Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Shifra Horn: İsrail’de sadece kitap yazarak geçinmek neredeyse imkânsız


İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali'nin üçüncü yılında, Sabit Fikir her hafta festivalin katılımcısı olan bir edebiyatçıyla söyleşi yayımlayamaya devam ediyor.  Üçüncü söyleşimizi İsrailli yazar Shifra Horn ile...


Sizi okumamış olanlar için eserlerinizi tanıtmak istesek, genel anlamda bir bütünlük yaratabilir miyiz? Ne yazarsınız, neyi yazarsınız?

Genelde, antik şehirler olan Kudüs’teki veya Yafo’daki, kadınların hikayelerini anlatan, tarihi romanlar yazıyorum. O romanların birçoğu, sürreal dünyanın içinde kaybolacak bir sürreal gerçeklik şeklinde yazıldılar. Son romanım, ‘Ode to Joy’ (Hazza Methiye), benim ilk çağdaş eserim ve bir aşk hikayesi. 2002 kışında Kudüs’te, Intifada (isyan) sırasında orada olan bir anne ve çocuğu hakkında. Ayrıca 3 kitabım ve 2 çocuk kitabım var.

 

Bu yıl İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nde sizi davetli yazar olarak göreceğiz. Festival teması “Şehir ve Yemek”ten yola çıkarak, bize bağdaştırdığınız bir şehir ve yemek örneği verebilir misiniz?

İyi bir tabak humus ve falafel Kudüs’ün hem batısı hem doğusuyla bağlantılıdır. Yapanlar arasında, dünyanın en iyi falafel yapımcısının kim olduğuna dair bir rekabet var ve birçok yer kendilerini Falafel Kralı veya Humus Şampiyonu şeklinde, abartılı kelimelerle tanıtıyorlar.

 

Gastronomiyle aranız nasıl? Yemek yapma sanatı ve edebiyat arasında bir bağlantı kurulabilir mi?

Japonya’da yaşarken bir restoranım vardı ve evet, gastronomiyle çok ilgiliyim ve hem edebiyatın hem yemek yapma sanatının yaratıcı şeyler olduklarını ve birbirleriyle bağlantılı olduklarını düşünüyorum.  Çoğu zaman kitaplarımda yemeklerden bahsediyorum ve hatta bazen tariflerini bile veriyorum. Şu sıralar, Kudüs’te, benim tariflerimden birini kullanmakta olan bir restoran bile var – pilav ve çam fıstığıyla doldurulmuş dut yaprağı dolması yapıyorlar.

 

Salt yazarak hayat kazanmak mümkün mü? Hayatınızı yazarak kazanabiliyor musunuz? Ya da kazanıyorsanız, bu bir tercih mi sizin için?

Maalesef, İsrail’de en çok satan yazarlardan biri olmama ve kitaplarımın birçok dile çevrilmiş olmasına rağmen, sadece kitap yazarak geçinmek neredeyse imkânsız. Bir kitabı yazmam ve onun yayınlanma süreci yaklaşık üç yılı buluyor, ben de ara dönemlerde edebiyatla ilgili konferanslar vererek ve İsrail’in en ünlü gazetelerinden birinde kitap eleştirmenliği yaparak para kazanıyorum.

Okurlar genelde, okudukları yazarların okuduklarıyla da ilgilenir. Siz kimleri okuyorsunuz?

Özellikle Garcia Marquez olmak üzere, Güney Amerikalı yazarlarla ilgiliyim, bunun yanında, Gunter Grass gibi, savaştan sonra ortaya çıkmış Alman yazarlarını okumayı da seviyorum. Ayrıca, Michael Chabon gibi genç yazarların yazdığı değerli, çağdaş kitaplara da çok sık rastlıyorum.

 

Yazarların her okuyucudan daha çok başucu kitabı vardır. Siz hangi kitabı yazmış olmayı isterdiniz?

Hans Fallada’dan “Alone in Berlin” (Berlin’de Tek Başına).

Alelâde bir obje hakkında yazarak, bir çok şeyi değiştirebileceğinizi söyleseler, hangi objeyi ya da konuyu kullanırsınız?

İnsanlar arasındaki uyumu ve anlayışı, ve tarihteki bazı korkunç seneleri tersine çevirebilmeyi.

Okuyucular, yazarların kendilerini gördüğünde farklı tepkiler veriyor. Kimi şaşırıyor, kimi hayal kırıklığına uğruyor, kimi hayatının aşkını bulmuş gibi oluyor. Okuyuculara önsöz takdim etmek adına bize, ne giyersiniz, ne yersiniz, ne içersiniz kısaca anlatabilir misiniz?

Kot pantolon ve tişört giydiğim zaman kendimi rahat hissettiğim için bunları tercih ediyorum ama özel günler için en iyi kıyafetlerimi giymeyi de seviyorum. Halâ et yiyor olmama rağmen genelde vejetaryen yemekleri tercih ediyorum. Ortadoğu Mutfağı’nı seviyorum. Genelde maden suyu ve yeşil çay içiyorum.


Söyleşi: Sevgi Demir

 

 


 

Shifra Horn Kimdir?

 

Shifra Horn, İsrail’in en çok satan romancılarından biridir. Hebrew Üniversitesi, İncil ve Tevrat Araştırmaları ve Arkeoloji bölümü mezunu olan Horn’un romanları birçok dile çevrilmiştir. Tel Aviv’de doğan yazar şimdilerde Kudüs’te yaşamaktadır. Romanları Four Mothers (Dört Anne), The Fairiest Among Women ( Kadınların En Güzeli), Tamara Walks On Water (Tamara Suyun Üzerinde Yürüdü), Ode To Joy. Kurgu Dışı: Shalom Japan, Cats (Kediler), A Love Story (Bir Aşk Öyküsü), The New Zealand Experience (Yeni Zelanda Deneyimi). Çocuk Kitabı: The Perfect Pet (Harika Ev Hayvanı). Horn, gerek İsrail’de, gerekse de diğer ülkelerde birçok ödül kazandı. Bunların arasında bütün kitapları için kazandığı Kitap Yayıncıları Birliği’nin Altın ve Platin Ödülleri, WIZO-İsrail Ödülü ve Edebiyat dalında 2004 yılı Başbakanlık ödülü yer almaktadır. 2006 yılında “Ode To Joy” için İsrail edebiyatının en saygın ödüllerinden biri olan İtalyan (ADEI) ödülünü kazandı. Kitapları İngilizce, Fransızca, Flemenkçe, Almanca, İtalyanca, Yunanca, Estonyaca, Çince ve Türkçe’ye çevrilmiştir.




Toplam oy: 693

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.