Kitap tasarımcılarıyla söyleşi: Beş soru ve kitabın bir "başka boyut"u
Okur olarak kitaplarla kurduğumuz ilişki, bir süre sonra başka bir boyut kazanıyor; kitabevlerinde saatlerce vakit geçirmeler, okunup sevilen kitabın ilk baskısını aramalar, “başucu” yazarımız yayınevi değiştirdiğinde kitaplarının yeni kapak tasarımlarını dört gözle beklemeler ise; kitaplar ile okurlar arasında kurulmaya başlanan bu “başka boyutun” gözle görülen delilleri bir bakıma. Biz de bu “başka boyutun” kapılarını biraz daha aralayıp kitapların arzu edilen birer nesneye dönüşmesinde büyük pay sahibi olan kitap/kapak tasarımcılarıyla konuştuk.
Türkiye’de kitap kapakları, içinde bulunduğu coğrafyaya ve Batı’ya kıyasla sizce ne durumda? Yeterli önem veriliyor mu? Hangi üsluplar ön plana çıkıyor?
Suat AYSU Türkiye’de başarılı kitap kapakları örnekleri mevcut. Son dönemde güzel kapaklar yapılıyor... Her geçen gün daha fazla önem veriliyor, bu hissediliyor. Üslup olarak, tek bir üslup söz konusu değil, tipografik, foto/kolaj, gotik, popart gibi akımlar ön plana çıkıyor.
MELİS ROZENTAL Türkiye'nin coğrafi konumu için homojen bir yapıdan söz edemeyiz. Kuzeyden güneye, Batıdan Doğuya çok farklı etkileşimler var. İran başka, Rusya başka, Yunanistan bambaşka... Kıyaslayacak olursak, Türkiye'de bir Batı taklitçiliği gözleniyor. Ancak özgün kitap kapaklarına son yıllarda daha fazla önem verilmeye başlandığını söyleyebilirim. Robinson kitabevinin sol vitrini ve sağ vitrini, Pandora kitabevinin Türkçe bölümü ve tam karşısındaki yabancı kitap bölümünün arasındaki görsel uçurum umarım seneler içinde kırılır, 20 sene öncesinin seçiciliği ve estetik anlayışı kitap kapağına verilen özen geri kazandırılır. Kültür ve sanat kitaplarında uygulanan esneklik, serbestlik bütün türler için geçerli olmalı. Swiss international design, de Stijl, Bahaus akımlarının etkileri eski kapaklarda daha çok görünürken şimdiki kapaklarda üslup sorunu yaşandığını düşünüyorum. Yurtdışında üzerinde düsünülmüs, mesajı doğru veren, akıllıca çözülmüş, özgün kitap kapakları görmek çok mümkün. Örneğin; Peter Mendelsund, Chip Kidd, Barbara da Wilde, Jason Boheer gibi tasarımcıların işleri.
UTKU LOMLU Türkiye’de yayıncıların kitap kapağına verdikleri önemin son yıllarda arttığını düşünüyorum. İnsanların görselle olan ilişkisinin artık sadece izlemekten ibaret olmadığı, paylaşıldığı ve etkileşime geçildiği, iletişimin hiç olmadığı kadar hızlı aktığı bir çağda yaşıyoruz. Bu duruma tüketimin olduğu her hangi bir alanda kayıtsız kalmak da pek mümkün gözükmüyor. Genel üslubu da çoğu zaman maalesef tüketim alışkanlıkları belirliyor.
GERAY GENCER Dilimiz, edebiyat geleneğimiz, kullandığımız baskı teknolojileri, kitaplarımızın sayfa ve kapak tasarımları, hepsi sahip olduğumuz ortak kültürün göstergeleri. Bu yüzden batı edebiyatı karşısında edebiyatımız hangi noktada duruyorsa, kitap tasarımı ve üretimi konusunda da benzer bir konumdayız. Kitap kapaklarımızda Doğu Avrupa tasarım mirasından, İslami kaligrafi geleneğine kadar birçok anlayışın etkisini görmek mümkün ancak batı ve doğudaki bazı örnekler gibi bize has yetkin bir üsluptan bahsetmek mümkün değil.
