Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Eleştiri

Eleştiri

Ölümünün 43. yılında Oğuz Atay Okuma Kılavuzu



Toplam oy: 129
Oğuz Atay’ın kitapları okuru yoracak kadar yüklüdür. Mektup, şiir, oyun, ansiklopedi maddesi gibi çeşitli anlatım tekniklerini bir arada kullanan Atay, bilinç akışı ve iç konuşmalarla kişilerin iç dünyalarında dolaşırken okuru ciddi bir atıf yığını ve kavram dünyasıyla karşı karşıya bırakır. Dile getirmek istediği duyguyu, düşünceyi bir başka romana, filme, kurgu karaktere, şarkıya, şiire yaptığı göndermelerle, hatta çoğu defa bunları, konuyu melodrama dönüştürecek şekilde deforme ederek kullanan Atay’ın kitapları, okurundan hatırı sayılır birikim ister.

HANDAN İNCİ

Yıllar önce Tutunamayanlar’ı ilk kez okuyacaklar için bir kılavuz hazırlamak niyetiyle yola çıkmıştım. Romanın yoğun göndermeler ağında kaybolmadan ilerleyebilmesi için okura bir el kitabı oluşturmaya çalışırken, Atay’ın tek kitapla sınırlanamayacak edebi dünyasının bütün eserlerine yayıldığını, referansların kitaptan kitaba birbirine bağlandığını gördükçe, elimdeki çalışma Oğuz Atay okuma kılavuzuna dönüşmeye başladı. Tahmin edileceği gibi, her adımda yeni bir konu başlığı eklenen, neredeyse her biri için ayrı makale gerektiren çalışma genişledikçe o kaçınılmaz akıbete uğradı ve masamda “ölmeden bitirilecek işler” sırasına girdi.

 

 

Bir okur olarak, yazarlar üzerine hazırlanmış ansiklopedileri, sözlükleri, okuma kılavuzlarını çok severim. Yazarın edebi dünyasını bütünlüklü olarak algılamaya yardımcı olan, tekil esere nüfuz etmeyi kolaylaştıran bu tür kitapların yurt dışında çok sayıda örneği olsa da bizim edebiyatımızda maalesef emek verilen bir alan değil. Böylesi çalışmalar geniş bir zaman ve odaklanma istiyor. Adına bir Araştırma Merkezi kurduktan sonra dijital ortamda büyütmeye çalıştığımız Tanpınar Ansiklopedisi de yine aynı nedenle -ah araya giren gündelik işler!- kendisine vakti ayırmamı beklemekte.

 

Oğuz Atay ansiklopedisine doğru…

 

Sabitfikir dergisinden, bir Oğuz Atay yazısı ricasıyla arandığımda, değil yazmak, okumaya bile fırsat bulamadığım bu günlerde olur ya, belki bir motivasyon yaratır, yeniden başlarım diye Oğuz Atay Ansiklopedisi’ni hatırladım; bu kabarık notlardan bazı maddeler seçip bir yazı kurabilirdim.

 

2007 yılında ilk baskısını yapan Oğuz Atay’a Armağan kitabı için hazırladığım bir çalışmada Atay’ın bütün eserlerinde geçen referansları (kitap, kişi, şarkı, dize vb.) kısa açıklama cümleleriyle yayınlamıştım. Yukarıda sözünü ettiğim okuma kılavuzu için bir ön hazırlık diyebileceğim bu çalışmaya Atay edebiyatının önemli kavramlarını eklemek bir sonraki adımdı. Eserlerdeki somut referanslar ile kavramlar arasında kurulan bağı takip etmek ve yorumlamak başlı başına bir iş olacaktı. Mesela, Dostoyevski, Kafka, İsa, Don Kişot’la birlikte yabancılaşma, varoluş, inanç, adalet, vicdan maddelerini de açmak gerekiyordu. Aynı şekilde Atay’da bir anlatı yöntemi olan sezdirmeler, kapalı göndermeler, kalıplaşmış ifadeler ve hitaplar da ayrıca işlenmeliydi. Yarattığı kurgu karakterlere başlık açmadan, analizlerini yapmadan bu çalışma elbette tamamlanamazdı. Ve son olarak Atay biyografisinin temel taşlarını oluşturan olaylara ve kişilere de yer verilmeliydi. Giderek uzayan bu listedeki maddeleri rastgele bir seçmeyle sıralarsam, çalışmanın neden henüz tamamlanmadığını da aslında kestirmeden anlatmış olacağım. Bakın bu listede neler var: Aile, Akıl, Alaturka, Anne, Aşk, Atletizm, Aydın, Baba, Batı, Bürokrasi, Can Sıkıntısı, Cinsellik, Çocuk kalmak, Delilik, Eşya, Ev, Evli kadın, Evlilik, Hafıza, Hastalık, İmla, İntihar, Kelime, Konuşma, Kitap/Kitaplık, Korku, Kötü Yetişmek (bkz. Yarım yamalaklık), Kötülük, Küçük burjuva, Mektup, Mühendislik, Müzik, Oda, Okul, Okumak, Onlar, Otel, Oyun, Ödeşme, Ölüm, Önsöz, Papatya, Pazar Kahvaltısı, Piyano, Resim, Rüya, Selimlik/Selimleşme, Sinema, Şey, Terlik, Üniversite, Varoluşçuluk, Yabancılaşma, Yalnızlık, Yarıda kalmak, (bkz. Yarım yamalaklık, Kötü yetişmek), Yazmak, Yoksulluk, Yolculuk...vb

