Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Söylenenlere göre, Nobel Edebiyat Ödülünü kazandığını bildirmek isteyen yetkililer, Patrick Modiano’ya bir süre ulaşamamışlar. Sonradan anlaşılıyor ki yürüyüşe çıkmış Modiano; belki de Türkçeye ilk çevrilen Yıkıntı Çiçekleri novellasının başlangıç cümlelerindeki kahramanı gibi Paris sokaklarında dolanıyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Yıllar sonra eski bir arkadaşla karşılaşmaya benziyor biraz. Onu tanıyorsunuzdur, hikayesini az çok hatırlıyorsunuzdur, hatta belki de hiç unutmamışsınızdır zaten. Ama şimdi biraz değişik bir halde çıkmıştır karşınıza. Ufak tefek yeniliklerle belki...
//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Zabel Yesayan'ı niçin okuyorsunuz?
//php print_r ($fields); ?>
*Paul de Senneville/Mariage d'Amour (Aşk Evliliği) bu yazıya eşlik edebilir.
//php print_r ($fields); ?>
Çocukluktan gençliğe geçiş hakkında yazmış olan romancılar arasında, en sevilen ve belki de en gizemli yazardır 1919 doğumlu Jerome David (J. D.) Salinger. Günümüz düzeninin başlangıç noktalarından, 20.
//php print_r ($fields); ?>
Belki de bu köşenin ele aldığı ilk kitap olmalıydı Burcu Dündar’ın çalışması. Ama Can Yayınları’nın “minikitaplar”ı, hem güncel oluşlarıyla hem de dikkatleri üzerlerine çeken tsarımlarıyla buna izin vermemişti geçen ay!
//php print_r ($fields); ?>
Diyabet son yıllarda görülme sıklığı hızla artan bir sorun. Halk arasında şeker hastalığı olarak da anılan bu zorlu hastalık, çocuklardan yaşlılara ve hatta hamilelere kadar pek çok insanı etkiliyor. Üstelik sadece ilaç kullanmak yeterli değil, sağlıklı bir hayat sürmek istiyorsanız, yaşam biçiminizde köklü değişiklikler yapmanızı da gerektiriyor.
//php print_r ($fields); ?>
İstanbul’da yaz mevsiminin ayak sesleri duyuluyordu. Üniversitedeki bahar döneminin son dersinde felsefe hocam Cemil Güzey, okuma listesi çıkardı. Uzayıp giden listede bir kitap ismi hemen gözüme çarptı; Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar. Bu üç kelimeyi yan yana okuyunca heyecanlanmıştım.
//php print_r ($fields); ?>
Bazı romanlar vardır ki, kahramanları çocuk olsa dahi sadece çocuklar için değil, büyüklere de “büyüklüğü” öğretmek üzerine yazılmıştır. Yetişkin dünyasının rekabete açık düzenini içinde barındırması bile çocuk okuru yetişkin olmaya hazırlamak içindir. Küçük Prens hemen aklımıza gelenlerden, Exupery’nin başyapıtı.
//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’de hem siyaset hem de sosyoloji, ötekinin korkusu üzerinden kurulageldi. Her siyasi ve toplumsal grubun bir ya da daha fazla düşmanı var. Her grup kendi inancına düşmanlarının güçlenmesi -bazen bir ülke kurması, bazen iktidara gelmesi, bazen kendi inançlarını yok etmesi, bazen de ülkeyi bir başka ülkenin sosyal koşullarına çevirmesi- korkusuyla bağlanıyor.