Geray Gencer
Teknolojinin gelişmesini de göz önünde bulundurursak, kitap tasarlamanın dünüyle bugünü arasında nasıl farklar var?
Suat AYSU Özellikle masaüstü yayıncılığın gelişmesiyle bambaşka bir durum ortaya çıktı. Tasarlananların hayata geçirilmesi çok daha kolay hale geldi. Bugünün dünden yana daha avantajlı yanı, bitirdiğiniz işi tam olarak ekranda görebiliyor olmanız. Eskiden yaptığınız işi ancak matbaadan geldikten sonra görebilme şansınız vardı. Çok büyük kolaylıklar sağlasa da tasarımı sadece digital programlarla yapılabilen bir iş olarak düşünmemek gerekir. Teknolojik imkanları, örnekse Photoshop’u bir ressamın tuval’i, palet’i ve fırçası gibi görmek gerekir. Bu malzemeler size birçok imkan veriyor olabilir. Ama asıl önemli olan fikrin kendisi ve sizin beceriniz.
MELİS ROZENTAL Uçurum var. Teknolojinin gelişimiyle orantılı görsel bir gerilik, kirlilik yaşıyoruz. Batıda sadeleşmeye, doğala gidilirken bizde ise tam tersi bir güncellenme yaşandı Tipografide özensizlik, görsel dengede bozukluk, içerikle uyumsuzluk ya da bütün içeriği bir kapakta anlatma endişesi, maksimum efektli film afislerini, broşür kapaklarını andıran, ( sadece okurun dikkatini çekmek için kullanılmış baskı teknikleri. Varaklar.. gofreler.. aynalar..)birbirinin ayni tasarımlar ortaya çıktı. Çağdaş tasarım, değişik materyal kullanmak olmamalı. Türkiye'de kitap kapağı tasarımı diye bir meslek henüz oluşmamış. Gerçi ciddi yayınevleri profesyonel tasarımcılarla çalışmanın avantajlarının farkında, bu da onların farklılığını artırıyor.
UTKU LOMLU Teknoloji birçok şeyde olduğu gibi kitap ya da kitap tasarımını da kolay ve seri üretilir hale getirdi. Bunun doğal bir sonucu olarak da ürettiğiniz şey eskisi gibi değerli olmuyor ve fonksiyonunu yerine getirmesi gereken basit bir tüketim nesnesi olarak bakılıyor. Sadece bu da değil... Teknoloji beraberinde tek tipleşmeyi getiriyor çünkü birebir aynı üretim araçlarıyla ve hemen hemen aynı teknikle üretim yapılıyor. Üretilen işlere ulaşmanın da artık çok kolay olduğunu düşünürsek, özgünlüğün azaldığını, hatta yavaş yavaş ortadan kalktığını söyleyebiliriz.
GERAY GENCER Kitap tasarımının dünüyle bugünü arasında çok büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum ancak bugünüyle yarını arasında çok şeyin değişeceği aşikar. Yazılı kültürden dijital kültüre evrilen yayıncılığın değişimi fiziksel olarak yazının kağıt üzerinden dijital ekran üzerine transferiyle sınırlı kalacak gibi görünmüyor. Edebiyatın, gelişen bilişim teknolojileri yoluyla enerjisini haraketli görüntüye aktardığına şahit oluyoruz. Hayatın her alanında görüntülü, mobil iletişim olanağına sahip yeni nesiller için okumak, bilgiye ulaşmanın en az çekici yollarından biri haline dönüşüverdi bile. Henüz bu sürecin başında olduğumuzu düşünürsek kitabın ve kitap tasarımının geleceği konusunda bir şeyler söylemek için erken olacaktır.
Melis Rozental
Görsellik, yeni bir okur yaratabilir mi? Mesela, kitap okuma alışkanlığı olmayan biri, kapağından etkilendiği kitabı edindikten sonra, kitabı alıp okur mu, yoksa kitap bir köşede yıllarca okurunu mu bekler sizce?