 

 

Atay külliyatına giriş: Korkuyu Beklerken

 

 

Oğuz Atay’ın kitapları okuru yoracak kadar yüklüdür. Mektup, şiir, oyun, ansiklopedi maddesi gibi çeşitli anlatım tekniklerini bir arada kullanan Atay, bilinç akışı ve iç konuşmalarla kişilerin iç dünyalarında dolaşırken okuru ciddi bir atıf yığını ve kavram dünyasıyla karşı karşıya bırakır. Dile getirmek istediği duyguyu, düşünceyi bir başka romana, filme, kurgu karaktere, şarkıya, şiire yaptığı göndermelerle, hatta çoğu defa bunları, konuyu melodrama dönüştürecek şekilde deforme ederek kullanan Atay’ın kitapları, okurundan hatırı sayılır birikim ister. Okurunun bu metinlerle uygun adım yürüyebilmesi için usta bir tenisçi gibi gelen her topa karşılık verebilmesi gerekir. Hazırlıksız okur, bu nedenle Atay kitabını elinde epeyce dolaştırır, kolay tamamlayamaz, ancak bir yandan da edebi kamuoyunun üzerinde yarattığı baskıyla, (edebiyata meraklı her gencinin kendini okumak zorunda hissettiği yazarlardan biridir Atay) kitapla savaşmayı sürdürür. Bu nedenle olsa gerek, öğrencilerimin, Atay’ın edebiyatına hangi kapıdan girmek gerektiği sorusuyla çok karşılaşırım. Önerim daima Korkuyu Beklerken olur. Bu öyküler, okuru Atay’ın dünyasına küçük adımlarla alıştırır. Bütünü kavramak için iyi bir kılavuz gibidir Korkuyu Beklerken. Atay öykücü olarak da çok başarılıdır. Ancak roman türünde yaptığı çarpıcı yenilikler öykülerini bir süre için de olsa romanlarının gölgesinde bırakmıştır.



“Ben buradayım sevgili okurum...”
Atay kitapları, az çok iyi bir “okur” olmayı gerektiriyor dedim, bu da Atay’ın yıllar içinde değişen alımlanma biçimlerini belirlemiş ve yazara o meşhur edebî küskünlük cümlesini (“Ben buradayım sevgili okurum, sen neredesin acaba”) kurdurmuştur. Gerçi bütün öncü yazarların başına gelen bir durumdur bu ve bunu gayet iyi bilmesine rağmen Atay, kısa hayatında yaşadığı ilgisizlikten çok etkilenmiştir. Günlüğünde söylediği gibi, “Conrad’dan James’ten haberi bile olmayanların” çoğunluğu oluşturduğu 1970’lerde avangard romanlarıyla okuruna ulaşmayı beklemesi iyimserliktir.
1971-1977 arasında, yani yayımlamaya başladığı ve vefat ettiği o kısacık 7 yıl içinde Atay’ı fark edecek, daha doğrusu kabullenecek bir ortam yoktu. Edebiyatın belirli toplumsal sorunlarla, özellikle köy romanlarıyla sınırlandığı 70’lerde Atay gibi şehirden, şehirli aydınlardan söz eden bir yazarın çok okunma konusundaki hayal kırıklığı gayet normaldi. Atay’ın keşfi için 1980 sonrasının siyasi ortamında edebiyatın toplumsal meselelerden uzaklaşması ve Atay’ın “kaybeden” karakterlerinin dikkat çekmesi gerekecekti. Yazarlar, okurlar, “Tutunamayanlar” üst başlıklı bu dünyada özdeşlik kurabileceği kişiler, fikirler bulunca Atay efsanesi de başlamış oldu. Ancak bunun da bir sakıncası vardı. Hiç okunamamak ve anlaşılamamak gibi, tek yönlü okunmak da tehlikeliydi. Atay edebiyatı hızla oluşan yeni okur kitlesi tarafından bir “tutunamama” haline indirgeniyor, tutunamamak, tembelliğin, kayıtsızlığın, vazgeçmişliğin özrü yerine kullanılıyordu. Atay’ın anlatmak istediği elbette bu değildi. Ama kaçınılmaza maruz kalmış, romanlarında bizzat eleştirisini yaptığı bir “mitleştirme” ile okunmaya başlamış, cümleleri sloganlaşmış ve “tutunamama” jargonuna dönüşmüştü. 90’lara gelindiğinde bu metinler farklı eleştirmenlerin elinde çok yönlü ve metodik okumalara tabi tutularak yorumlandıysa da Atay’ın edebiyatımızdaki temel okunma biçimi, günümüze kadar devam edecek şekilde, içeriğiyle öne çıktı. Atay edebiyatının meseleleri buna çok elverişliydi çünkü. Atay’ın metinlerinde ince bir mizahla dokuduğu sorunlar Türkiye için ezeli ve ebediydi; Batılılaşmanın yarattığı kimlik çatışması, yanına başkaları eklense bile gündemimizden hiç düşmemişti; tüketim toplumuna doğru hızla yol alırken, tek başarı ölçütüne dönüşen maddi kazanç ve erişme hırsı insan ilişkilerini daha da yıpratmıştı; yarım yamalak yetişen kırık kalpli gençler hâlâ çoğunluktaydı... Kısacası Atay’ın kitapları 2000’ler için de konuşuyor, mesela bugünün okuru 40 yıl sonra şu satırların altını kendi toplumu adına da rahatlıkla çizebiliyordu:
“Bana öyle geliyor ki biz çocuk kalmış bir milletiz ve daha olayları ve dünyayı, mucizelere bağlı, ‘myth’lere bağlı bir şekilde yorumluyoruz en ciddi bir biçimde. Aklı başında bir Batılının gülerek karşılayacağı ve bize ölesiye ciddi gelen bir şekilde. Bir başka nokta daha: öyle bir yarım yamalaklığımız var ki, bizim dramımız, trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. Ayrıca, bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. Çok güzel yaşayıp gittiğimizi sanıyoruz.”
Ya da şu cümlelerin:
“Aydınımız ülkesinde kendini yabancı hissediyor. Ülkemizi sevmiyoruz, kaçıp gitmek istiyoruz. (…) Halkı sevmediğimiz için kendimizi ülkemizde istenmeyen bir misafir gibi hissediyoruz. Bu yüzden onu tanımak, onun derinliğini, ruhunu hissetmek istemiyoruz.”

