Jasper Kent’in Oniki adlı romanı, romantik, vejetaryen, ergenlik döneminden 100 küsür yıldır çıkamamış vampirlerden sıkılan ve gerçek vampirleri okumak isteyen bünyelere ilaç gibi geliyor.
1812 yılında Rusya’da geçen roman, Rusya’nın Napolyon’un ordusuna karşı verdiği savaşı arka plan olarak kullanıyor. Roman’ın ilk sayfalarında karşılaştığımız dörtlü de bu savaşta Fransa’ya karşı casusluk yapan ve Fransız ordusunun Moskova’ya ilerleyişini yavaşlatmaya çalışan Rus askerleri. Fransızları tek başlarına yavaşlatamayacaklarını anlayan Rus askerleri, yardım çağırırlar. Ancak onların yardımına gelenler ne insan ne de askerdir. Gece çalışmayı ve öldürmeyi çok iyi bilen on iki vampir Rusların yanında savaşmaya başlar.
Gerilim öğelerinin roman boyunca devam etmesi de gerçekten bir vampir romanı okuduğunuz hissinin devam etmesine yol açıyor. Tekinsiz, soğuk ve karanlık gecelerde işlenen cinayetler, savaşın vahşeti, insanın ölüm karşısındaki çaresizliği, Oniki’nin vahşi ve gerilim dolu atmosferini tamamlıyor.
Oniki’nin gerilim, vahşet, savaş ve vampir dolu hikâyesinde belki en çok kaçırılan unsur ise yazarın asıl işlediği tema olan ihanet! On iki vampirin, Hz. İsa’nın on iki havarisinin isimlerini kullanması ve Yuda’nın (Hz. İsa’ya ihanet eden Yahuda) diğer vampirlerin arasından sıyrılması bunun ilk işareti. Roman boyunca ihanetin her türlüsü ile karşılaşıyoruz: İnsanın ülkesine ihanet etmesi, arkadaşlarına ihanet etmesi, ideallerine ihanet etmesi, karısına ihanet etmesi, insanlığa ihaneti ve belki de en önemlisi kendisine ihanet etmesi. Romanın süreci boyunca her karakterin farklı ihanetlerine tanık oluyoruz ve ister istemez kendimize soruyoruz: “İhanet etmek zorunda kalan ben olsaydım, acaba kime veya neye ihanet ederdim?”
Roman ihanet temasını işlese de okuyucuya ihanet etmiyor. Yuda’nın ve diğer vampirlerin akıbetini, Aleksey ve silah arkadaşlarının çabalarını, savaşın gidişatını son derece sürükleyici bir şekilde işliyor. Özellikle kitabın başlarında kendinizi sayfaları çevirmekten alıkoyamıyorsunuz. Yazarın savaş ve kavga tasvirleri ise o kadar başarılı ki kendinizi olayların akışının içinde, Rusya’nın soğuk ovalarının ortasında hayal etmemeniz nerdeyse imkânsız.
Oniki biraz daha derinlere inebilen bir gözle okunursa günlük hayatımıza dair ipuçları da sunabilir. İhanet’in ne olduğunu ve insanların neden ihanet edebileceğini sorgulayarak okunduğu takdirde Oniki sıradan bir bestseller olmanın ötesine geçebilecek bir kitap.
Vampir deyince James Dean çakması ergenlerin aklımıza geldiği şu dönemlerde Jasper Kent’in âşık vampirleri değil de katil vampirleri yazmasını sevinçle karşılıyoruz.
Eğlenceli, adrenalin yüklü ve sürükleyici bir gerilim okumak isteyenler için bulunmaz bir fırsat.
Yeni yorum gönder