Coşkuyla beklediğimiz ve bir o kadar coşkuyla karşıladığımız 2013'te de hem Türkiye'de, hem dünyada devletler, düşünce ve ifade özgürlüğüyle pek barışmadı. Recep Tayyip Erdoğan'dan RTÜK'e, Çin'den Gezi olaylarına, Fazıl Say'a... İşte 2013'ün düşünce özgürlüğü karnesi:
Ocak 2013
- ABD’li sivil toplum kuruluşu Dünya Adalet Projesi’nin 2012 Hukuk Düzeni Endeksi’nde Türkiye temel hakların korunmasında, 97 ülke arasında 76. sırada yer aldı. Türkiye'nin geri kalmasına neden olarak hukuk sistemine yapılan siyasi müdahaleler ve ifade özgürlüğünün korunmasındaki eksiklikler gösterildi. Türkiye, yasaların uygulanması konusunda 39., sivil adalet sistemindeki puanlamada da 44. sırada yer aldı. Sivil toplum kuruluşu, 97 ülkeden 97 bin kişiyle yaptığı röportajlarla hazırladığı raporunda ülkelerin yolsuzluk, güvenlik, temel haklar ve şeffaflık konularındaki yaklaşımlarını esas alıyor.
- Radyo Televizyon Üst Kurulu, dünyanın pek çok ülkesinde yayımlanan Simpsons adlı çizgi dizi sebebiyle CNBC-E kanalına 52 bin 951 TL ceza kesti. Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre, konuya ilişkin uzman raporunda özetle şunlar söylendi: "Çizgi filmde karakterlerden birinin bir diğerini dini inancını kullanarak cinayetlere ve şiddete yönlendirdiği, Tanrı’nın olmadığına yönelik söylemler kullanıldığı, İncil’in yakıldığı sahneler ile Tanrı’nın ve şeytanın vücutlandırıldığı sahneler gösterildiği, Tanrı’nın şeytanın emrinde olduğu ve ona kahve ikram etmesi gibi inançları aşağılayan görüntü ve konuşmalarla devam eden bir yayın yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, alkolizm için Noel’in iyi bir fırsat olduğu ifade edilerek alkolü özendirici ve teşvik edici yayın yapılmıştır."
- İstanbul Ataşehir Nuri Cıngıllıoğlu Lisesi'nde felsefe öğretmenliği yapan Adnan Marangoz’a, derste "Çocuklara tevhid inancına aykırı bilgiler vermek" ve "Ateizm gibi konulardan bahsederek çocuklarımın kafasını bulandırmak" suçlamalarıyla soruşturma açıldı. Aynı zamanda Eğitim-Sen işyeri temsilcisi olan Marangoz, bianet'e verdiği demecinde, söz konusu suçlamanın başlı başına suç olduğunu söyledi.
- Vicdani retçi İnan Süver’e destek eyleminde, Nikolay Gogol’un Palto adlı oyununu sahneledikleri için altı tiyatrocuya açılan dava sonuçlandı. İzmir 20. Sulh Ceza Mahkemesi, oyuncuları TCK 318’de tanımlanan "Halkı askerlikten soğutma suçu"ndan beşer ay hapse mahkum etti.
-Yeni Şafak gazetesi yazarı Teodora Doni bir açıklama yapılmadan işinden kovuldu. Yazar T24 internet sitesine verdiği demecinde son yazısının 24 Eylül’de yayınlandığını bundan sonra gönderdiği yazının ise yayınlanmadığını belirtti. Doni, yazısının yayınlanmaması hakkında hiçbir açıklama, özür veya geri bildirimde bulunulmaması üzerine 28 Ekim’de açlık grevine başladığını ifade etti.
Şubat 2013
(Görsel: Ethem Onur Bilgiç)
- Çin Halk Cumhuriyeti'nin en büyük medya yayınlarından biri olan Southern Weekly editörünün yazısına getirilen sansürün ardından, gazeteciler ve stajyerler ifade özgürlüğü için greve girdiler. Gazetenin 2013 yılı için hazırladığı "Çin'in hayali, Anayasa hayalidir" başlıklı editöryel notu, "Hayalimize hiç olmadığı kadar yakınız" olarak değiştirilmiş, ve gazetede çalışan hiçbir editöre haber verilmemişti. Yönetimin baskısı altında olduklarını söyleyen gazetecilerin grevi, Çin hükümeti ile gazetecileri hiç olmadığı kadar karşı karşıya getirdi.