Suat AYSU Her şeyin çok daha görselleştiği bir dünyada bunun aksini savunmak mümkün değil. Okuma alışkanlığı olmayan kişiyi, ilk anda kapak tasarımının kendisiyle cezbetmek mümkün olabilir. Hatta okurun, kitabı alması bile sağlanmış olabilir doğru tasarımla... Kitap okuma alışkanlığı doğru kitap seçimiyle ilgilidir. Bu sadece kapakla sınırlandırılamaz. Kitabın türü, yazarı, tasarımı belirleyici rol oynar. Sadece kapağını beğendiği için, aslında hiç ilgi alanına girmeyen bir kitabı aldıysa eğer “okur”, henüz gelişmeye başlayan merak ve ilgiyi başlamadan sonlandırabilir.
MELİS ROZENTAL Bence kitap "özel ve güzel" bir köşede asıl okurunu bekleyecektir... Kitap okuma alışkanlığı olmayan birinin kapaktan etkilenerek kitabı okumasını gerçekçi bulmuyorum. Ne var ki, görsellik gerçek okuru çekebilir ( tabii mesaj veren bir görsellik yanıltıcı bir görsellikten bahsetmiyorum), yani kitap okuma alışkanlığı olan birinin, kitap kapağından etkilenerek hiç okuma niyetinde olmadığı bir kitabı alıp okuması mümkündür.
UTKU LOMLU Görselliğin yani sadece kitap kapağının, tek başına yeni bir okur yaratacağına inanmıyorum. Yetişkin bir kişinin içinde okuma merakı, isteği, arzusu yoksa bırakın kitap okutmayı onu kitabevine bile zor sokarsınız. Bahsettiğiniz durum ancak çocuk yaşta olabilir, kitapları görselliği için sevebilir zamanla da okumanın verdiği keyif ve heyecandan kendinizi alamazsınız.
GERAY GENCER Yüzlerce sayfadan oluşan bir kitabın sırf kapağı yüzünden arzu nesnesi haline dönüşüvermesi bana çok da anlamlı gelmiyor ancak her alanda görünenin, içeriğin önüne geçtiği bir dünyada yaşıyoruz. Ayrıca ben de bazen sırf tasarımından etkilenerek kitap satın alabiliyorum ancak iyi bir kitap kapağı tasarımı okurla iletişim kurabilmeli, onu içeriğe yani kitabın metnine doğru yönlendirebilmeli. Kitap kapağının yazar, yayınevi ve okur arasındaki ticari konumu ötesinde kitabın özüyle ilgili samimi ve davetkar bir üslubu olması gerektiğine inanıyorum.
Utku Lomlu
Elbette, kitap bir kültür ürünü ve değeri parayla ölçülemez. Fakat, malumunuz çağımızda kitap para karşılığı satılan bir nesne de aynı zamanda. Bu yüzden çeşitli kişiler/kurumlar bu dengeyi göz etmek zorunda. Kitabevleri, yayıncılar vb. Kitap/kapak tasarlamanın bu ticari denge içinde, kitabın daha fazla okura ulaşmasını sağlamak kısmında rolü ne?
Suat AYSU Kitabın daha fazla okura ulaşabilmesi için, maliyetlerin mümkün olduğunca aşağıya çekilebilmesi gerekiyor. Bunun için, tasarımı yapacağınız malzemenin seçimi de çok önemli. Kağıdın gramajı, cinsi, tedarik edilebilmesi, baskı tekniği gibi etkenler de buna göre değerlendirilmeli... Ucuz ama kaliteli üretim, maliyetin düşmesine yardımcı olur. Daha fazla okura ulaşabilmek için tek etken bunlar değil. İyi bir dağıtım ağınızın olması, iyi bir tanıtım faaliyeti yürütüyor olmanız da önemli tabii…
MELİS ROZENTAL Yalnız kitap değil, plak-CD-kaset kapaklarında, hatta herhangi bir tüketim malının ambalajında da durum farklı değil. Görsel dil çok önemlidir, tüketicinin satın alma dürtüsünü harekete geçirmelidir. Bunun için de tasarımcının, kitabın içeriği kadar tüketici profilini de çok iyi incelemesi gerekir. Bir "coffee table book" ile bir felsefe kitabının alıcısı çok başkadır. Bir edebiyat klasiğiyle modern bir "best seller" de öyle... Aynı kitabı sırf kapağı yenilendi diye yeniden alıp okuyan, kitaplığına koyan okurlar var. Kapak, grafik dili vasıtasıyla okurla diyaloga girmeli, içerikle ilgili kısa bilgiyi hızlıca iletebilmelidir.
