Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni (14 Ağustos 2014)


Gayet iyi
Toplam oy: 667

Soma için fakülte işgaline hapis talebi

 

Soma'da yaşanan maden faciasını protesto etmek için Edebiyat ve Yabancı Diller Fakülteleri binalarını işgal eden Ege Üniversitesi öğrencilerine açılan davada onlarca yıl hapis cezası istendi.

 

"Soma'da katledilenlerin katilleri yargılansın" yazılı pankart açarak taleplerini sıralayan öğrencilerin eylemi polis müdahalesiyle son bulmuş ardından gözaltına alınan öğrenciler hakkında soruşturma açılmıştı.

 

Başlatılan soruşturma kapsamında savcılık, 38 öğrencinin tümü hakkında "eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi" suçundan 6, "kamu malına zarar verme" suçundan 6, "kamu görevlisine direnme" suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istedi.

 

İlk duruşmasının İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 14 Ekim 2014'te görüleceği davanın iddianamesinde eylemin, "DHKP/C ile ilişkili" olduğu iddia edilen bir internet sitesinde haber olması ise "örgüt talimatı" olarak sayıldı ve bazı öğrenciler hakkında ayrıca "örgüt propagandası" suçlamasıyla ceza verilmesi talep edildi.

 

(7 Ağustos 2014 / radikal.com.tr)

 


 

Başbakan protestosuna rekor para cezası

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto gösterisine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan 5 kişiye toplamda 952 bin 805 TL para cezası verildi.

 

20 Ekim 2008'de Başbakan'ın Diyarbakır ziyareti sırasında birçok kentte eylemler gerçekleşmiş, yaşanan olaylarda Diyarbakır'da yaklaşık 50 kişi gözaltına alınmıştı. Bunlardan bazıları "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ile "2911 sayılı yasaya muhalefet etmek" gibi suçlamalarla tutuklanmıştı.

 

Diyarbakır'daki protesto gösterisine katılarak tutuklanan Mustafa Tosun, Rojğeş Bayram, Medeni Fidan, Murat Alay, Nurettin Oynak hakkında yapılan yargılamanın ardından mahkeme "Polise mukavemet etmek ve devlet malına zarar vermek" suçlamasıyla her biri için 190 bin 561 TL para cezası verilmesine hükmetti.

 

(8 Ağustos 2014 / evrensel.net)

 


 

Başbakan'ın hedefinde yine bir gazeteci vardı

 

Taraf gazetesi yazarı Amberin Zaman, Başbakan Erdoğan'ın kendisini "edepsiz kadın" diyerek hedef göstermesine tepki gösterdi.

 

Gazeteci Zaman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla röportajında "İslam'ın merkezine bireyi değil cemaati alan bir din" olduğu yorumunda bulunmuştu. Bunun üzerine Erdoğan ise Malatya mitinginde yaptığı konuşmada "Oradan da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış, edepsiz bir kadın, Haddini bil haddini. Eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun... Oradan da saygısızca bu halka hakaret ediyorsun," ifadeleriyle Zaman'ı hedef göstermişti.

 

Konuyu bugün Taraf'taki köşesinde yazan Zaman, Yeni Şafak'ın konuyu manşete taşıyıp fotoğrafını bastığını hatırlatarak "Başbakan dün koroya katıldı. Meydanlarda beni yuhalattı. Peki, bakaracı makaracılar değil de ben mi dine, Müslümanlığa hakaret ettim?" dedi.

 

Erdoğan Zaman'dan önce de Nuray Mert, Rengin Arslan, Selin Girit ve Melis Alphan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kadın gazeteciyi hedef göstermişti.

 

(8 Ağustos 2014 / bianet.org)

 


 

Mahkeme: "Roboski için eylem çoğulculuk gereğidir"

 

Uludere Sulh Ceza Mahkemesi, Roboski katliamıyla ilgili basın açıklaması yaptığı iddiasıyla 18 kişi hakkında açılan davada verdiği beraat kararında davanın askeri yasak bölgeler kapsamında açılmış olmasına rağmen toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

 

Hâkim Muhammet Güngör gerekçeli kararında Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıfta bulunurken "çoğulculuk", "hoşgörü", "açık fikirlilik" kavramlarına vurgu yaptı. Hâkim Güngör, "Çoğulculuğun sağlanabildiği, vatandaşların ve bu arada devletin farklı fikirlere karşı gerçek bir hoşgörü gösterecek zihniyete sahip oldukları nispette demokrasi o ülkede yerleşebilecektir," dedi.