- ÖSYM Başkanı Ali Demir, ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden YGS ve LYS-4 sınavlarında soru sorulacağını söyledi. Demir, şunları söyledi: "YGS’de ortak müfredata dayalı Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri Testleri yer alacak ve adaylar, güncel öğretim programlarından sorumlu olacaklar. LYS’lerde adaylar, güncel öğretim programlarındaki kazanımların tamamından sorumlular. Ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden YGS ve LYS-4’de soru sorulacak."
- Fazıl Say’ın yargılandığı dava ile ilgili açıklama yapan PEN, 301. madde bağlamında savcılığa çağrıldı. Devletin manevi şahsiyetine hakaret ve adli yarıyı etkilemekle itham edilen PEN, savcılığa verdiği ifadede "bir anayasal ve yasal hakkı olan eleştiri hakkının kullandıklarını" dile getirdi. PEN'in 3 Haziran tarihli Fazıl Say için yaptığı açıklama ise şöyle: “Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye merkezi olarak değerli besteci ve piyanistimiz Fazıl Say’ın mahkemeye sevk edilmesini dehşetle karşılıyor, kuvvetle kınıyoruz. Dünya kamuoyu Türkiye’deki faşist gelişmeler karşısında alarma geçmiş durumdadır.”
Mart 2013
- Said Nursi artık Rusya'da basılıp okunayamayacak. Nitekim Rus Kaliningrad Mahkemesi, Nursi'nin 16 kitabını sakıncalı bularak yasaklanmasına karar verdi. RIA Novosti ajansının haberine göre mahkeme, kararını adli tıp raporuna dayandırdı. Adli tıp tarafından yapılan "psikolojik-dilbilimsel" rapor, Said Nursi'nin "dini nefreti teşvik ettiği ve İslam'a inanmayanların dini özgürlüklerine zarar verdiği"ni öne sürüyor. Ajans, söz konusu kitapların Kaliningrad'ta oturan ve radikal bir örgüt taraftarı olduğundan şüphelenilen bir kişinin evinde ele geçirildiğini duyurdu.
- Ünlü Azeri yazar Ekrem Eylisli, bir öyküsünde Ermenileri savunarak Azerbaycan halkına hakaret ettiği gerekçesiyle Aliyev yönetimi tarafından "aforoz" edildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev imzasıyla yayımlanan kararnameyle "halkın kendisine gösterdiği yüksek güveni kötüye kullanarak son eserinde Azerbaycan tarihi ile ilgili gerçekleri Azerbaycan yazarı adına yakışmayan şekilde tahrif ettiği" ileri sürülen Eylisli, “Halk Yazarı” unvanından ve 2002’den bu yana aldığı Cumhurbaşkanlığı bursundan mahrum edildi.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'de 2008-2009 yılları arasında değişik tarihlerde yayınları yasaklanan veya toplatılan 6'sı haftalık 3'ü günlük 9 gazete tarafından açılan davalarda Türkiye'yi suçlu buldu. Mahkeme, Türkiye mahkemeleri tarafından bu gazeteler hakkında alınan basım ve dağıtım durdurma kararlarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesiyle uyuşmadığına hükmetti. Hükümet, karar gereği, Bağımsız Demokrasi Sosyalizm İçin Yürüyüş, Ezilenlerin Sosyalist Alternatifi Atılım, Özgür Mezopotamya, Günlük, Siyasi Alternatif, Özgür Görüş, Süreç, Rojev ve Demokratik Açılım adlı gazetelere toplam 13 bin 500 Euro manevi tazminat ve masraf ödeyecek.
- Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Lisesi'nden bir veli, Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, okulun tarih öğretmeninin önerdiği Semerkant romanı ile ilgili şikayette bulundu. Amin Maalouf'un kaleme aldığı kitabın "müstehcen olduğunu ve İslamiyeti aşağıladığı" iddiasıyla yapılan şikayet üzerine, öğretmen hakkında inceleme başlatıldı.