UTKU LOMLU Pazarlama açısından baktığınızda kapak tasarımının yadsınamaz birçok faklı rolü olduğunu düşünüyorum. İlki akılda kalır ve çarpıcı olmalı ki insanların zihninde yer etsin, bilinirlik sağlasın. İkincisi merak uyandırmalı ki okuyucunun ilgisini kendine çeksin. Son olarak da kitabın kapağının nihayetinde bir ambalaj olduğunu düşünürsek, bunun her açıdan iyi tasarlanmış olması ve rafta da kaliteli durması gerektiği gerçeği.
GERAY GENCER Tüm dünyada ulusal kültür politikalarının finansal sistemin egemenliği altına girdiği, yayınevlerinin daha fazla pazar payı elde edebilmek için kitap üretim sürecinde nitelik kavramını nicelik uğruna feda etmekten çekinmediği bir dönemi yaşıyoruz. Sadece ve sadece karlarını büyütmeyi hedef edinmiş yayınevlerinin sayısı giderek artıyor, bu tutumun kültürel açmazları dışında finansal olarak da hiçbir yayınevi için sürdürülebilir bir tutum olmadığını artık görmeliyiz.
Suat Aysu
Bir kitap, kitabevi vitrininden göründüğü kadarıyla, okuyucuya içeriğiyle ilgili ne gibi ipuçları vermeli, ya da vermeli mi?
Suat AYSU Kitabın içeriğini kapakta anlatmaya çabalamak, “direkt” bir anlatım çok doğru bir yöntem olmayabilir. Aslında cevabı sorunun içinde mevcut... “İpuçları” vermek gerekir. Bu ipuçları kitabın türüne, konusuna, içeriğine göre değişebilir. İçerikten tamamen bağımsız kapak tasarımı, kitapta olmayan bir şeyi okuyucuya vadetmek olur, ki bu da doğru olmaz...
MELİS ROZENTAL Bu sorunun yanıtını yukarıda kısmen vermiş oldum. Her şeyden önce bunun tam aksini yapmamalı! Yani okuyucunun üzerinde içerikle ilgisiz, hatta bazen yanıltıcı bir algı oluşmasına izin verilmemelidir.
UTKU LOMLU Her şeyden önce kitap kapağı okuyucunun hayal gücünü sınırlamamalı... Bir başka deyişle kitabın kapağını kaldırıp daha ilk satırı bile okumamışken okuyucuya yön vermemeli. Bunu bir sinema afişinde yapabilirsiniz ama kitapta karakterler de zaman da mekan da sinemadaki gibi birazdan perdede kanlı canlı göreceğiniz şeyler değil, metinle birlikte sizin hayal gücünüzün yoğrulmasıyla hayat bulacak şeyler. Kapak buna ne kadar müdahil olursa okuyucunun oyuncağını, oyun zevkini o kadar elinden almış olur.
GERAY GENCER Okuduğumuz her kitap içimizde kendine özgü bir ruh hali yaratır. Ben bir tasarımcı olarak bir kitabın kapağını tasarlarken; kitabın kurgusuyla, karakterleriyle ve üslubuyla yarattığı bu ruh hali hakkında okura meraklandırıcı ipuçları vermeyi deniyorum ama kesinlikle kitabı tasvir etmeye çalışmıyorum.
Yeni yorum gönder