Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Osman Olcay Yazıcı toprağa verildi



Toplam oy: 744

Şair ve yazar Osman Olcay Yazıcı, İstanbul'da toprağa verildi. Bayram ziyareti amacıyla gittiği Samsun'dan İstanbul'a döndüğü sırada otobüste kalp krizi geçirerek, kaldırıldığı hastanede vefat eden Osman Olcay Yazıcı (57) için Zeytinburnu Emine İnanç Vakfı Camisi'nde öğle vakti tören düzenlendi. Burada kılınan cenaze namazının ardından Yazıcı'nın naaşı bir süre eller üzerinde taşınarak cenaze arabasına konuldu.
Yazıcı'nın naaşı, daha sonra götürüldüğü Topkapı Mezarlığı'nda defnedildi.Törene, Yazıcı'nın eşi Songül Yazıcı, oğlu Abdullah Oğuz Yazıcı, kızı Feyza Yazıcı, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihat Vardan, MÜSİAD Genel Sekreteri Nihat Alayoğlu, Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Servet Kabaklı, sanat ve edebiyat camiasından Yavuz Bülent Bakiler, Prof. Dr. Ümit Meriç, Dursun Gürlek, Türkiye Gazetesi'nden Yazıcı'nın çalışma arkadaşları ve vatandaşlar katıldı.
Tören sırasında basın mensuplarına açıklama yapan İstanbul İl Kültür Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Yazıcı gibi bir kültür adamının vefat etmesinin herkese hüzün verdiğini anlatarak, Türkiye'de kültür adamlarının sayısının fazla olmadığını ve herkesin dünyanın fani olduğuna dair dersler çıkarması gerektiğini kaydetti.
Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan da, Yazıcı'nın topluma sürekli pozitif enerji yayan bir insan olduğunu ifade ederek, ''Osman Olcay Yazıcı'nın kötümserlik, yakınından, uzağından geçmemiştir. En zor şartlarda bile etrafına bir ışık sunar ve orayı gülşene çevirirdi. Öyle inanıyorum ki gittiği yerde gülşen içerisinde olacak. Edebiyat dünyası ise onun bıraktıklarıyla yetinecek'' dedi.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı Genel Sekreteri Şekip Avdagiç de, ajansta birlikte çalıştıklarını, Yazıcı'nın daha önce de MÜSİAD'daki çalışmalarından faydalandıklarını anlattı. Avdagiç, Yazıcı'nın dünyadan erken yaşta ayrıldığını, eksikliğini her zaman hissedeceğini belirterek, sanat camiasına ve ailesine baş sağlığı dileğinde bulundu.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.