Nisan 2013
(Görsel: Sedat Girgin)
- Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanmış olan İlköğretim 9. Sınıf Türk Edebiyatı kitabında, bu kez de Cahit Külebi'nin bilinen şiiri “Hikâye”nin makaslandığı ortaya çıktı. Şairin “Hikâye” isimli şiirindeki şu dizeler, ders kitabında görülemiyor: "Benim doğduğum köylerde / kuzey rüzgârları eserdi / ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır / öp biraz!" Bu mısraların yerinde, üç nokta var. Bu dizelerin çıkartıldığı ders kitabı, aynı zamanda Melih Cevdet Anday'ın şiirine yapılan makaslamanın da yer aldığı kitap.
- Türk Hava Yolları’nın dergisi Skylife’ın Haziran 2009 sayısı için “Anadolu Yakasında Bir İstanbul Klasiği: Moda” başlıklı bir yazı hazırlayan edebiyatçı Buket Uzuner, yazısında İBB’nin Moda iskelesindeki kafeye alkol yasağı koymasını eleştirdiği bölümünün yayımlanmadığını gördü. Bunun üzerine Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne başvuran Uzuner’in avukatı Abdullah Egeli, THY AŞ aleyhine dava açtı. Mahkeme, sansürlü yazının bulunduğu Haziran 2009 sayısının toplatılarak imhasına, THY internet sitesinden çıkartılmasına, 2 lira manevi tazminat ile 3 bin lira avukatlık ücretinin tahsiline, yazının tamamının karar kesinleştikten sonraki 3 ay içinde SKYLIFE’ta yayımlanmasına karar verdi.
- Türk edebiyatının önemli şairlerinden Edip Cansever’in “Masa da Masaymış Ha” isimli şiirinin lise 4’üncü sınıflarda okutulan ders kitabında sansürlendiği ortaya çıktı. T24'ün haberine göre, lise son sınıflarda okutulan ders kitabında Edip Cansever’in şiiri sansürlendi. Daha önce de Yunus Emre, Kaygusuz Abdal gibi halk ozanlarının şiirlerinde uygulanan sansürden, bu sefer Cansever’in şiiri nasibini aldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitabı olarak okuttuğu Ekoyay Yayınevi basımında, şiirdeki “Bir bira içmek istiyordu kaç gündür/Masaya biranın dökülüşünü koydu” dizeleri sansürlenerek yerine “…” konuldu.
- Timaş Yayınları’nın çıkardığı ve ilkokul birinci sınıfların kaynak kitapları arasında bulunan Paytak Penguenler ile Tanışalım adlı hikaye kitabında bazı penguenlere başörtüsü takıldığı ortaya çıktı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, “Çocuklar üzerinde bir yaşam biçimi inşa edilmeye çalışılıyor. Çeviri metinlerine müdahale ediliyor, hikaye kitaplarında hayvanlara bile başörtüsü takılıyor” derken Timaş Yayınevi şöyle bir açıklama yaptı: "Paytak Penguenler, The Marching Penguins orjinal adıyla Kapp Books yayınevi tarafından yayımlanmış orjinaline sadık kalarak çevrilmiştir. Resimlerde ve metinde herhangi bir müdahale yapılmamıştır. Bu haberde bir kasıt olduğunu düşünüyoruz.”
- Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri cezaevlerindeki kitap yasağına son verecek kanun değişiklik teklifini TBMM’ye sundu. Cezaevlerinde süregelen kitap hakkı sınırlaması, tutuklu ve mahkumları en doğal hakları olan kendini geliştirme, yetiştirme olanağından yoksun bırakıyordu; üstelik mevcut kanundaki boşluk nedeniyle farklı cezaevlerinde farklı uygulamalar süregeliyordu. Teklif, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Melda Onur, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Manisa Milletvekili Özgür Özel imzalarıyla verildi.
Mayıs 2013
- Bir test kitabında, Cemal Süreya'nın yarım asırlık kitabına da adını veren "Üvercinka" şiirinde geçen "sevişmek" sözcüğünün yerine "sevmek" sözcüğü kullanıldı.
