Şiir Arşivi

Şiir
//php print_r ($fields); ?>
Sanki nasıl gitseydik! belki, örtük sabahların yurduna.
Sonra, yağmurlar başlarken...
İşte orada, sevişecek zamanımız asla olmadı.
En mutena köşen ki, o deniz; durmadan öldüğümüz, kıyısında.
Şimdi bak ve gör!
Bizi adam eden o yaz, bir çıkrık gibi iniyor gecenin kuyusuna.
Köpeklerin taze kemiğini sıyırırken...

//php print_r ($fields); ?>
I.
Taşları eriterek önümüze döşüyor, yürüyüp gidiyoruz
-“Son oyalanmasını göstermeyi kim keşfetmiş ilkin?”
-“Çok köke inen bir soru bu, binayı çökertir, kovun bunu…”
Demek ki ben, sesimi asıp can çekiştirmeye yazgılıyım.
Çünkü başıyla oynanmış bazımızın, eti yavaş yavaş kelle olmuş
Büyüdüğü doğru ağaçların ama doğru değil çocukların

//php print_r ($fields); ?>
hürmüz bir delikanlıya ağladım
ellerimi aldı
elleri çocuk
boynumdan öptü
mahçup
bizimdi gece
geçmişin perdesini aralar
her damla
hürmüz delikanlıya ağladım
ilk rengimi gördü
leylak
yaprak döktü gözlerimde
bir ağaç
sesim ağrıyla kafiyelendi
ve suçlu annem
başını öne eğdi
geç

//php print_r ($fields); ?>
Kargaşa kapısında
Çer çöp
İnsafsız kursak
Tarihsiz çocuk
Yüzünde buruk bir su
Proteinsiz sessiz elbisesiz
Geçiyordu eskimiş bahçelerden
Mümkün olacak kadar safça
Karnında babası
Uzayda kalmış kalbi
Transfer oluyor, zıplıyor
Böğürüyor ortalıkta
Zor bulunan kıyılarda
Kirli denizlerde

//php print_r ($fields); ?>
Nerden niçin mi geldim
Bilmeden bir şey diyemem, ya siz?
Hem hiç önemli değil
Geldim, yer açtılar, oturdum
Girip çıkanlar vardı
Zaten ben geldiğimde.

//php print_r ($fields); ?>
Sen çocukluğumun yok ülkesinde
sevecen bir albatros kuşuydun,
elimi bırakınca yittim kendi içimde bile;
bilmezdim yine de yalnızlıktan yorulacağımı.
Sen bütün anneler gibi telaşlıydın

//php print_r ($fields); ?>
Haritadan silinmeseydi Varto’ya da giderdim
Haritadan silinmiş nice yerlere gittim
Sözcüklerden bir yurt kurdum kendime
Ağır ağır inşa ettim
Her kitap bir bölgeydi
Leylâ İçanadolu
Gül Güney’di ve kendim
Taşları Efes’ten değil
Anadil’den getirdim
Ne Doğu ne Batı’ydım
Daha çok Anadolu
Gömleğim yerli kumaştan

//php print_r ($fields); ?>
1. İstasyon kahvesinde vakit orta-şekerli
kahvesini içerken bile
sürer insanın yalnızlığı …
2. Çınarların yaşları gölgelerinden büyük
Birbirine karışmış mayıs serçelerinin sesleri
ne erkeği belli ne de dişisi
öyle içkenler ki sevişmelerinde

//php print_r ($fields); ?>
Ağrıyan bir yanım deniz hâlâ
Ölü suları bırakıp da geldim
Kim bilir lodosçudur soykütüğüm
Kollarımı iki yana açsam
İki kadırga direği öyle sessiz
Öyle uğultulu gece gündüz
Toprak sahipleri topraklarındaydı hâlâ
Kente lodos kapısından girdim
Yanımda beyaz bir geyik
Kimse bir geyikle geldiğime inanmadı
Ne patlak gözlü bankerler

//php print_r ($fields); ?>
Olmadığın yerlerde buldum seni, ya olduğun yer nedir
Kanatlar verdin denizine ruhunun, ya düştüğüm yer nedir
Düştüğüm bir yer değil, rüyasında ihtiyarın bir meyhane
Sefilim içtiğim gözyaşın, südün mey, ya meyger nedir
Meyger ışıktan bir sefil, başka yok sunacak kendi kanından
Gül katilidir aşıklar, kefenleri kızılca, mezarları nerdedir
