Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Yaşadığımız hayat bir distopyaya ne kadar benziyor? Bu soruyu cevaplamak için önce etrafımıza, sonra distopyalara, sonra tekrar etrafımıza bakmamız gerekiyor.
Yunanca bir sözcük olan “distopya,” en genel anlamıyla, ütopik toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılan bir sözcük. “Ütopya” ise aslında olmayan, tasarlanmış, ideal toplum şekli anlamı taşıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Kürt edebiyatı medreselerde serpilen klasik Kürt edebiyatını saymazsak sürgünde var olmuş, orada eserler üretmiş ve son yıllarda yurduna geri dönüş yapmış bir edebiyattır.
//php print_r ($fields); ?>
"Çetin, o gün masamdan kalkıp, kutsal kitabım diyebileceğim, sayfalarını meyve lekeleriyle doldurduğum bir kitap vermiştim Nihal'e. Ama keşke vermeseydim! Beni zayıf düşüren, algılarımı çarpıtan bir ilişki böyle başlamıştı. Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hâlâ öyle!" (Barış Bıçakçı, Bizim Büyük Çaresizliğimiz, İletişim Yayınları, s. 31)
//php print_r ($fields); ?>
Bazılarının asıl mesleklerini icra ederlerken para kazanmak için başka işler de yapmaları gerekmez, bazıları ise bir süre iki işi bir arada sürdürmeye mecbur kalırlar. Bu ikinci gruba girenlerin büyük çoğunluğunu sanatçılar oluşturur ne yazıktır ki. Ressamlar, oyuncular, yazarlar, şairler, fotoğrafçılar, müzisyenler...
//php print_r ($fields); ?>
"Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum," demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: "İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?" (Barış Bıçakçı, Baharda Yine Geliriz, s. 68, İletişim Yayınları)
//php print_r ($fields); ?>
Kitap okumayı çok seviyoruz. Fakat beynimize ve ruhumuza ilaç gibi gelen bu aktivite gözlerimizi yormakta da birebir ne yazık ki. Kitaplarla geçirdiğimiz saatler uzadıkça gözlük numaralarımız da önlenemez bir biçimde yükseliyor. Yine de kitap okumak her zaman yorucu olmak zorunda değil.
//php print_r ($fields); ?>
Dijital iletişim çağında okuma alışkanlıklarımızla ilgili gelişmeler gündemden hiç düşmüyor. E-kitaptan tutun, Twitter gibi sosyal ağların hayatımıza soktuğu 140 karakterlik kısacık metinlere, yayınevlerine gerek duymadan kendi kendimize bastığımız kitaplara, Amazon gibi dev dağıtım ağlarına, bloglara, internet gazetelerine vs uzanan yepyeni bir okuma evreninin içerisinde bulduk kendimizi.
//php print_r ($fields); ?>
Kalınlığıyla birçoklarının gözünü korkutan Savaş ve Barış, ilk bakışta 20'li yaşlarda okunacak bir kitap gibi durmayabilir. İvan İlyiç’in Ölümü ve Diriliş de isimleriyle korkutabilir gençleri. Ama aslında Tolstoy 20'li yaşlarda okumak için oldukça uygun bir yazardır.
//php print_r ($fields); ?>
Oxfordlu matematikçi Charles Lutwidge Dodgson’ın, minik arkadaşı Alice Liddel’ı eğlendirmek maksadıyla, Alice adlı karakterin mantıksızlıklar diyarında geçen maceralarını bir sandal gezisi esnasında anlatmasının ardından 153, hikayenin törpülenip adının da Alice’inYeraltında Maceraları’ndan Alice’in Harikalar Diyarında Maceraları’na dönüştürülüp her yaştan okuyucuya sunulmasının ardından ise ta
//php print_r ($fields); ?>
Kitapları, kitapların kokusunu çocukluğumuzdan beri seviyoruz. Öyle seviyoruz ki odalarımızı raflarla, raflarımızı kitaplarla doldurduk. Günün birinde odalarımızda raflara yer kalmadı, masaların, yatakların üzerine, mutfak ve banyo dolaplarına yayıldık.