- Dünya Yazarlar Birliği (PEN) Amerika Merkezi, 2013 yılı PEN/Barbara Goldsmith Yazma Özgürlüğü Ödülü'nü Ayşe Berktay'a verdi. Berktay, 2011’de İstanbul’daki bir KCK operasyonu kapsamında tutuklanmıştı. PEN Amerika Merkezi Başkanı Peter Godwin, “Berktay Türkiye’de kadın hakları ve kültürel haklar bağlamında cesur, net ve tutkulu bir sestir ve kesinlikle hapiste olmamalıdır” derken, bir çevirmen ve barış aktivisti olarak Berktay’ın hayatını kültürler arasında köprüler kurmaya ve resmi tarihi sorgulamaya adadığını belirtti. PEN/Barbara Goldsmith Ödülü, uluslararası boyutta, ifade özgürlüğünü kullandığı ya da savunduğu için yargılanan ya da bu sebeple hapse atılan yazarlara veriliyor.
- Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’a açılan davadan ceza çıktı. Twitter hesabı aracılığıyla paylaştığı ve Ömer Hayyam’a ait olduğunu belirttiği bir rubaide geçen ifadeler nedeniyle hakkında dava açılan ve İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Fazıl Say’ın 15 Nisan 2013′e ertelenen duruşması sonunda Fazıl Say aleyhine “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı” suçlamasından 10 ay hapisle cazalandırılmasına karar verildi. Mahkeme hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Haziran 2013
(Görsel: Gökhan Akbaba)
- J.M. Coetzee, Nadine Gordimer, Salman Rushdie, Tomas Tranströmer ve Mario Vargas Llosa, Çin'de eksikliği çokça hissedilen düşünce özgürlüğüne dikkat çekmek ve en temel haklarından birini kullanan ancak haksız yere hapiste olan Çinli yazarların özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamak için bir koalisyon kurdu. 100 kadar sanatçı ve edebiyatçının kurduğu bu koalisyon, Uluslararası PEN'de çıkan bir raporun ardından harekete geçti ve bir mektup yayımladı. Mektupta, 2010 yılında Nobel Barış Ödülü'nü alan ve hâlâ ev hapsinde olan Liu Xiaobo ve eşi Liu Xia'nın yanı sıra, eserleri nedeniyle hapiste olan 40'ın üzerinde yazar için özgürlük istendi. Beş yıllık bir araştırmanın sonunda çıkarılan Uluslararası PEN rapor, Çin'i sanatçılar için "tehlikeli bölge" ilan ediyor. Bu verilere göre Çin'de 100'den fazla yazar hapse girmiş, saldırıya uğramış veya dava dışı yollarla kontrol altına alınmaya çalışılmış. PEN Dünya Sesleri Festivali'nde bu raporu sunan Salman Rushdie, "Rapor yalnızca meslektaşımız Liu Xiaobo'nun, eşinin ve hapisteki diğer arkadaşlarımızın muazzam cesaretini gözler önüne sermiyor, aynı zamanda Çin'de yaşayan ve her gün onca sansüre rağmen seslerini duyurmaya çalışan Çinli vatandaşların da ne denli cesur olduklarını gösteriyor" diye konuştu.
- Soluk Soluğa ve Kan Kurumaz adlı romanların yazarı politik hükümlü Sami Özbil'e babasıyla vedalaşma hakkı tanınmadı. Gerekçede Özbil'in edebi çalışmaları "suç" olarak gösterilirken, vasisi ve görüşçüleri de "örgüt üyesi" ilan edildi. Ancak cezaevinin "Özbil'in mektupla gönderdiği makalelerini çeşitli gazetelerde yayınlıyor" dediği vasisi Songül Akbay hakkında kesinleşmiş bir hüküm ya da süren bir dava bulunmamakta.
- ABD’nin Michigan eyaletinde, 12 yaşındaki bir öğrencinin velisi, Anne Frank’in Hatıra Defteri hakkında “pornografik” olduğu gerekçesiyle yasak talep etti. Ancak yetkili komite, söz konusu kitabın müfredattan çıkarılmasının “sansürü ciddi biçimde hortlatacağına” hükmederek talebi reddetti. Anne Frank’in Hatıra Defteri’nin “pornografik” olduğu iddia edilen bölümlerinde, küçük Anne, klitorisini tasvir ediyordu.
