Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Özel Kütüphaneler XI // ANAMED Kütüphanesi




Toplam oy: 182

Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) Kütüphanesi, 2006 yılında kuruldu. İdari olarak Koç Üniversitesi merkez Suna Kıraç Kütüphanesine bağlı olan kütüphane Türkiye’nin arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık ve kent tarihi alanlarındaki en önemli akademik araştırma merkezlerinden biri olan ANAMED’in ihtiyaçları doğrultusunda şekillenerek gelişiyor.

İstanbul’da, İstiklal Caddesi 181 numaradaki tarihi Merkez Han’ın ikinci katında bulunan kütüphane, aslında öncelikli olarak ANAMED bursiyerleri ve Koç Üniversitesi mensuplarına hizmet veriyor, ama bunun yanı sıra üyelik sitemi ile, ilgili alanlarda çalışma yapan lisansüstü araştırmacılara da yerinde kullanım hakkı tanıyor.

 

 

Koleksiyon ağırlıklı olarak Bizans, Roma, Eski Yunan, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye’de bulunan medeniyetler kapsamında tarih, sanat, mimarlık ve arkeoloji konularında yaklaşık 25.000 yayından oluşuyor. Katalog, çevrimiçi de taranabiliyor. 2017’nin yaz aylarında kapsamlı bir yenilenme sürecinden geçen kütüphanenin çalışma salonlarında toplam 56 kişilik çalışma alanı, 6 sabit bilgisayar ile çıktı, fotokopi ve tarama olanakları da bulunuyor.

 

 

Merkez Han ayrıca bir kütüphane ve iki koleksiyona daha ev sahipliği yapıyor. Kütüphanenin kullanıcıları bir alt katta bulunan NIT (Hollanda Araştırma Enstitüsü) kütüphanesinden de faydalanabilir. Ayrıca ARIT (Türkiye'de Amerikan İlmî Araştırmalar Enstitüsü) ve TEBE (Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü) koleksiyonları da ANAMED Kütüphanesi evsahipliğinde araştırmacılara açık.

 

ANAMED Kütüphanesi hem coğrafi hem de akademik olarak merkezi konumda bulunmasının gereği olarak çeşitli etkinliklerle de araştırmacıları bir araya getirmeyi hedefliyor. Bu amaçla düzenlenen “Kütüphane Konuşmaları” serisinin temel amacı, araştırmanın gerçekleştiği kütüphane mekanını etkileşimli hale getirmek ve belirli temalar dahilinde yazarlar ile okurları kütüphanede hemzemin olarak bir araya getirmek. Tarih Vakfı işbirliği ile her ayın ilk salı günü düzenlenmeye devam eden konuşmalarda kütüphanenin ana çalışma salonu bir konuşma alanına dönüştürülüyor. Herkese açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilen konuşmaların Ağustos ayındaki konuğu Brigitte Pitarakis'ti (CNRS, Fransa). Önde gelen Bizans araştırmacılarından biri olan Pitarakis, Gülrü Tanman ile birlikte editörlüğünü yaptıkları Hayat Kısa, Sanat Uzun: Bizans’ta Şifa Sanatı, Yeni Yaklaşımlar adlı kitabı hakkında konuştu.

ANAMED Kütüphanesi’nden güncel haberler için, aktif olarak kullanılan Twitter hesabı takip edilebilir; kütüphane etkinlikleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye anamed.ku.edu.tr adresinden de ulaşabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Fotoğraflar: Pelin Ulca

 

 

 


 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.