Marjolijn Hof: Yavaş yavaş pişirmeyi ve yavaş yavaş yazmayı seviyorum
İTEF - İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali'nin üçüncü yılında, Sabit Fikir her hafta festivalin katılımcısı olan bir edebiyatçıyla söyleşi yayımlayamaya devam ediyor. Bu haftaki söyleşimiz, Hollandalı yazar Marjolijn Hof ile…
Sizi okumamış olanlar için eserlerinizi tanıtmak istesek, genel anlamda bir bütünlük yaratabilir miyiz? Ne yazarsınız, neyi yazarsınız?
Çocuk kitapları yazıyorum. Realist kitaplar yazmakla tanınırım ama elbette daha fazlası da var.
Bu yıl İTEF - İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nde sizi davetli yazar olarak göreceğiz. Festival teması “Şehir ve Yemek”ten yola çıkarak, bize bağdaştırdığınız bir şehir ve yemek örneği verebilir misiniz?
Zaanstad’da yaşıyorum. Flemenkçe’de şeytan keki anlamına gelen deuvels kakor kelimelerinden türetilmiş duivekater adında özel bir şekerli ekmek çeşidimiz var. İyi pişirildiğinde çok lezzetli, özenilmediğinde ise korkunç derecede kuru ve gevrek.
Gastronomiyle aranız nasıl? Yemek yapma sanatı ve edebiyat arasında bir bağlantı kurulabilir mi?
Sağlıklı ve doğal yiyecekleri tercih ediyorum; hatta mümkünse etsiz yemekler. Birçok insanın sağlıklı, doğal ve etsiz yemeklerin sıkıcı olduğunu düşündüklerini biliyorum ama tam tersi. Saf malzemeler kullanırsanız ve özen gösterirseniz, bu şekilde yemek oldukça ilginç olabiliyor. Yazmak için de, yemek pişirmek için de sabırlı olmanız gerekli; en azından ben böyle yapıyorum. Yavaş yavaş pişirmeyi ve yavaş yavaş yazmayı seviyorum.
Salt yazarak hayat kazanmak mümkün mü? Hayatınızı yazarak kazanabiliyor musunuz? Ya da kazanıyorsanız, bu bir tercih mi sizin için?
Yalnızca yazarak hayat kazanmak çok zor. Ben deniyorum. İşi olan bir eşim var ve bu da bana yardımcı oluyor.
Okurlar genelde, okudukları yazarların okuduklarıyla da ilgilenir. Siz kimleri okuyorsunuz?
Çok sayıda isim var. Zamana, mekâna ve ruh halime göre değişiyor. Bazı isimleri aralıklarla hatta. Halldór Laxness’ın çevrilmiş tüm eserlerini okuyorum. Carson McCullers’ın işlerini beğeniyorum. Çocuk kitabı yazarlarına gelecek olursak: Arnold Lobel, Astrid Lindgren, Shaun Tan. Ama çoğunlukla klasiklerden ; Joyce, Mann, Ovidius, Proust, Tolstoy, Pessoa. Bir süre önce, daha sonrası için sakladığım eserleri okuma kararı aldım. İşte o “daha sonra” şu an.
Yazarların her okuyucudan daha çok başucu kitabı vardır. Siz hangi kitabı yazmış olmayı isterdiniz?
Hayranı olduğum yazarlar ve kitaplar var ancak, kesinlike her yazarın kendi kitabını yazmış olmasından dolayı mutluyum. Şu ara başucumda 12 tane kitap duruyor.
Alelâde bir obje hakkında yazarak, birçok şeyi değiştirebileceğinizi söyleseler, hangi objeyi kullanırsınız?
Kimin ne dediği pek umrumda değil açıkçası. Edebiyatın en önemli çıkış noktalarından biri de bu.
Okuyucular, yazarların kendilerini gördüğünde farklı tepkiler veriyor. Kimi şaşırıyor, kimi hayal kırıklığına uğruyor, kimi hayatının aşkını bulmuş gibi oluyor. Okuyuculara önsöz takdim etmek adına bize, ne giyersiniz, ne yersiniz, ne içersiniz kısaca anlatabilir misiniz?
Savurganlık konusunda yeteneğim yok; kıyafetlerde, yemekte ya da içki kültüründe. Muhteşem bir elbise giymiş, yemek olarak et tercih eden ve abartılı şekilde şarap içen birisini görürseniz, bilin ki; o ben değilim.
Söyleşi: Sevgi Demir
Marjolijn Hof kimdir?
Hollanda’nın Krommenie şehrinde yaşayan yazar, az kelimeyle çok şey analatabilmesiyle kendinden söz ettiriyor.“Yazar olmak hep düşlerimdeydi,” diyor Marjolijn Hof. Düşlemekten hiç vazgeçmediği için olsa gerek, önce mesleki eğitimini çocuk ve erişkinlere yönelik kitaplar konusunda uzmanlaştığı kütüphaneciliğe kaydırıp, 1999 yılında da her yaşta çocuğa yönelik kitaplar kaleme almaya başlayarak hep düşlediği şeyi gerçekleştirmiş oldu. Geçtigitti Geçtigitti Geçtigitti adlı ilk kitabının yayımlanışının ardından Gouden Uil Çocuk Edebiyatı, Gouden Uil Genç Okuyucu ve Gouden Griff 2007, Zaanse Cultuurprijs 2007 gibi dört büyük ulusal ödülün yanı sıra, Fransa Gironde Genç Okurlar Ödülü 2009, Almanya Gençlik Yazını Enstitüsü-Ayın Kitabı Ödülü 2009 gibi uluslararası platformda aldığı ödüllerle başarısını taçlandırdı. Ülkemizde Hayy Kitap’tan çıkan Geçtigitti Geçtigitti Geçtigitti başta İngilizce, Almanca, Fransızca ve Portekizce olmak üzere pek çok dile çevrildi.
Yeni yorum gönder