 

Kararda yaşananlar "vahim nitelikte" olarak tanımlanırken bir yargı metninde ilk defa Uludere yerine Kürtçe ismi olan, "Roboski Katliamı" ifadesine yer verildi.

 

(8 Ağustos 2014 / radikal.com.tr)

 


 

Cumhuriyet'in "Suriye toplantısı" haberine dava

 

Dışişleri Bakanlığı'nda Suriye'ye yönelik planların tartışıldığı toplantıya ait ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından olayı kamuoyuna "Süleyman Şah Bombası" başlığıyla duyuran Cumhuriyet gazetesine dava açıldı.

 

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ile Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aykut Küçükkaya "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle hâkim karşısına çıkacak.

 

Yıldız ve Küçükkaya soruşturma kapsamında verdikleri ifadede "halkın haber alma hakkına" ve "basın özgürlüğüne" dikkat çekmişler, avukatları Bülent Utku ise gazetecilik görevini yapanların değil, bu toplantıyı gizlice dinleyip kayda alanların soruşturulması gerektiğini belirtmişti. Davanın ilk duruşması 17 Aralık 2014 günü yapılacak.

 

(8 Ağustos 2014/ cumhuriyet.com.tr)

 


 

Hakan Yaman Davası 14 aydır açılmıyor

 

Gezi Parkı eylemleri sırasında minibüs şoförü Hakan Yaman'ı dövüp, ateşe atıp, gözünü kör eden polisler hakkında, olayın ardından geçen 14 aya rağmen dava açılmadı.

 

Konu ile ilgili "cinayete teşebbüsten" başlatılan hukuki soruşturma kapsamında savcılık tarafından şüpheli olarak tespit edilen 41 polisin ifadesi alınmış ve olay yerinde iki kez keşif yapılmış olsa da hâlâ iddianame yazılmadı. Olayla ilgili açılan idari soruşturma da "sorumlular bulunamadı" gerekçesiyle herhangi bir sonuca ulaşmadan kapatıldı.

 

Polislerin saldırısı sonucu burnu, elmacık kemiği ve çenesi kırılan, sırtında ise yanık oluşan ve olayın ardından altı kez ameliyat olan Yaman, bir gözünü tamamen kaybederken, diğer gözünde de yüzde 80 görme kaybı yaşamıştı.

 

(9 Ağustos 2014 / sendika.org)

 


 

"İbrahim Aras'ın katilleri bulunsun"

 

Adana'nın Seyhan ilçesinde 15 Haziran günü bir protesto eylemi sırasında öldürülen 14 yaşındaki İbrahim Aras ile ilgili savcılık tarafından yürütülen soruşturmada olayın üzerinden 2 ay geçmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadı.

 

Aras'ın ailesi bu duruma isyan ederken faillerin bir an önce tutuklanıp yargı önüne çıkartılmasını istedi. Baba Baki Aras faillerin belli olduğunu belirterek, olay yerinde yüzlerce kamera olduğunu, buna rağmen faillerin gizlendiğini aktardı. İbrahim'i katleden polislerin dışarıda ellerini kollarını sallaya sallaya gezerken adaletten bahsedilemeyeceğini söyleyen Aras, 'Sorumluların yargılanması için gerekirse AİHM'e kadar gideceğini, oğlunun hakkını arayacağını," ifade etti.

 

(12 Ağustos 2014 / evrensel.net)

 


 

Gazeteci Çelik'e 9 yıl hapis cezası verildi

 

KCK soruşturması kapsamında 2009 tarihinde yapılan operasyonlarda hakkında "örgüt üyeliği" iddiası ile dava açılan Gazeteci Hayrettin Çelik'e verilen 9 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.

 

Davanın kesinleşme tarihinde Belçika'da bulunan verilen ceza nedeniyle Türkiye'ye dönemeyen Çelik, hiçbir hukuki dayanak olmadığı halde kendisine ceza verildiğini ve bu davaların Ak Parti'nin sürekli vurguladığı demokratikleşme ve barış sürecinin nasıl yürütüldüğünü ortaya koyduğunu belirtti.

