Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

En çok okunanlar  

Dosya


Virginia Woolf'un Gözünden Londralı Olmak

Antik Yunan’dan beri kentli olmak kentle hemhal olmak anlamına geliyor. Kentler sokaklarında yürüdüğümüz, meydanlarında buluştuğumuz, dükkânlarından alışveriş yaptığımız kamusal alanlar. Demokratik yönetimleri gereği karar alma süreçlerine dahil olarak yaşadığımız kenti daha çok sahipleniyoruz. Kentlerin kimliğimiz üzerinde de belirleyici bir etkisi var.


Oxford’un Sembolü: Bodleian Kütüphanesi

Oxford Üniversitesi’nin ana araştırma kütüphanesi olan Bodleian, dünyanın en eski kütüphanelerinden biri.


İki Kapak Arası Bir Dünya Müze

Çocukluğunu kitap ve dergi açısından kısıtlı zamanlarda geçirenler için atlasın önemi büyüktür. Sınıflarındaki kara tahtanın yanında coğrafi veya fiziki Türkiye atlası görenler şanslı, dünya atlası görebilenler hepten şanslı sayılırdı. Tabii bir de ülke ülke, kıta kıta dünya atlası fasikülü bulanlar için hayal dünyasının kapısı ardına kadar açılırdı.


En Güneşli Ütopyanın Üzerinde Bile Baskıcı Bir Gücün Gölgesi Var

Bu sayıda, dünyanın geleceğine dair kurulmuş aydınlık ve karanlık hayallere, ütopyalara ve distopyalara bakıyoruz. Ve görüyoruz ki en güneşli ütopyaların üzerinde bile baskıcı bir gücün, bir çeşit toplum mühendisliği çabasının gölgesi duruyor hep. Bu kitaplarda birilerinin ideali daima ötekilerin yıkımı, bir grubun aydınlığı mutlaka ötekilerin karanlığı oluyor.


Bir Şairin Gözlerinde Yeryüzü Rüyası

Bosna’nın millî şairi, Aliya İzzetbegoviç’in kadim dostu, yakın çalışma arkadaşı Cemalettin Latiç… Bosna’nın Yunus Emre’si olarak anılan bu kıymetli şairin kitapları, Okur Kitaplığı’nın özverili ve titiz çabasıyla Türkçeye çevriliyor. İlk üç kitap yayımlandı bile. Bütün Eserleri başlığıyla Latiç’in kitaplarının Türkçeye kazandırılıyor olması çok kıymetli bir yayımcılık çabasıdır.


Hani O Hep Bildiğimiz Kadın

Bazı kadınlar vardır ilk başta varlığını çok hissedemezsiniz, coşkulu ya da farklı değillerdir. Sanki hep oradadırlar, olmaları gereken yerde. Fakat bir şekilde dikkat kesilirseniz o durağanlığının içinde bambaşka denizlerin var olduğunu görürsünüz. Doğru yerde susar doğru yerde konuşurlar. En çok da dinlerler.


Bozkırın Habis Ruhu: Congolos

Bozkırın, insanı çağıran, hep aşina kaldığımız gizemli bir yanı var. Belki de uçsuz bucaksız bir deniz kıyısında duyduğumuz tekinsizlik de, sık orman yollarında ağaç dalları arasından göğü bulma çabamız da binlerce yıllık genetik bir hafızanın ürünü. Toprağı ayaklarımızın altında hissetmeyi, ufku görmeyi, bozkırın hikâyesini dinlemeyi istiyoruz.


Siz Nasıl Okuyorsunuz?

 


Gölgelerin Gücü Adına

Kurmaca üreten bir yazarın yeni çıkan kitabından ne bekleriz? Birden fazla cevabı var bu sorunun: Yeteneklerini sivriltmesi, bizi yeni buluşlara götürmesi ya da çok sevdiğimiz ve alıştığımız üslubuyla yeni bir hikâyeye sürüklemesi. Her okurun, her yazar için farklı cevapları vardır mutlaka. Gölgesiz Matiz hakkında bir yazıya başlarken ben de kendi yanıtlarımı arıyorum.

 


Travma: Masal: Hüzün: Hikmet!

Şaşırtıcı bir ilk kitap: Alim

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.