Tutunamayanlar yayımlandığında 37 yaşındaydı
Atay’ın edebiyat dünyasındaki yerini, eserlerinin niteliği kadar trajik biyografisi de belirlemiştir. 1971’de ilk romanını yayımladığında otuz yedi yaşındadır ve standartlara göre oldukça geç bir tarihtir bu. Tutunamayanlar ortaya çıkarıncaya kadar kimsenin “yazar” olduğunu fark etmediği bu “üniversite hocası mühendis”, amansız bir hastalıktan vefat edeceği 1977 aralık ayına kadar kısa ve yoğun bir mesai ile ardında Türk edebiyatında gerçek bir dönüşüme yol açan yükte hafif, pahada ağır bir külliyat bırakmıştı.
Sonuç olarak, Oğuz Atay’ın vefat ayı olan Aralık sayısı için istenilen yazıyı, tasarladığım gibi kaleme alamadım ama masada bekleyen Atay Ansiklopedisi dosyasının tozunu üflememe vesile olduğu için Sabitfikir’e teşekkür borçluyum, hayalimdeki çalışmayı tek başıma tamamlayamayacağımı bana iyice kavratmış oldu. Böyle bir çalışma ancak güçlü bir iş birliğiyle tamamlanabilirdi ve masamdaki dosyayı kapatmadan mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırmak için kolları sıvadım.
Bir yazarın kavram ve atıf atlasını ortaya koyacak bu tür çalışmalar bize yazarın edebi dünyasını dokurken hangi iplikleri kullandığının da ipuçlarını verir. Yine yıllar önce, bir yazar itirafından yola çıkarak (“Gün gelecek, sanıyorum ‘bir kısım hepimiz’ açıkça ‘Oğuz Atay’ın paltosundan çıktık’ diyeceğiz, demek zorunda kalacağız!” Fatih Özgüven, Cumhuriyet, 3 Mayıs 1984) kaleme aldığım “Oğuz Atay’ın Paltosu” (Notos, sayı 28, Haziran-Temmuz 2011, s.24-28) adlı bir yazımda Atay’dan etkilenen yazarlara değinirken, onun kimlerin paltosundan çıktığına da ayrıca bakmak gerektiğini söylemiştim. Atay’ın esinlendiği kaynakları hangi estetik düzlemde dönüştürerek özgünleştirdiği üzerine çokça yazılmış olduğu halde, Tutunamayanlar’ın Batı romanlarını taklit edip etmediği bugün bile tartışılmaktadır. Memet Fuat’ın “dünya romanının büyük okuru” dediği Atay, Tutunamayanlar’da bir roman kahramanı olarak anlattığı “birinci sınıf okuyucu”dur ve sadece okumakla kalmaz, sevdiği kitapları, yazarları romanlarına taşıyarak onlarla metinlerarasında konuşmayı sürdürür. Neredeyse her satırı gönder melerle dolup taşan kitaplarını bu gözle taradığımda, en çok andığı yazarın Dostoyevski olduğunu, Kafka’nın onu bir sayı farkla izlediğini görmüştüm. Söyleşilerinde de ikisini daima baş köşeye koymuştur:

