Sanat, doksanlı yıllara gelindiğinde savrulduğu farklı köşelerden tek tek toparlanır ve yeniden hikaye anlatmaya çevirir yüzünü. Çevirir çevirmesine de, hâlâ bir karar verebilmiş değildir dünya: Hikayeyi izlemek ya da hikayeyi görmek mi daha etkilidir, yoksa okumak mı? Sanata edebiyat açısından baktığımızda en temel sorumuzdur bu. Ama güncel sanat bu ezeli sorunu yeniden üretmekle kalmaz, beraberinde başka sorular, başka sorunlar da getirir. Sanat eserinin ne olup ne olmadığı; yönlendirilme, sergilenme, üretilme, yeniden üretilme biçimleri; değişen mekan ilişkisi ve daha bir sürü şey...
Gelgelelim, söz konusu sanat ve edebiyat olunca hiçbir sorunun üstesinden gelmek zorunda kalmıyoruz hâlâ ne mutlu ki!
Kararsız Okur, edebiyat ve sanatın birbirine karışmış renkli çizgisi üzerinde yürüyor bu ay. Hem içinden sanat geçen hikayelere hem de sanatın hikayesine girmeye çalışıyor. Ve soruyor: Sanat mı edebiyata, edebiyat mı sanata daha çok sızıyor?
(İmajı büyütmek için tıklayınız.)
* Görsel: Sedat Girgin
Yeni yorum gönder