Temmuz 2013
-Türkiye Yayıncılar Birliği her yıl yayımladığı Yayınlama Özgürlüğü Raporu'nu kamuoyuyla paylaştı. Otuz sayfayı aşkın ayrıntılı rapor, Haziran 2012-Haziran 2013 arasındaki bir yıllık dönemi kapsıyor. Kitaplarla ilgili davalar, soruşturmalar ve toplatma kararlarıyla başlayan raporda bireysel olarak yazarlara açılan davaların sonuçlarına ilişkin bilgiler de yer alıyor. Raporda ayrıca karikatürlere açılan davalarla birlikte yayınlara yönelik sansür, yasaklama ve soruşturmalara da değiniliyor ve kitapların suç delili sayıldığı davaların sıralanmasının ardından basına yönelik baskılar da gözler önüne seriliyor. İnternette yayınlama üzerindeki baskıların söz konusu edildiği raporun son sayfaları da yasalara ayrılmış. Rapora Türkiye Yayıncılar Birliği'nin internet adresinden ulaşmak mümkün: www.turkyaybir.org.tr
- Gezi Parkı olayları sırasında Twitter paylaşımları nedeniyle gözaltıların yaşanması ve çeşitli makamlarca sosyal medya konusunda düzenlemelere gidileceğinin açıklanmasının ardından kamuoyunda artan tepkiler üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım bir açıklama yaparak sosyal medya ile ilgili çalışmalarının siber güvenlikle alakalı olduğunu söyledi ve Twitter'a yüklendi: “Yapılması gereken sosyal medyanın sesini kısmak, kısıtlamak değil. Twitter ve Facebook, ABD merkezli olduğu için herhangi bir sorun yaşandığında iki ülke arasındaki sekiz saatlik zaman farkı sıkıntıya neden oluyor. Facebook'la uzun süredir işbirliği içindeyiz. Ancak Twitter işbirliğine yanaşmadı. Eğer bu ülkede faaliyet gösteriyorsan işbirliği yapmalısın, suç her yerde suçtur.”
- Yeni Şafak Gazetesi, oyuncu Memet Ali Alabora'yı yönetmenliğini yaptığı Mi Minör oyunu nedeniyle Gezi Parkı olaylarında hedef tahtasına koydu. “Aralık 2012 ile 14 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul'da sahnelenmiş 'Mi Minör' adlı tiyatro oyununda Gezi olaylarının birebir provası yapılmış. Eylemlerin ilk gününden beri sosyal medyada halkı tahrik edici mesajlarıyla dikkat çeken oyuncu Memet Ali Alabora'nın yönettiği ve Ak Parti'ye ait şekilleri çağrıştıran sembollerin hedef gösterildiği oyunda, halkın nasıl isyan etmesi gerektiği, isyan ederken de sosyal medyada nasıl örgütleneceği anlatılıyor. İngiltere'deki Londra merkezli bir ajans tarafından da desteklenen oyun, Gezi eylemleri başlamadan önce Türkiye'de tam 4 kez 'trend topic' olmayı başarmış” ifadelerinin yer aldığı yazı sonrası Alabora, can güvenliğinin olmadığını söyleyerek devletten koruma talep etti.
- Gezi Parkı eylemlerine destek verdiği için “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan şüphelilerin evlerinde yapılan aramada çok sayıda yasal kitaba da el konuldu. Bunlardan biri, şüpheli Can Deliduman’ın evinde el koyulan İletişim ve Emperyalizm Türkiye’de Telekomünikasyonun Ekonomi – Politiği isimli kitap. Üniversitelerde okutulan kitapta, Osmanlı’dan günümüze telgrafın tarihsel gelişimi anlatılıyor.
Ağustos 2013
- Gezi eylemleri sürecinde çalıştığı kurumdan istifa eden ve işten çıkarılan onlarca gazeteci oldu. Gazetecilerin işten çıkarılma gerekçesi, “Gezi eylemlerine” destek vermeleri olarak gösterilmese de; işlerini kaybeden gazetecilerin pek çoğunun eylemler konusunda hükümetin tutumunu eleştirenler olması dikkat çekti. Yeni Şafak gazetesinden Kürşat Bumin, “insan kaynaklarının” telefonuyla işten çıkarılırken, TMSF’nin el koyduğu Akşam gazetesi de en fazla kişinin işine son verdiği basın kuruluşu oldu. Gazetenin genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya’nın ardından Tuğçe Tatari, Hüsnü Mahalli, Sevim Gözay, Nilay Örnek ve Gürkan Hacır işten çıkarıldı.
