Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

			


İletişim Yayınları

Genesis



Vasat
Toplam oy: 444

Edebiyat tarihi içerisinde yer alan "tarihî roman", başka türlü söylersek "Büyük Ulusal Anlatı", Türk edebiyat tarihi içinde etkili bir tür olarak biçimlenmiştir. Bunun başlıca nedeni, imparatorluğun çöküş/çözülüş sürecinde intelligentsia'nın yaşadığı reaksiyoner ruh halidir. Bu ruh hali "Bosna'nın ilhakı... Trablusgarb, Balkan faciası ve Dünya Savaşı, yenilgi..." ile beslenirken, karşımıza "93'ten beri yoğunlaşan kasvetli atmosferi dayanılmaz bir kâbusa dönüştüren bir süreç" çıkar.

Osmanlı kimliğinin zımnî olarak tükenişi, hayatı bir şekilde devam ettirmenin, ona sarılmanın bir yolu olarak Türk kimliğinin öne çıkartılması; dilin, Türkçe'nin entelektüel tartışmaların konusu olarak ele alınması, yaşanılan "kaybı" telafi etmeye yönelik çabalardır. Bu telafi çabaları "millî bir tarih" ihtiyacını zorunlu kılar. Geçmiş, "tarih" olarak icat ve inşa edilirken, o "tarih"in popüler bir anlatı biçiminde tedavüle sokulması da gerekli olur.

Edebiyat, hem "Büyük Ulusal Anlatı"nın kurgusunu, biçimini, ahengini geliştirme hem de popüler alıcılarına ulaştığında, işlevini layıkıyla yerine getirebilmek için hamaset edebiyatından bol bol yararlanmış, daha doğrusu, bunun yeterli bir geleneği bulunmadığı için, kendileri büyük ölçüde yaratmışlardır. Murat Belge, Genesis'te edebiyatın bu "vitrini"ni ele alırken, milliyetçi, muhafazakâr, İslâmcı yazarların "Türk tarihî romanı"nı nasıl tefriş ettiklerini inceliyor.



Bu kitabı idefix'ten sayın alın

Yorumlar

Yorum Gönder

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.