 

Özgür basın geleneğinin yaşatılması ve sürdürülmesi yönünde çalışmalarını sürdüreceğini belirten Çelik, "Gönül isterdi ki bu cezaları almadan mesleğimizi kendi ülkemizde demokratik bir ortamda sürdürme olanağı bulalım. Ama benim gibi birçok arkadaşımız ceza kıskacı altında tutulmaktadır," diye konuştu.

 

(12 Ağustos 2014 / diclehaber.com.tr)

 


 

Emniyet tüm e-postaları takibe almış

 

İstanbul Emniyeti'nin 2009 yılında üç ay boyunca Marmara bölgesindeki tüm e-postaları izlediği ortaya çıktı.

 

"Yasadışı dinleme" iddialarına ilişkin hazırlanan müfettiş raporunda yer alan belgeye göre söz konusu talep eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan'ın imzasını taşıyor ve aynı gün özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından onaylanıyor.

 

Talepte İstanbul, Marmara, Trakya ve Bursa civarında yaşayan herkes tarafından kullanılan, "Hotmail" ve "Yahoo" ve benzeri servis sağlayıcılarına ait bütün e-posta ve sinyal bilgilerinin üç ay süreyle incelenmesi istenirken, mahkeme de herhangi bir soruşturma kararı olmaksızın istihbarat hizmetinde kullanılmak üzere tüm kayıtlarının alınmasına izin veriyor.

 

Rapora giren evraka göre mahkemenin kararı uyarınca kimi gazetecilerin de arasında olduğu birçok ismin e-posta adresleri ve ADSL hattı sahte isimlerle takibe alınmıştı.

 

(13 Ağustos 2014/ radikal.com.tr)

 


 

Berkin için adalet talebine hapis istemi

 

Gezi eylemleri sırasında polisin kullandığı gaz fişeğiyle başından vurularak hayatını kaybeden Berkin Elvan için Aydın'ın Didim ilçesinde "adalet nöbeti" tutan 30 kişi hakkında 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

 

14 Mart 2014 tarihinde Didim kent meydanında Berkin için "adalet nöbeti" başlatan gruba polis müdahale etmiş 30 eylemci gözaltına alınmıştı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, söz konusu kişiler hakkında "kamu malına zarar vermek" ve "Gösteri ve Yürüyüşleri Kanuna muhalefet" suçlamasıyla iddianame hazırladı.

 

Yargılama iddianameyi kabul eden Didim 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

 

(13 Ağustos 2014 / diken.com.tr)

 


 

TÜBİTAK raporu Ali İsmail'in katillerini tescil etti

 

Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında sivil polisler ve esnaf tarafından dövülerek yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne ilişkin davayı doğrudan etkileyecek TÜBİTAK raporu, dava dosyasına girdi.

 

Raporda Ali İsmail'i döven kişilerin yapılan karşılaştırma sonucu yargılanan sanıklar olduğu tespit edildi. Kayseri'de görülen dava boyunca sanıklar kamera kayıtlarında dövüldüğü görülen kişinin Korkmaz olmadığını ve kendilerinin olay yerinde bulunmadığını iddia etmişlerdi.

 

Raporda ayrıca olay yerindeki kameralara "dışarıdan" müdahale edildiği de kesinleşti. Buna göre olay yerindeki ekmek fırınının güvenlik kamerasına ait görüntülerin silinmesi için hard diskin dört kez formatlandığı ortaya çıktı.

 

(13 Ağustos 2014/ milliyet.com.tr)

 


 

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden demokrasi uyarısı

 

Başbakan Erdoğan'ın kazandığı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Türkiye'ye sert bir uyarı geldi.

 

Örgütün Türkiye temsilcisi Emma Sinclair-Webb'in kaleme aldığı bir makalede Türkiye'de insan haklarının gerilediği ve 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının demokratik standartlarda ele alınmadığı vurgulandı. Söz konusu makalede Başbakan'ın Türkiye'de demokrasinin altını oyduğu tespiti yapılırken kanunların herkes için geçerli olmasını garanti altına alan bir yargı sistemi ihtiyacının altı çizildi.

 

Ayrıca makalede medyanın baskı altına alındığına dikkat çekilirken yeni cumhurbaşkanı dâhil tüm siyasal aktörlerin mevcut insan hakları krizini ele almak için acil adımlar atması gerektiği ifade edildi.

 

14 Ağustos 2014 / diken.com.tr

 


 

* Kaynak: Antenna

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.