Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Televizyon dizileri, hayatımıza böylesine etkili bir şekilde girdiğinden beri, sıklıkla rastladığımız bir uyarıyı burada da yapmak gerekiyor: Dikkat, bu yazı spoiler içerir! Ama yine de bir çeşit “izin alınmış” bir spoiler bu; “ağır” bir spoiler diyemeyiz!
//php print_r ($fields); ?>
Pek çok açıdan Henry James’ın bugün yazılan gerçekçi romanların tekniklerini ve “gerçeklik” anlayışlarını en yoğun biçimde belirleyen yazarlardan biri olduğu söylenebilir.
//php print_r ($fields); ?>
Şeytan ayetlerini bilir misiniz? Gerçekten mi? Size arzunun ve budalalığın ayetlerinden bahsedeceğim. Size zevkin acıya şevkle dönüşmesinin sultalarını sıralayacağım. Sizin anneniz bir melek mi? Bu yazıyı bir sansür ihtarnamesi olarak da okuyabilirsiniz öyleyse. Cinsellik politik bir erdemdir. Tembellik biraz daha radikali. İçmek, tembellikten de hallice. Reddetmek mi? Sınırların kavşağı.
//php print_r ($fields); ?>
“27 Ocak 1977
Provadan sonra Dimitroff Sokağı. Hava soğuk. Akşam vakti. Çocuklar ve yaşlı kadınlar sokakta. Güzel, kör bir adam gördüm, bir süre onun arkasından yürüdüm. Sonra Gundula ve kocası Rudolf Bahro’yu ziyaret ettim. Bahro gene Schubert dinliyordu. Daha sonra kendime bir plak satın aldım. Schubert insanı biraz hüzünlendiriyor. Mozart hüzünlendirmiyor.
//php print_r ($fields); ?>
1986, Jorge Luis Borges’in öldüğü yıl. Maradonalı Arjantin’in Dünya Kupası’nı kazandığı, Challenger’ın havada parçalandığı, Çernobil faciasının yaşandığı, Olof Palme’nin öldürüldüğü, Halley kuyrukluyıldızının meşhur olduğu yıl.
//php print_r ($fields); ?>
“Kendi cinsel hakikatini saklamakla geçen bir hayatın yavaş yavaş varacağı yer vazgeçiştir. Cinsel utanç başlı başına bir tür ölümdür.” (s.228)
//php print_r ($fields); ?>
Yeraltı edebiyatı hem içeriği hem de biçimiyle çok tartışılan bir tür olmuştur.
//php print_r ($fields); ?>
biliyorsunuz, yeni kabinenin aileden ve sosyal politikalardan sorumlu devlet bakanı fatma şahin göreve gelir gelmez ilk açıklaması feminizmin faydasızlığı üzerine oldu ve epeyce tepki topladı. açıkçası şahin’in hızının parmak ısırttığını düşünsem de bu açıklamasını şaşırtıcı bulmuyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Aranızda ölüm hakkında konuşmak isteyen var mı? Ama öyle klişe sözlerle, avuntuyla, kaderle harmanlanmamış ve mümkünse felsefeden, şiirsel ifadelerden de uzak bir şekilde... Veya tamamen tıbbi terimlere batmadan, fizyolojinin cilvesiyle meseleyi geçiştirmeden ölümü anlatacak, anlatmak isteyecek birileri çıkar mı aramızdan?
//php print_r ($fields); ?>
Tanzimat’la birlikte edebiyat dünyamıza giren roman ve hikâye, geçen zaman içerisinde edebiyatın merkezi haline gelmiş, yazarlar bu iki yeni türün örneklerini ardı ardına vererek oluşmaya başlayan modern Türk edebiyatının temelini inşa etmişlerdir. Özelikle romanlar, edebî dönemlerin ayrılmasında etkin rol oynamıştır.