1913’de Cezair’in Mondovi kentinde dünyaya gelen Albert Camus’nün bugüne kadar çok az fotoğrafı yayınlanmıştı. Şimdi bu büyük yazarın bilinmeyen yanlarına ışık tutan fotoğraf ve belgeleri kızı Catherine Jean Camus tarafından yayınlandı.
'Fotoğraf ve belgelerle Albert Camus' adlı kuşe baskı kitap adeta bir aile fotoğraf albumü ve yazarın bir düşünürden öte, bir eş, baba ve sıradan bir insan olduğunu vurguluyor. Fotoğrafların yanına dipnotlar da düşen kızı Catherine Camus kitabın ön sözünde, "Yaşamak hareket etmektir, kendini özgür hisseden bir babaya sahip olmak çok hoşuma gidiyor. Camus hakkında bir gerçekliğe sahip değilim“ diyor. Catherine Camus, babasının sadece bir romancı değil, oyuncu, editör, gazeteci, senaryo ve deneme yazarı, yönetmen ve filozof olduğunun da altını çiziyor. Kişisel arşivini neden kamuoyuna açtığını da şu sözlerle dile getiriyor: ''Gülüşü, hayata aldırış etmeyişi, cömertliğini yeniden bulmak, bana hayatın yolunu açan bu özenli ve sıcak kalpli insanla yeniden karşılaşmak için.“
Cezayir Fransa ikilemi
Kitapta yer alan fotoğrafların bir bölümü Albert Camus‘nün ikinci eşi Francine’e ait. Bu fotoğraflar da aslında çapkın olarak anılan yazarın bir kadına duyduğu sadık aşk ve yakınlığı göstermesi açısından ilgi çekici. Kitapta, Camus’nun 1957 yılında Nobel Edebiyat ödülünü aldıktan sonra yeni bir kitaba başlamak için verdiği içsel mücadeleye de geniş yer verilmiş. Camus ödülün ardından 'İlk Adam' adlı romanını kaleme almıştı. 1951-59 yılları arasında yazdığı günlüğüne Camus en sevdiği on kelimeyi not etmiş; dünya, acı, toprak, anne, insanlar, çöl, gurur, yaz ve deniz. Bu kelimelerde bile Camus’nün Cezayir ve Fransa arasında yaşadığı ikilemi hissetmek mümkün.
Şimdi Camus zamanı
Hatırlanacağı üzerek 1954 yılında başlayan Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında Albert Camus, bir süre sonra Fransa’dan yana tavır koymuştu. Kuzey Afrika’da başlayan isyanın aslında Mısır önderliğindeki yeni Arap emperyalizminin ve batıya saldıran Sovyetler Birliği’nin işi olduğunu düşünüyordu. Cezayir’in özerk olmasını savunuyor, bütünüyle bağımsız olmasını desteklemiyordu. Ama savaş sırasında ölüm cezasına çarptırılan Cezayirlilerin kurtulması için de gizlice çalıştı. Camus‘nün Nobel ödül töreninde yaptığı konuşma da Fransa ve Cezayir arasındaki ikilemi yansıttığı için eleştirilere neden olmuştu. Sadece eserlerine ayna tutması değil, Mağrip’deki ayaklanmaları daha iyi anlamak için de Albert Camus’nün yaşamına ışık tutan, şimdilik Fransızca ve Almancası olan bu kitabı Türkçeye kazandırmakta yarar var. Şimdi Camus okuma zamanı...
Yeni yorum gönder