Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Yüz yıllık yayıncılık: Gallimard



Toplam oy: 787
Kurulduğundan bu yana bastığı binlerce kitap, 1300 çalışanı, yılda 300 milyon Avro'luk cirosuyla Fransa'nın üç büyük yayınevinden biri olan Gallimard'ın önemli bir özelliği de bağımsızlığını koruyor olması. Gallimard bugün 36 Nobel, 35 Goncourt, 10 Pulitzer, 28 Femina, 17 Renaudot ödüllü yazara sahip.

 

Fransa'nın en saygın edebiyat ve kültür yayıncısı Gallimard bu yıl 100. yaşını kutluyor. Ulusal bir kutlama düzeyine ulaşan etkinlikler bütün bir yıla yayıldı. Kutlamalar 15 Haziran'da Gallimard'ın bulunduğu sokağa yayınevinin kurucusu Gaston Gallimard'ın (1881-1975) adının verilmesiyle doruk noktasına ulaştı. Ünlü edebiyat eleştirmeni ve TV programcısı Bernard Pivot'nun deyişiyle, Gallimard'ın tarihi Fransız edebiyat tarihiyle neredeyse özdeşleşmiş bulunuyor. Yayınevi ve kurucusu yıl boyunca başta François Mitterrand Ulusal Kütüphanesi'nde açılan sergi olmak üzere onlarca kitap, konferans, açık oturum ve belgesel filmle anılıyor.



Her şey, 1947'de Nobel Edebiyat ödülünü alacak olan André Gide'in 5 arkadaşıyla kurduğu La Nouvelle Revue Française (NRF) serüveniyle başlar. İlk sayısı Kasım 1908'de yayınlanan derginin yönetimi bir iç sorun yaşayınca, NRF 1 Şubat 1909'da yeni bir ilk numarayla sil baştan yapar. Dergi çevresinde toplanan Paul Claudel, Paul Valéry gibi sanatçılar kısa bir süre sonra gerek kendi çalışmalarını, gerek başkalarını yayınlamak için bir yayınevi fikrinde birleşirler. Bunun
için paralı ama söz dinleyecek bir hami ararlar. Niyetleri basit bir yayın tezgâhı, yayıncı dükkânı kurmaktır. Bu iş için buldukları kişilik, Gaston Gallimard dört dörtlük bir entelektüel olmasa da, rantiye babasının popüler Varyete tiyatrosu sayesinde belli bir işletmecilik deneyimi olan, tiyatro, edebiyat ve genelde sanattan hoşlanan genç bir bohem burjuvadır.



Ne var ki, aynı zamanda sıkı bir Gide hayranı olan Gallimard hiç de beklendiği gibi uysal bir hami çıkmayacaktır. Gaston nitelikli yayıncılıkla, satış ve pazarlama kaygılarını ustalıkla bağdaştıracak olağanüstü bir işletmeci ve yönetici kimliğe sahiptir. 31 Mayıs 1911'de NRF'e eklemlenerek kurulan NRF yayınları Gide ve Schlumberger'in 3000'er franklık katılımlarıyla 1913'te Gallimard yayınları şirketine dönüşecek ve çok kısa bir sürede benzersiz bir saygınlık ve ticari başarı yakalayacaktır.



Proust Vakası



Yayınevinin ilk kitapları Claudel'in "Rehine", Gide'in "Isabelle", Charles-Louis Philippe'in "Anne ve Çocuk" ile Saintleger Leger'nin (daha sonraki adıyla Saint-John Perse) "Övgüler" başlıklı eserleri olacaktır. 1919'da "Gallimard" adını alarak anonim şirkete dönüşen yayınevi NRF'in yanı sıra değişik süreli yayınlar çıkardığı gibi, kitap yayınlarına farklı kategoriler ekler. Marcel Proust'un aynı yıl Goncourt ödülünü kazanacak "Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde" adlı romanıyla ilk büyük satış, ticari başarı sağlanır. Ancak Proust'un Gallimard'a gelişi bir olaydır. Hiç bilinmeyen bir yazar olan Proust "Swannlar'ın Tarafı"nın elyazmasının basılması dileğiyle Gide'e iletir. İşi başından aşkın Gide sayfaları üstünkörü karıştırdıktan sonra, "Bu metinde çok fazla dük, düşes sözü geçiyor" deyip metni reddeder. Koca Gide bir süre sonra Gallimard'ın bastırmasıyla Proust'tan özür dilemek zorunda kalacaktır. Bu olay büyük mesleki hatalara örnek olarak yayıncılık tarihine geçmiştir.



Başarının Anahtarları

 

Pierre Assouline, Roger Grenier, Philippe Sollers gibi yazar ve uzmanlar, Gaston Gallimard'ın başarısının çok farklı duyarlık ve eğilimlerden yazar ve düşünürleri aynı potada toparlayabilme dehasında yattığında hemfikirdirler. Yayınevi, Aragon, Nazım Hikmet, Prévert ve Sartre gibi çağımızın en önde gelen angaje yazarları ile Drieu la Rochelle ve Céline gibi muhafazakâr, hatta ayrımcı, anti-semitist metinlere imza atmış yazarları, yaratıcı özelliklerini ön plana çıkartarak bünyesinde yaşatabilmiştir.



Şimdiye kadar 36 Nobel, 35 Goncourt, 10 Pulitzer, 28 Femina, 17 Renaudot ödüllü yazarı bünyesinde barındıran Gallimard'ın yalnızca 2010'da yayınladığı 1400 eserden 51'i farklı edebiyat ve yayın ödülü kazanmıştır. 250 kadar dizi ve süreli yayınıyla tam bir yayın devi olan ve aile şirketi olma ilkesinden hiç vazgeçmeyen Gallimard'a bugün yılda ortalama 7 bin dosya yollanıyor.



Kurulduğundan bu yana bastığı 40 bini aşkın kitabı, 1300 çalışanı, yılda 300 milyon Avroluk cirosuyla Fransa'nın üçüncü en büyük yayınevi olan Gallimard'ın bir başka özelliği de, her türlü mali, sanayi veya ticari gruptan bağımsız oluşu. Tercih ve yayın politikalarından asla ödün vermeyen yayınevi, 1921'de bizzat Gaston Gallimard'ın oluşturduğu ön okuma komitesiyle alanında çok sayıda yeniliğe de imza atmış bir kuruluş.



"Gallimard'ın 100. yaşı" dolayısıyla hazırlanan ve Arte kanalında gösterilen bir belgeselde yayınevinin bugünkü başkanı, 1988'de babası Claude Gallimard'dan nöbeti devralan torun Antoine Gallimard kurumun sürekliliğini ve geleceğe yönelik güvenini şöyle açıklıyor: "Yarının, hatta günümüzün büyüklerini bulmanın bir yolu da dünkülerin tavsiye ve yönlendirmelerini dinlemek. Örneğin Albert Camus'yü André Malraux tanıtmıştı. Yaşar Kemal, Orhan Pamuk'u önerdi. Milan Kundera bize bir sürü genci tanıttı... Bizim sırrımız NRF ruhunda, yani Jonathan Littell'dan (2006'da Goncourt kazanan Amerikalı-Fransız yazar) Harry Potter'a nitelik ile verimlilik arasındaki uyumu sağlayabilmekte yatmaktadır."

 

 

(Uğur Hüküm, Cumhuriyet)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.