Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Umberto Eco o çok nadir insanlardandı. İlgilendiği konuya yönelik müthiş tutkusu, araştırmacılığı, aradıklarının peşinde dolaştığı kentler, kütüphaneler; çok hızlı okuyabilme becerisi, mükemmel bir hafıza, dur durak bilmez bir enerjiyle üretim... Biyolojik olarak farklı bir canlı olduğu kesindi.
//php print_r ($fields); ?>
Butik yayıncılık edebiyat okurunun ve farklı okumaların peşine düşenlerin can simidi, tek çaresi. Sorunlu yayın dünyamız içinde var olmaları bile kendi başlarına birer mucize niteliğinde.
//php print_r ($fields); ?>
Uzun yıllar kitap tanıtım yazıları kaleme aldım. Kaleme aldığım metnin okuduğum kitabı henüz okumayanları gözeten bir tanıtım yazısı olduğunun da her daim farkındaydım. Ancak kitabını tanıttığım yazarlardan “eleştiri yazısı” için teşekkür mesajları almaya başlayınca bir şeylerin yanlış gittiğini düşünmeye başladım. Çünkü kaleme aldığım metinler birer eleştiri değildi.
//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Murat Daltaban.
Sizlere keşfetmeniz için Hakan Günday'ın Daha isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitaptan altını çizdiği cümle ise şöyle: "Babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım."
//php print_r ($fields); ?>
Romana bakmanın yolları
Ersan Üldes’in Zafiyet Kuramı, romanın sınırlarını genişleten oldukça farklı bir kitap. Düzenlenişi, konusu, taşlamaları, “cin fikirleri”yle oldukça yenilikçi bir tutum sergilenmiş ve edebiyat dünyasının merak edilen kimi magazinsel yanları da metne dâhil edilmiş.
//php print_r ($fields); ?>
Hikmet Hükümenoğlu’nu tam da yeni romanını yayınevine teslim etmeden önce, son düzeltileri yaptığı bir zamanda ziyaret ettik. Bir anlamda, fotoğraf çekmek için çalışmasını kısa bir süreliğine bölmüş olduk!
//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz J. M. Coetzee'yi niçin okuyorsunuz?
//php print_r ($fields); ?>
Aslında Türkçedeki “çizgi roman” sözcüğü çok daha geniş bir alanı kapsama kapasitesine sahip olduğu için, İngilizcedeki gibi “comics”-“graphic novel” ayrımı yapmamıza pek gerek yok gibi görünüyor.
//php print_r ($fields); ?>
Birileri çok satar, çok ve uzun satar, birileri çok satanlara bakar. Öyle mi gerçekten? Destekli ya da desteksiz çok satan kitapların kendi yazarlarını ve yayıncılarını beslemekten başka işlevi yok mudur? Aslına bakarsanız var.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat, doğduğu günden beri gerçeği arıyor. Gerçeği bulmak çünkü adaleti, çünkü insanı bulmak demek aynı zamanda... Ya da şöyle söylenebilir, edebiyat gerçeği bozuyor, çünkü gerçek hayatta insanı da, adaleti de bulmak çoğu zaman imkansız... Ondan mıdır bilinmez, edebiyat, hukuk eğitimi almış yazarlarla, suçun ve zanın hikayeleriyle dolu.