Bir metni nasıl anlamalıyız? Metinde geçen kelimelerin tek tek anlamlarını bir araya getirerek bir metni anlayabilir miyiz? Keşke bir metni anlamak bu kadar basit olsaydı değil mi? Niçin ihtiyaç duyuyor insanlar ironiye? Yani bir yazar ne söylemek istiyorsa onu ifade etmiyor da niçin Eski Yunanca’da “kandırmak” anlamına gelen bir fiilden türetilen “eironeia”dan kaynaklanan ironiye başvuruyor? Öncelikle tutarlı ve bütünlüklü bir zihin dünyasında yaşamıyoruz. İster istemez bu parçalanmışlığı ve tutarsızlıkları da yazdıklarımızda ifade etmek zorundayız. İroni de bunu ifade edeceğimiz doğru enstrümanlardan biri.
Kierkegaard, Sokrates’ten okur ironiyi. Sokrates ise hakikati kendi inşa etmektense sorular sorarak muhatabının zihninden doğmasına aracılık eden bir ebe olduğu için ironiye sık sık başvurur.
Yıkıcıdır ironi. Hz. İbrahim’in putları kırıp, baltayı en büyük putun boynuna asarak “o kırdı” demesi ironidir. Anlama değil öteki anlama odaklanır ironist. “Putlar güçsüz” demektense bir puta diğerlerini kırma gücü atfederek insanların onlarla ilgili iddialarını sorgular. Yani söylenene değil dışlanana, yok sayılana yöneltir dikkatleri. Bu amaçla ironist ya kelimelerle oynar ya durumla yahut da diyalogla. Kelimelerin anlamlarıyla, durumların ve diyalogların bağlamlarıyla oynar. Başka bir bağlamda düzanlamda okumamız gereken bir metin ironistin kaleminden çıktıktan sonra eski haline dönemeyecek kadar bozulmuştur. Onları yapanlar tarafından itiraf edilemese de putların acziyeti bir şekilde ayyuka çıkmıştır artık. Bu açıdan yazılımlardaki virüsler gibidir ironi.
İronist ise anlamı hackleyerek metni inşa eder. Zira anlamı sorgulamanın yolu onu hacklemekten geçmektedir.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türk edebiyatında ironi deyince akla gelen metinler arasındadır. Ayrıca Oğuz Atay’ın roman ve öyküleri, Orhan Kemal’in Murtaza’sı ve Tersine Dünya’sı, Haldun Taner’in pek çok öyküsü ve Ramazan Dikmen’in bazı öyküleri, ironi deyince akla gelen ilk Türk edebiyatı örneklerindendir. Dünya edebiyatında da Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ı, Kafka’nın pek çok öyküsü, Jonathan Swift’in Gülliver’in Seyahatleri, Giovanni Pappini’nin Gog’u, Kurt Vonnegut’un Şampiyonların Kahvaltısı, Douglas Adams’ın Otostopçunun Galaksi Rehberi ironik edebiyatın önemli eserleri arasında sayılır.
İroni gücünü rahatsız ediciliğinden alır. Rahatsız ediciliği ise söylenmesinin yasak yahut fark edilmeyecek denli “normal” kabul edilen bir durumdaki çarpıklığı deşifre etmesinden kaynaklanır. Yasak ne kadar güçlü yahut çarpıklık ne kadar normal kabul edilirse ironi o denli güçlüdür.
Yeni yorum gönder