En çok andığı yazar Dostoyevski
“Dostoyevski’yi her zaman seviyoruz tabii, büyük ustalarımızdan biri. Buna Stendhal’i, Kafka’yı, Joyce’u, Laclos’yu eklemem gerekir. Bunların dışında, Türkiye’de az okunan İngiliz yazarlarını katacağım. Romanın anavatanı biliyorsunuz İngiltere. Ama bizde en az bilinen romancılık da İngiliz romancılığı. Kadın romancı George Eliot, Henry James ve Joseph Conrad İngiliz romancılığının üç devi. Ve tek romanıyla Emily Bronte’nin ayrı bir önemi var, bence. Almanlardan Günther Grass ile biçim bakımından hayran olduğum Lolita’nın yazarı Vladimir Nabokov’u listeme katmalıyım. (…) Sevdiğim yazarların başında Kafka ve Dostoyevski’yi sayarsam, Tutunamayanlar’ı okuyanlar için şaşırtıcı olmaz herhalde. İnsanı, bu arada Selim Işık’ı yalnız bırakanların dünyasında böyle yazarlara da tutunamazsak, sonumuz ne olur? Gonçarov’un Oblomov’u, bir zamanlar hepimizi çok sarsmıştı. Stendhal, Laclos, George Eliot, Henry James, Melville, Nabokov gibi ustalardan etkilendiğimi sanıyorum. İnsan roman yazmak isteğine bir yazarın dediği gibi, başka romanlara heyecan duyarak kapılıyor, ‘hayatı roman’ olanların yazdığı pek görülmüyor.” (Oğuz Atay’a Armağan, İletişim Yayınları, 2007)
Hiç kuşkusuz, “edebi etkileşim” gibi üzerinde hassasiyetle durulması gereken konuda bir yazarı sadece referanslarına göre inceleyemeyiz, ancak bunun da önemli bir veri olduğunu düşünüyorum. Hakkında konuşmak istediğimiz yazarın, başka bir yazar için ne söylediğini bilmek yapacağımız yorumlara boyut kazandıracaktır. “İnsan roman yazmak isteğine başka romanlara heyecan duyarak kapılıyor” düşüncesinin çarpıcı bir örneği olarak “okur”dan “yazar”a evrilen Atay, bu heyecanı özgün bir edebi malzemeye dönüştürmüş, romanlarında ve hikâyelerinde etkilendiği metinlere, yazarlara, karakterlere bol bol atıf yapmıştır. Bu atıflar Atay’ın edebi ve kültürel malzemesinden giderek uzaklaşmakta olan genç okurlar için deyim yerindeyse bir bariyer oluşturmaktadır. Bu nedenle, Atay edebiyatının kavramlarını ve atıflarını içine alacak kapsamlı bir çalışmanın işlevsel olacağını düşünüyor ve yazarımızı vefatının 43’üncü yılında saygıyla anarken, metinlerinde geçen yazar/eser adlarının listesini paylaşıyorum:
OĞUZ ATAY SÖZLÜĞÜ (ATAY’IN METİNLERİNDE GEÇEN YAZAR/ESER ADLARI)
Ahmet Midhat Efendi, (BBAR), 75; (T), 62, (1844 – 1912, Türk gazetecisi ve
yazarı).
Alighieri, Dante, (BBAR), 214; (T), 55, (1265-1321, İtalyan şair ve politikacı).
“Altı No’lu Koğuş”, (öykü, Çehov), (G), 58
Aristophanes, (T), 54, 56, (M.Ö. 448 - M.Ö. 380, Eski Yunan güldürüsünün
en önemli temsilcisi).
Arsen Lüpen (Arsene Lupin, Maurice Leblac), (T), 221.
Aşk-ı Memnu, (roman, Halit Ziya Uşaklıgil), (G), 186, 196.
Bailey, Paul, (G), 222, (1937 - İngiliz tiyatro oyuncusu ve oyun yazarı).
Bâki, (BBAR), 47, 145, 255; (T), 236, 243; (TO), 98, (1526-1600, Divan
edebiyatı şairi).
Balzac, Honoré de (KB, “Korkuyu Beklerken”), 81, 82; (T), 370, 432, 437,
471, (1799 –1850, Fransız romancı).
Barth, John, (G), 222, (1930- ABD’li romancı ve kısa öykü yazarı).
Bener, Vüsat O., (G), 12; (1922-2005, Türk yazarı).
Benim Üniversitelerim (otobiyografik roman, Maksim Gorki), (T), 371, 373,
374.
Benjamin, Walter, (G), 248; (TO),360 (1892-1940, Alman kültür tarihçisi ve
estetik kuramcısı).
Beyatlı, Yahya Kemal, (BBAR), 145, 146, 154, 156, 179, 234, 243, 255; (G), 92,
(1884-1958, Türk şairi).
Binbir Roman, (T), 125, 684, (1940 sonrasında çocuklar için yayımlanan
çizgi roman).
Bir Tereddüdün Romanı (Peyami Safa), (T), 588.
Camus, Albert, (G), 214, 244; (T), 364, (1913-1960, Fransız yazar ve filozof).
Canetti, Elias, (G), 222, (1905-1994, İngiliz yazar).
Capote, Truman, (G), 260, (1924-1984, ABD’li yazar).
Cenab Şehabeddin, (OY), 13; (T), 104, 294 (1870-1934, Servet-i Fünun
dönemi şairlerinden).
Conrad, Joseph, (G), 224, 228, (1857 - 1924, Polonya asıllı İngiliz yazar).
Cronin, A. J., (T), 222, (1896-1981, İskoç yazar).
Crowley, Aleister (Alistair Growlay), (T) 692, (1875-1947, İngiliz mistik
yazar).
“Culûs-u Hümayun”, (şiir, Nâzım Hikmet), (T), 127.
