Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ursula K. Le Guin’in 1974 tarihli romanı Mülksüzler’in ütopik bilimkurgu romanları içinde kendine has bir yeri var. Roman, toplumsal ve siyasi açıdan iki farklı dünya tasavvuruna karşılık gelen ikili dünya sisteminde geçiyor. Bunlardan biri Urras, kapitalist ekonomik düzeni temsil ediyor.
//php print_r ($fields); ?>
Polisiye edebiyatın puslu labirentlerinde gezinirken yolumuz pek çok alt türle kesişir. Bunlar arasında en dikkat çekicilerden biri de polisiye - bilimkurgu birlikteliğidir. Amerikalı yazar Ben H. Winters imzası taşıyan Kıyamet Polisi (The Last Policeman) tam da bu türün sevenlerine hitap eden bir kitap.
//php print_r ($fields); ?>
Çok satma kaygısı taşıyan romanların bazı ortak özellikleri var; bunlardan ilki, en basmakalıp haliyle söylersek, okurunun keyifli zaman geçirmesine imkan tanıması. Keyif öznel bir kavram olduğundan, burada biraz duralım.
//php print_r ($fields); ?>
Geçtiğimiz günlerde Yapı Kredi Kültür Sanat’ta, hıncahınç dolu bir salona sığamayıp kapının dışına, oradan da merdivenlere taşan bir söyleşiye katıldım.
//php print_r ($fields); ?>
Sinema-TV okuduğum yıllarda hocalarımdan öğrendiğim ve sonrasında, yayıncılık hayatımda da epeyce işime yarayan bir bilgidir: “Film, jenerikte başlar.” Çünkü, izleyiciyi az sonra izleyeceği filme hazırlar jenerik görüntüler; ister isimler aksın, ister yapım şirketlerinin kocaman logoları (ki dikkat edin, her filmde o filmin atmosferini yansıtan bir şekilde karşımıza çıkar aslında bunlar) dönüp
//php print_r ($fields); ?>
Eve Dönemezsin’i yazmaya nasıl karar verdin? Bir süredir aklında dolaşan bir proje miydi, yoksa hayatındaki bir olay mı bu kitabın yazılmasına vesile oldu?
//php print_r ($fields); ?>
Dünyayı kasıp kavuran bir salgının içine düştük. Dünya tarihinde isimleri farklı olsa da buna benzer salgınlar yaşandı. Hepimizi ölümle ve yaşadığımız hayatla yüzleştiren bir sürecin içindeyiz. Şimdiden korona sonrası dünyanın nasıl bir sosyolojik, psikolojik dönüşüm yaşayacağına dair tezler ortaya atılmaya başlandı bile. Bekleyip göreceğiz.
//php print_r ($fields); ?>
Büyülü gerçekçilik denince akla ilk gelen yazarlardan olan Dino Buzzati’nin yüz elli altı mikro metinden oluşan Tam O Anda kitabı, geçtiğimiz günlerde Eren Cendey’in harika çevirisiyle yayımlandı.
//php print_r ($fields); ?>
Geride bıraktığımız birkaç yüzyılın bizi savurup attığı yerden türe dair herkesin hemfikir olduğu, kesin sınırları olan bir tanım yapamasak da fantastik bir hikâye dinleyeceğimiz zaman hemen hepimizin karşılaşmayı umdukları üç aşağı beş yukarı bellidir. Güzellikleri gözlerimizi kamaştıran elfler, onuru için yaşayan şövalyeler, yarım akıllı troller, çirkin goblinler vs.
//php print_r ($fields); ?>
Bernard Shaw, en başarılı oyunlarından biri olarak kabul edilen Arms and The Man’in seyirci karşısına çıktığı açılış gösterisinden hemen sonra alkışlar arasında sahneye çıkar ve salondakileri gururla selamlar. Alkışlar kesilir kesilmez arka sıralardan beklenmedik bir ses duyulur; bir seyirci oyunu, dolayısıyla yazarı yuhalamaktadır.