Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Yazarlar


Hande Öğüt

İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Çeşitli gazete, dergi ve televizyon programlarında editör olarak görev aldı. Hayalet Gemi, gergindergi ve altzine’de öyküleri yayımlandı. “Erotik Öyküler”, (Antoloji/Haz: Halil Gökhan, Okuyanus Yayınları, 2003 ), “Şimdi Seni Konuşuyorduk Selim İleri Kitabı” (Kolektif/Haz: Handan İnci, Doğan Kitapçılık, 2007), “Şiddete Karşı Anlatılar” (Kolektif/Mor Çatı, 2009), “Bedende Kıpırdanmalar” (Der: Gülnur Elçik, Tuğba B. Özenç, Varlık Yayınları, 2010) adlı kitaplara yazılarıyla katkıda bulundu. “Kadın Öykülerinde İstanbul” (Sel Yayınları, 2008) ve “Kadın Öykülerinde Doğu” (Sel Yayınları, 2011) adlı iki antoloji hazırladı “Bomonti’den Harbiye’ye” adlı kitabı (Heyamola Yayınları) 2010’da yayımlandı. Eşikcini, Pazartesi, Virgül dergilerinde yazdı. Yazmaya devam ettiği yayınlar ve internet siteleri: Radikal Kitap, Varlık, Mesele, Milliyet Sanat, Bibliotech, Kaos GL, Cogito, Kitap-lık, Amargi, Feminist Politika, Psikeart, İFSAK Fotoğraf ve Sinema Dergisi, Sabitfikir, Memlekent, Notos Edebiyat, Fotoritim, SanatLog.

 

 

Tüm Yazıları

Markiz, tarihin gölgesinde kalmış, ikincilleştirilmiş kadınların hikayelerini kurmacalaştırarak onlara söz hakkı tanıyan, bir kadın olarak yaşadıkları öznel deneyimi aktarmaları için alan açan Sibylle Knauss’un dilimize çevrilen ilk romanı.

Punk şair, deneysel romancı, performans sanatçısı, anarşist, feminist olarak tanımlandı Kathy Acker. Ama o tüm bu sıfatlara karşıydı. Deneyselliği küçümsüyor, eril romanla alay ediyordu.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.