Cyrano de Bergerac, (oyun, Edmond Rostand), (T),161.
Çağlar, Behçet Kemal, (BBAR), 145, 147, 249, (1908-1969, Atatürk şiirleriyle
tanınmış şair).
Çapan, Cevat, (G), 222, (1933 - , şair).
Çehov, Anton Pavloviç, (G), 58; (T), 61, 231, (1860-1904, Rus oyun yazarı ve
öykücü).
“Değişim”, (uzun öykü, “The Metamorphosis”, Kafka), (T),613.
Demirhane Müdürü, (Georges Ohnet), (T), 659.
Dickens, Charles, (T), 391, 588, (1812 -1870, İngiliz romancı).
Diderot, Denis, (T), 664, (1713-1784, Fransız yazar ve filozofu).
Divan (Fuzuli), (BBAR), 195.
Don Kişot (roman, Miguel de Cervantes), (T), 424, 592, 596, 733.
Donne, John, (T), 471 (1572 -1631, İngiliz şair ve vaiz).
Dorian Gray’ın Portresi (Oscar Wilde), (T), 367.
Dostoyevski, Fyodor Mihailoviç, (E) 78, 79; (G), 130, 132, 244, 250; (T), 58,
61, 109, 239, 240, 243, 326, 349, 389, 401, 402, 405, 586, 587, 588, 596,
632, 664, (1821-1881, Rus romancı).
Dumas, Aleksandre, (G), 192, (1802 –1870 Fransız romancı).
Dürer, Albrecht, (OY), 9; (T), 469 (1471-1528, Alman ressam).
“Efruz Bey” (hikâye, Ömer Seyfettin), (T), 588.
Einführung in Die Baustatik (Ernst Chwalla), (BBAR), 195.
Ekmekçi Kadın (roman, Xavier de Montepin), (T), 659.
Eliot, T.S., (G), 36, (1888 –1965, Amerika doğumlu İngiliz şair ve edebiyat
eleştirmeni).
Ersoy, Mehmet Âkif, (BBAR), 225; (G), 268; (KB, “Babama Mektup”),183;
(T), 278, (1873 -1936, Türk şair ve düşünce adamı).
Evdeki Yabancı (tiyatro, Claude Magnier 1920-1983) (T), 393.
Evliya Çelebi, (BBAR), 77, (1611- 1682 ?, Türk gezgin ve yazar).
Fantoma, (T), 127, 218, 219, 220, (Pierre Souvestre ve Marcel Allain’in
1912-1914 yılları arasında birlikte yazdığı, 43 ciltlik kitap serisi).
Farelerle İnsanlar (roman, John Steinbeck), (TO), 49.
Faust (roman, Goethe), (TO), 437.
Finnegans Wake (James Joyce), (G), 222.
Fowles, John, (G), 222, (1926-2005, İngiliz yazar).
Fuzuli, (BBAR), 28, 47, 52, 83, 91, 115, 116, 117, 133, 134, 145, 184, 189, 195,
255; (G), 96; (T), 236, 243. (1480/90?-1556) Azeri asıllı Türk divan şairi).
Galsworthy, John, (T), 630, (1867-1933, İngiliz yazarı.)
Gide, Andre, (T), 663, (1869-1951, Fransız yazarı).
Goethe, Johann Wolfgang von (BBAR), 116; (T), 588, 589; (TO), 410, 437,
(1749-1832, Alman şair ve yazarı).
Gogol, Nikolay Vasilyeviç (G), 104; (T), 57; (TO), 403, 404, (1809 -1852,
Rus roman ve oyun yazarı).
Gorki, Maksim, (T), 230, 235, 239, 240, 243, 372, 373, 374, 391, 590, 646,
(1868 –1936, Sovyet/Rus yazarı).
Grand Encyclopedie de France ( L’Encyclopédie, d’Alembert-Diderot), (T),
659.
“Güzel günler göreceğiz çocuklar.” (şiir, “Nikbinlik”, Nâzım Hikmet) (E) 102.
Hamlet (oyun, Shakespeare), (BBAR), 83; (G), 50, 58, 60, 160; (OY), 61,
103; (T), 103.
Hardy, Thomas, (T), 471, (1840-1928, İngiliz roman ve kısa hikâye yazarı).
Hayber Kalesi, (T), 127. (Hz. Ali’nin kahramanlıklarını anlatan popüler halk
kitabı).
Homeros, (BBAR), 214; (KB, “Tahta At”), 159, (Antik çağda yaşamış
İyonyalı şair).
Hortlaklar (oyun, Henrik İbsen), (T), 617.
Hürriyeti Seçtim (Victor Kravchenko), (T), 58.
Istrati, Panait, (T), 376, 646, (?-1935, Romanyalı yazar).
İbsen, Henrik, (T), 617, 619, 624, (1828 - 1906, Norveçli oyun yazarı ve şair).
İki Sene Mektep Tatili (roman, Jules Verne), (T), 733.
James, Henry, (G), 224, (1843-1916, ABD doğumlu yazar).
Kafka, Franz (BBAR), 148; (E) 78; (G), 92, 248, 250; (KB, “Korkuyu
Beklerken”), 82; (T), 102, 320, 349, 402, 588, 604, 606, 608, 609, 613, 616,
617, 620; (TO), 339, 341, 343, 345, (1883 - 1924, 20. yüzyılın ve Alman
modern edebiyatının önde gelen yazarlarından).
Kan Kalesi, (T), 215, 583, (İslamiyetin yayılması sürecinde Hz. Ali’nin cenk
efsanelerinin anlatıldığı popüler halk kitaplarından).
“Kanuni Mersiyesi” (şiir, Baki), (TO), 370.
Kaptan Grant’ın Çocukları (roman, Jules Verne), (T), 733.
Karacaoğlan, (BBAR), 248, 249, (1606-1679, halk şairi).
Karamazov Kardeşler, (roman, Dostoyevski), (T), 596.
Kazanova, Giacomo Giralomo (T), 456, (1725 - 1798, Aşk maceralarıyla
tanınmış ünlü Venedikli).
Keats, John, (T), 471, (1795- 1821, İngiliz şair).
Kelile ve Dimne (Beydeba), (G), 164; (OY), 63.
