Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Küba özgürleşirken

Fidel Castro öncülüğünde gerçekleşen Küba Devrimi'nin dünya siyasi tarihinde her zaman özel bir yeri oldu. Kimi mitleştirmelere rağmen, 1958-1959'da yaşananlar bugün bile dilden dile dolaşmaya devam ediyor. Küba'nın, kimilerinin “kutsal mekanına” dönüşmesi ise tam o yıllara dayanıyor.

 



Melankolik polisiye

İskoçya’nın Edinburg kentinde yaşayan Kate Atkinson, 1951 İngiltere’de -York’ta- doğdu. 1974’te İngiliz edebiyatında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1981’de yazmaya başladığı kısa öykülerle Woman’s Own öykü ödülünü aldı.



Hakikate dair hikaye

Ne zaman Latin Amerikalı bir yazarın romanı yayımlansa orada ilginç, hareketli ve tedirgin edici bir şeyler bulacağıma inanıp o kitapları büyük bir iştahla okumaya koyuluyorum. Bazıları beni hayal kırıklığına uğratsa da çoğunlukla aradıklarıma erişiyorum. 

 



"İnsanlar Boğaz'ı üstünden tanır, balıklar içinden"

Balıklarla normalden biraz daha fazla ilgilenenlerin başucu kitaplarını -özellikle telif eserler söz konusu olduğunda- maalesef bir çırpıda sayabiliriz.



Ölüler adalet talep eder

Güneye inip popüler tatil bölgelerinin doğusuna doğru gittiğinizde Adana'ya, Çukorova'ya varıyorsunuz. Çukurova deyince aklımıza gelen ilk isim, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Yaşar Kemal. Onun Çukurova anlatımının tadı farklıydı. 

 



Devasa bir edebi oyun

Biz okurlar, Fernando Pessoa’nın artık birer müsteardan fazlası olan alt kimlikleriyle tanıştığımızda tüm hayatını dönüştürdüğü bu edebi jest karşısında yelkenleri suya indirmiştik. Tabii bunda Huzursuzluğun Kitabı’nın bir başyapıt olmasının ve şiirlerinin sonsuza ulanan bir kendilik arayışına işaret etmesinin etkisi yadsınamayacak denli büyük.



Yazarlara fısıldayan kediler

Evet hepsi yer, içer, kumuna hazine değerinde bıraktığı şeyleri saklar, oyun oynar ve çoğu zaman uyur. Dışarıdan bakıldığında yeterli bir özet.



Cehenneme kadar yolumuz var

Bin Bir Gece Masalları’ndan, Faustus efsanesinden, Yunan mitolojisinden, Romeo ve Julliet’ten, Babil Kulesi’nden, Dante’den, Eski Ahit hikâyelerinden bir pastiş olsun. Ama oryantalist de olsun. Çuvaldızı Batı uygarlığına, iğneyi Doğu kültürüne batırsın. İslam sana söylüyorum, katolikler siz anlayın desin. Mantık ile mistisizm atışırken, hedonistler eğlensin.



Sanki güzel bir kasabaydı görünen

John Cheever’la Sanki Cennetti Görünen adlı uzun öyküsünün eski bir baskısı vesilesiyle tanışmış, metne hayran kalınca da takibe almıştım. Ey Yıkılmış Hayaller Şehri adlı kitabının da Roza Hakmen çevirisiyle Everest Yayınları tarafından basıldığını görünce bu toplu öyküleri de hemen kitaplığa yerleştirmiştim.



Gerçeküstü tiyatronun atasından...

“İsa bir başkasının günahları için öldü; benimkiler için değil,” diye başlıyordu Patti Smith’in Gloria adlı ünlü şarkısı. Smith biliyordu ki, özgür birey, karanlık yönlerini –suçu bir şeytana atmadan yüzleşip– sahiplenmiş ve arkada bırakmış insanlar arasından çıkacaktı. Üstelik neye günah denileceği de başka bir meseleydi.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.