Bu yıl dünyada ilk kez İstanbul’da gerçekleştirilen Avrupa Yazarlar Parlamentosu’nun (AYP) “Naipaul vakası”na kilitlenmiş olması, toplantının düzenleyicilerini de hayal kırıklığına uğrattı. AYP düzenleyicilerinden, İstanbul 2010 AKB Ajansı Edebiyat Yönetmeni Ahmet Kot, “toplantının normalleşmesi gerektiğini” söyledi.
Bugün yayımlanacak bir “İstanbul Deklarasyonu” ile son bulacak olan AYP, başlamadan yaklaşık bir hafta önce “Naipaul vakası”yla gündeme gelmiş, konuyla ilgili çeşitli görüşler ortaya atılmıştı.
Yalnızca açılış konuşmalarının değil, toplantı kapsamındaki bir dizi komisyonun da gündeminden düşmeyen Naipaul, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen AYP’ye damgasını vurmuş gibi görünüyor. Ancak toplantının düzenleyicilerinden Ahmet Kot, bu durumdan bir hayli rahatsız. “İki yıllık hazırlık sürecinin sonunun bu olmaması gerektiğini” ifade eden Kot, “Artık normalleşsin bu toplantı” diyor, çünkü hedefleri sürekliliği sağlamak. Biz de tam da bu nedenle, toplantının unutulan kısmını, yani “toplantının kendisini” konuştuk.
AYP’nin iki yıllık sıkı bir hazırlık sürecinin ardından hayata geçtiğini anlatan Kot, “Bu yılki talihsizlikleri, toplantının ilk kez düzenleniyor olmasına bağlıyorum. Her yeni işte bu gibi durumlar yaşanabilir. Bu projenin geleceğinin, bugünden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Umuyorum ki bu çalışma süreklilik kazanır” dedi.
Farklı yazarlar farklı konular
Bu yıldan başlayarak her yıl, farklı yazarlar ve gündemdeki farklı edebiyat başlıklarıyla değişecek bir yapı hedeflediklerini ifade eden Kot, “Her yıl farklı seslerle edebiyat, sanat, kültür dünyasının nabzının İstanbul’da atmasını sağlayacağız” değerlendirmesini yaptı. Kot, sözlerini şöyle sürdürdü: “100’ün üzerindeki katılımcıyı seçme aşamasında geniş bir liste hazırladık, her ülkeden. Söz konusu yazarların, ülkelerindeki önem sırası, farklı ve yeni ses olması gibi çeşitli ilkeleri göz önünde bulundurduk. 70’i tamamladığımızda, geri kalan 30 Türk yazarı da aynı kriterlere dayanarak davet ettik. Önümüzdeki yıllarda da çağırmadığımız yazarları çağıracağız.”
Avrupa’da ‘ara toplantılar’
Kot, toplantı kapsamındaki konu başlıklarının, “önem sırasına ve gündemle olan ilişkisine göre” seçildiğini belirterek, “AYP’ye ilişkin izlenimim, davet ettiğimiz yazarların, hemen her konuda, çok geniş açıda düşüncelerinin olduğu yönünde... Çok güzel görüşler ortaya çıkıyor” dedi. AYP’nin önümüzdeki dönemlerde genişletilerek Avrupa ülkelerinde de “ara toplantılar” şeklinde devam edeceğini anlatan Kot, ana toplantının yine İstanbul’da yapılacağını söyledi.
Kot, Naipaul konusunda “son söz” olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Parlamento, çoksesliliğin de ötesinde, tüm seslere yer verilmesi anlamına geliyor ki bu yaklaşımın, İstanbul’un yapısı ile de örtüşeceği için biz bu parlamentoyu, Avrupa’nın fikir ve edebiyat merkezi olarak İstanbul’u görmek istememiz nedeniyle burada düzenledik. Naipaul konusunda yaşanan tartışmalar, hedefini aşarak bu tartışmaları başlatan yazar arkadaşlarımızın dahi istemediği bir şekle büründü. Ancak Naipaul yaşı dolayısıyla, sanatçı kırılganlığı ile gelmedi diye düşünüyorum, yine de bunu bir tepki olarak algılamıyoruz. Zaten Naipaul gelmesin diyenler de, yazarın gelmeyeceğini açıklamasından sonra, kendileri ile baş başa kaldıklarında, ‘gelebilirdi de, tartışabilirdik’ diye düşünmeye başladılar.”
Kot, Naipaul tartışmalarında siyasi çevrelerin herhangi bir baskısına uğramadıklarını da sözlerine ekledi.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi / Meltem Yılmaz
Yeni yorum gönder