Kırık Hayatlar (roman, H.Z.Uşaklıgil), (G), 186, 188.
Kinsley Amis, (Kingsley Amis)(G), 222, (1922-1995 İngiliz yazar).
Kipling, Joseph Rudyard, (BBAR), 89; (G), 184 (1865 1936, İngiliz şair,
roman ve hikâye yazarı).
Kleist, Bernd Heinrich Wilhelm von (E) 81 (1777 – 1811, Alman şair ve
romancı).
Kreutzer Sonatı (roman, Tolstoy), (T), 260.
Krilov, İvan, (T), 710 (1768 – 1844, Rus fabl yazarı).
Ksenophanes, (T), 54, (M.Ö. 570- M.Ö. 475 Antik Yunan filozofu).
Kurtlarla Kuzular, (tiyatro, Osrtovski), (TO), 49.
Kutatgu Bilig, (Yusuf Has Hacib), (T), 238.
La Senfoni Pastoral (roman, Andre Gide), (G), 162, (OY), 63.
Leblanc, Maurice, (T), 221, (Arsene Lupin kitaplarının yazarı).
Lind, Jacob, (G), 222, (Yahudi asıllı Alman romancı).
Lukács, Georg, (G), 268 , (1885-1971, Macar Marksist filozof ve edebiyat
bilimcisi).
Maeterlinck, Maurice, (T), 218, (1862-1949, Belçikalı yazar).
Mai ve Siyah (roman, H.Z.Uşaklıgil), (G), 186.
“Makber” (şiir, Abdülhak Hamid), (E) 14.
Malory, Thomas, (T), 471, (1414-1471, Kral Arthur ve yuvarlak masa
şövalyelerinin efsanelerini anlattığı Arthur’un Ölümü adlı destanı ile ünlü
olan orta çağ ozanı).
“Mavi Kuş” (T), 218, (Materlinck’in L’Oiseau Bleu adlı eseri, ilki 1910’da
olmak üzere çeşitli tarihlerde sinemaya uyarlanmıştır).
Mesnevi (Mevlana), (BBAR), 256.
Mevlana (Celaleddin-i Rumî), (BBAR), 32, 159, 256, (1207-1273, İslâm ve
tasavvuf dünyasında tanınmış bir Fars şair, düşünce adamı ve Mevlevi
yolunun öncüsü).
Mike Hammer, (T), 260, (Amerikalı yazar Frank Morrison Spillane’in polisiye
roman serisi).
Miller, Henry, (G), 268, (1891-1980, ABD’li yazar).
Moliere, Jean-Baptiste (G), 122; (OY), 107; (T), 297, (1622-1673, Fransız
oyun yazarı ve oyuncu).
Montaigne, (T), 462, 621, 622, (1533-1592, Fransız deneme yazarı).
Morkaya, Burhan Cahit, (T), 261, 262, (1892-1949, popüler romanlarıyla
tanınmış Türk yazar).
Muallim Naci, (T), 60, (1850-1893, Türk şair ve yazarı).
Muir, Edwin, (G), 220, (1887-1959, Roman teorisi üzerine incelemeleriyle
tanınan İskoçyalı şair ve yazar).
Nâbi, (BBAR), 267, (1642-1712, Divan edebiyatı şairi).
Nailî Kadim, (BBAR), 255, (?-1666, Divan edebiyatı şairi).
Namık Kemal, (BBAR), 75, 224; (E) 101; (T), 74, 237, 241, 243, (1840-1888,
Türk yazar ve şair).
“Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet” (“Hürriyet Kasidesi”,
Namık Kemal), (BBAR), 224.
Nedim, (BBAR), 47, 71, 72, 83, 91, 145, 255; (G), 96; (T), 236, 243; (TO), 97,
(1681 - 1730, 18. yüzyıl Divan edebiyatı şairi).
Nef’î, (G), 96, (1572-1635, 17. yüzyıl Divan edebiyatı şairi).
O. Henry, (G), 256, (1862-1910, ABD’li kısa öykücü).
Oblomov, (roman, Gonçarov), (T), 30, 109, 585, 586.
Oğuzcan, Ümit Yaşar, (BBAR), 148, (1926-1984, Türk şair).
Old Mortality (Walter Scott), (G), 220.
On Binlerin Ricati (Xenophon), (T), 54, 56.
Otuz Tabutlu Ada (roman, Maurice Leblanc), (T), 220.
Ölü Canlar (roman, Gogol), (T), 594.
“Ölüme Dair” (şiir, Nazım Hikmet), (T), 127.
Ömer Hayyam, (BBAR), 89, (1048-1131, İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom).
Ömer Seyfettin, (T), 588, (1884-1920, Türk öykücü. Milli edebiyat akımının öncüsü).
“Palto” (öykü, Gogol), (G), 130.
Pardayanlar, (roman, Michel Zevaco), (T), 127, 218, 219, 221, 733.
Paris Esrarı (roman, Eugene Sue), (T), 219.
Parma Manastırı (roman, Stendhal), (G), 159; (OY), 61.
Pascal, (BBAR), 28, 197, (1623-1662, Fransız matematikçi ve bilim adamı).
Pembe Yıllar (roman, A. J. Cronin), (T), 222.
Pilgrim’s Progress (John Bunyan’ın kitabı), (G), 46.
Pirsig, Robert Maynard., (G), 230, (1928- , ABD’li filozof ve romancı. Zen ve
Motosiklet Bakım Sanatı’nın yazarı).
Pitigrilli (seri roman, Dona Serge), (T), 127, 218, 219, 221, 713, (1893-1975,
İtalyan romancı).
Proust, Marcel, (T), 471, (1871-1922, Fransız romancı).
Puşkin, Aleksandr Sergeyeviç (E) 79; (G), 130; (T), 47, (1799-1837, Rus
edebiyatının kurucusu kabul edilen şair ve yazar).
Raban, Jonathan, (G), 260, (1942- , İngiliz romancı).
Ran, Nazım Hikmet, (E) 101; (T), 127, 222, 230, 454; (1902-1963, Türk şair ve
oyun yazarı).
Rhys, Jean, (G), 222, (1894-1979, İngiliz kadın yazar).
