazetesi sahibi M. Kemal Çelik , Mahsum Korkmaz'ın abisi Fehmi Korkmaz ve ablası Maşallah Dağ hakkında açıldı. Sanıklar TCK 215 ve 218. Maddelerden yargılanıyor.
 
Davacı                                         : Ali Suat Ertosun
Davalı                                         : Selçuk Kozağaçlı
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 19 Temmuz 2011 Saat: 09:30
 Açıklama                            : Bu dava Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın 19 Aralık 2000 tarihinde yaşanan cezaevi katliamlarının dokuzuncu yıldönümünde yapmış olduğu basın açıklamasında Ali Suat Ertosun'a hakaret ettiği gerekçesi ile açıldı.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.