Rilke, Rainer Maria, (T), 665, 666 (1875-1926, Alman şair).
Rousseau, Jean-Jacques (TO), 343, 344, 379, 436, (1712-1778, Fransız yazar,
filozof).
Rubens, Peter Paul, (T), 218, (1577-1640, Flemenk ressamı).
Ruhîi Bağdadi, (G), 96, (?-1605, Türk Divan edebiyatı şairi).
Safa, Peyami, (G), 226, (1899-1961, Türk yazarı).
Saffet Nezihi, (T), 261, (1871-1939, Türk yazarı).
Salinger, J. D., (T), 664, (1919- ABD’li yazar).
Satıcının Ölümü (oyun, Arthur Miller), (TO), 49.
Savaş ve Barış (roman, Tolstoy), (G), 162; (OY), 62; (T), 390.
Schiller, Johann Christoph Friedrich (T), 588, (1759-1805, Almanya’da 19.
yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan Romantik felsefe akımının önemli
düşünürü, şair, ve oyun yazarı).
Scott, Walter, (G), 220, (1771-1832, tarih temalı romanlarıyla ünlü İngiliz
yazar).
Seçme Yazılar (Puşkin), (T), 47.
Ségur, Comtesse de, (T), 471, (1799-1874 Fransız yazar).
“Selimnâme” (şiir, Yahya Kemal), (BBAR), 147, 179.
“Seyfi Baba”, (şiir, Mehmet Akif), (T), 278.
Shakespeare, William, (BBAR), 83; (G), 22, 48, 50, 58; (T), 55, 103, 471,
(1564 –1616, İngiliz şair ve oyun yazarı).
Shaw, Bernard, (T), 452, (1856-1950, İrlandalı yazar).
Shelley, Mary, (T), 471, (1797-1851, İngiliz yazar).
Sofokles, (BBAR), 214, (M.Ö. 495 - M.Ö. 406, Antik Yunan’ın trajedya
yazarlarından).
Steinbeck, John, (G), 130, (1902-1968, ABD’li yazar).
Stendhal, Marie-Henri, (G), 244; (KB, “Korkuyu Beklerken”), 81; (T), 471,
(1783-1842, Fransız romancı).
Suç ve Ceza (roman, Dostoyevski), (G), 6; (OY), 63; (T) 376.
Sue, Eugene, (T), 219, (1804-1857, Fransız romancı).
“Süleymaniye’de Bir Bayram Sabahı” (şiir, Yahya Kemal), (BBAR), 156.
Şeyh Galib, (BBAR), 255, (1757-1799 Divan edebiyatı şairi, mutasavvıf).
“Şol Cennetin Irmakları” (“İlahi”, Yunus Emre), (T), 134.
Tahir ile Zühre, (halk hikâyesi), (T), 127.
Tahir, Kemal, (G), 182184, 198, 218, 226, 228, (1910-1973, Türk romancı).
Talu, Ercüment Ekrem, (T), 222, (1886-1956, Türk gazeteci ve yazarı).
Tanpınar, Ahmet Hamdi, (G), 214, 218, 226, (1901-1962, Türk şair ve
romancısı).
Tarhan, Abdülhak Hamit, (E) 14, (T), 235, 236, 237, 238, 243, 280; (TO), 98,
(1852-1937, Türk şair ve oyun yazarı).
Tarık bin Ziyad (oyun, Abdülhak Hâmid), (OY), 62.
Tevfik Fikret, (T), 283; (TO), 69, (1867-1915, Türk şairi).
Tolstoy, Lev, (G), 130; (T), 390, 391, 581, 586, 587, 627,( 1829-1910, Rus
romancı).
Twain, Mark, (T), 401, (1835-1910, mizahi romanlarıyla ünlü ABD’li yazar).
Underworld (Yeraltından Notlar, Dostoyevski) , (G), 16.
Uşaklıgil, Halit Ziya, (G), 188, 190, 192, 196, 214, 218, 226, (1866-1945, Türk
yazar).
Vadideki Zambak (roman, Balzac), (T), 432.
Vergilius, Publius (BBAR), 28, (M.Ö. 70 - M.Ö. 19 Romalı şair).
Verlaine, Paul Marie (T), 471, (1844-1896, Fransız şairi).
Verter, (roman, Genç Werther’in Acıları, Goethe), (TO), 437.
Voltaire (François Marie Arouet) (TO), 343, 343, (1694-1778, Fransız yazar
ve filozofu).
Walden, (roman, Henry Thoreau), (G), 230.
Wilde, Oscar, (T), 368, 371,373, 374, 389, (1854-1900, İrlandalı yazar ve
şair).
Yeraltından Notlar (roman, Dostoyevski), (T), 61.
Yorgun Savaşçı (roman, Kemal Tahir), (G), 182.
Yunus Emre, (BBAR), 33, (1238 – 1328, Mutasavvıf Türk halk şairi).
Zavallı Necdet (roman, Saffet Nezihi), (G), 162; (T), 261.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı (Robert M. Pirsig), (G), 230.
Zevaco, Michael, (T), 219, 221, (1860-1918, Pardayanlar adlı kitap serisi ile
tanınmış Fransız romancı).
Ziya Gökalp, (T), 241, (1876-1924, Türk sosyolog ve yazarı).
Ziya Paşa, (KB, “Babama Mektup”), 183; (T), 74, (1825-1880, Türk yazar, şair
ve devlet adamı).
Zola, Emile, (KB, “Korkuyu Beklerken”), 82, (1840-1902, natüralizm
akımının öncüsü Fransız romancı).
Çalışmada kullanılan kısaltmalar ve kitapların baskı tarihleri: Bir Bilim
Adamının Romanı (BBAR, 2002); Eylembilim (E, 2002); Günlük (G, 2002);
Korkuyu Beklerken (KB, 1997); Oyunlarla Yaşayanlar (OY, 2007);
Tutunamayanlar (T, 1998); Tehlikeli Oyunlar (TO, 1997)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Eleştiri Yazıları

Modern sanat telakkisinin adeta “dinselleştiği” ve bunun da en önemli etkisini mimarlık alanında gösterdiği bir bağlamda yaşadı Turgut Cansever. Türkiye ekseninde bir yanda pozitivist bir dünya görüşünün diğer yanda da seküler mistik ve “yaratıcı insan” düşüncesinin egemen olduğu, “bilim”in dogmatikleştiği bir dönem.

Hayat parantezi 1916’da İstanbul’un Fatih semtinde, Atik Ali Paşa’da açıldı Behçet Necatigil’in. Sonra parantezin içerisine bir başka şehir girdi: Kastamonu. Zeki Ömer Defne’nin zilleri çalarken derslere bir bir girenler arasında o hassas ortaokul öğrencisi de vardı. Evlerden, kırlardan, denizlerden duyulan bu ses zil değil şiirin tınısıydı.

“Sanatçı, gözün göremediğini görendir.”

 

Çağdaş Amerikan edebiyatının en parlak yazarlarından Michael Chabon’un bir söyleşisini hatırlıyorum. Yaratıcı yazma atölyelerinin desteklenmesi gerektiğini söylüyordu: “Tamam, kimse kimseye dâhi olmayı öğretemez kuşkusuz ama yazarken hata yapmamak, yazmak denen şeye ‘okur’ gibi değil de ‘yazar’ gibi bakmak pekâlâ öğrenilebilir.

Nehir söyleşi, ara bir tür. Ne biyografi ne de otobiyografi. Otobiyografi değil çünkü hayatınızı nasıl anlatacağınızı söyleşiyi yapan kişinin soruları belirliyor. O çerçeveyi siz çizemiyorsunuz ve birkaç soruyla hiç istemediğiniz günlere veya olaylara geri dönmeniz mümkün.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.