- Gezi olayları süresince, eylemciler tarafından sıkça protesto edilen NTV grubu ise istifalarla gündeme geldi. Yakın zamanda istifa eden iki isim Çiğdem Anad ve Mirgün Cabas oldu. Doğuş Grubu bünyesindeki dergilerden NTV Tarih dergisinin Gezi olayları kapağıyla “çıkamaması” ve nihayetinde kapatılması ise Doğuş Yayın Grubu Dergilerden Sorumlu Genel Müdürü Neyyire Özkan’ın istifasına neden oldu.
- Medyadaki “görev değişiklikleri” bir yana, onlarca basın emekçisi, alanda görev yaparken polisin kullandığı gaz bombası, plastik mermi, tazyikli suyla yaralandı, gözaltına alındı. Sarı basın kartına sahip olan muhabirler birçok kez olay yerine sokulmadı.
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Twitter’ı “baş belası” olarak nitelerken, sosyal medyadan iz sürülerek pek çok kişi gözaltına alındı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sosyal medyanın kısıtlanmasının, ortadan kaldırılmasının söz konusu olmadığını söyledi, ancak Arınç sözlerine şöyle devam etti: "Ama belki bir denetlenmeye ve haksız fiil işleyenlere karşı yaptırımların yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olabilir."
- Taksim Dayanışması ve TMMOB üyeleri Gezi Parkı Direnişi’ne katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınanların evlerindeki kitaplar ve Birikim, Altyazı gibi yasal yayınlar suç delili olarak toplandı.
- Mi Minör oyunu nedeniyle hedef tahtasına konan Memet Ali Alabora için “ölüm fermanı” çıkarıldığı iddia edildi.
- BBC muhabiri Selin Girit de Gezi eylemlerindeki tutumu nedeniyle hedef gösterildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, “Kim bu Selin Girit, BBC’nin muhabiri. İngiltere başta olmak üzere yurt içinden kiralanan ajanlarla Türkiye’yi ve ekonomimizi çökertmek istiyorlar” yorumunun ardından bazı gazeteler Girit’i bir süre haberlerinin odağına aldı.
- Ahmet Altan, Taraf gazetesinde Roboski katliamı sonrası 4 Ocak 2012’de “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği” gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı; ceza, para cezasına çevrildi.
- RTÜK, Gezi Parkı olaylarında halkı şiddete teşvik ettikleri gerekçesiyle Ulusal TV, Halk TV, Cem TV ve EM TV’ye para cezası verdi. Ayrıca BirGün gazetesine (eylemciyi ısıran polis haberi) “Yakala oğlum!” manşeti nedeniyle soruşturma açıldı.
- BBC Küresel Haber Dairesi Başkanı Peter Horrocks, BBC Türkçe'nin “Dünya Gündemi” programını yayımlamayan NTV'yle ortaklığın askıya alındığını açıkladı.
Eylül 2013
(Görsel: Aytuğ Aydoğdu)
- PEN International’ın İngiltere kolu English PEN, "Turkey Focus 2013" başlığıyla başlattığı ifade özgürlüğü kampanyası kapsamında, Ahmet Altan hakkında açılan davanın düşmesi için çağrıda bulundu. Taraf gazetesinde yayımlanan köşe yazısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a “basın yoluyla hakaret ettiği” gerekçesiyle 18 Temmuz'da İstanbul 10. Sulh Mahkemesi'nde 7 bin lira para cezası alması üzerine, Altan hakkında “dünyada farkındalığı artırmak” için çağrıda bulunan örgüt, "English PEN, Türk yazar Ahmet Altan'a karşı devam eden yargısal tacizden endişe duyuyor ve Altan'a karşı açılan davanın hemen ve koşulsuz olarak düşmesi için çağrıda bulunuyor" dedi.
- Sel Yayıncılık’ın sahibi İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz hakkında, Guillaume Apollinaire’nin Genç Bir Don Juan’ın Maceraları adlı kitabını yayımladığı ve çevirdiği için "müstehcenlik" suçundan dava açıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “kitabın edebi eser” olduğu ve suçun unsurları oluşmadığından sanıkların beraatına karar vermisti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 14. Ceza Dairesi’ne gitti. Daire, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozup, sanıkların 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını istedi.
- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın içinde rakıyla ilgili sözler geçtiği gerekçesiyle Vardar Ovası şarkısını söyletmemesinin ardından yazar Ahmet Ümit'in Twitter'da yazdığı mesaj olay oldu. Twitter'daki hesabında #direnrakı hashtag'iyle, "Rakıyı çıkarsan şu hayattan, ne sohbetin tadı kalır, ne dostluğun, ne akşamın, ne dolunayın, ne şarkının, ne aşkın..." yorumunu yapan Ümit sosyal medyada günün en çok konuşulanları arasına girdi. Ahmet Ümit'in kitaplarını almama kampanyası başlatan bazı twitter'cılara karşı ünlü yazarı destekleyenler de vardı.
- Ekşi Sözlük’ün sahibi Sedat Kaplanoğlu’nun ve 40 sözlük yazarının “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla 6 aydan, 1 yıla kadar hapis istendi.
- Uluslararası Gazeteciler Federasyonu IFJ ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu EFJ, Ergenekon davasında yargılanan 22 gazeteciye verilen ağır cezaların Türkiye'deki basın özgürlüğüne doğrudan bir saldırı olduğunu açıkladı. EFJ Başkan Yardımcısı Nadezda Azgikina, "Türk medyası çalışanları hakkında verilen mahkumiyet kararları büyük bir hayal kırıklığı oldu. Türkiye'deki pek çok meslektaşımıza verilen, eşi benzeri görülmemiş cezalardan kaygı duyuyoruz ve öfkeliyiz" dedi. EFJ daha önce de birçok kez Ergenekon davasında yargılanan gazetecilerin salıverilmesi çağrısında bulunmuş ve davanın adil olup olmadığıyla ilgili kaygılarını dile getirmişti.
- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2013 yılı basın özgürlüğü raporunda Türkiye bir önceki yıla göre 6 basamak daha düşerek 179 ülke arasında sondan 26.'lığa geriledi. Raporda Türkiye’nin bu durumuyla bölgesel model olmayı hak etmediğinin altı çizilirken, basın özgürlüğünün gerilemesindeki nedenler de irdelendi. Türkiye devletinin güvenlik konusunda “paranoyak” olduğunu ve her türlü eleştiriyi farklı kurumların bir komplosu olarak değerlendirdiği söylenen raporda Kürt sorununun gündemde olduğu yıl içerisinde bu durumun daha da kötüleştiğini belirtti.
Ekim 2013
- Norveç’in Frederikstad şehrinde gerçekleşen ve 5 Eylül’de sona eren Sınırda Kelimeler Edebiyat Festivali’nde verilen özgürlük ödülü yazar Aslı Erdoğan’ın oldu. Edebiyatın tarih boyunca sınırları zorlayan ve ortadan kaldıran bir eylem olduğu fikri üzerine temellendirilen festivalde, 2013 yılının Norveçli kadınların seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 100. yıldönümü nedeniyle ilk kez verilen Özgürlük Ödülü, görüşleri yüzünden baskılara maruz kalan, tutuklu veya tehdit altındaki kadın şair ve romancılara verilmesi kararlaştırılmıştı. Aynı kategoride Aslı Erdoğan ile birlikte Mısırlı feminist yazar Neval El Saddavi ve Hırvat yazar Slavenka Drakulic de ödüle adaydı.
- Dünya Yazarlar Birliği PEN’in 79. Uluslararası Kongresi İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te yapıldı. Türkiye bu yıl da en çok eleştirilen ülkeler arasında yer aldı. Kongrede, tutuklu gazeteciler ile aydınların durumları, uluslararası standartların gerisinde kalan davalar ve bunlara verilen cezalara dikkat çekildi. Türkiye, Vietnam, Çin, İran ve Suriye ile birlikte sanal ortamda özgürlükleri en çok yok sayan ülkelerin başında geldi. İran, Meksika, Vietnam ve Çin ile ise hapiste en çok yazarı bulunan ülkeler listesinde üst sıraları kapladı. Tüm raporlar sonucunda, PEN Uluslararası Heyeti Türkiye’de ifade özgürlüğü, insan hakları ve demokrasi kavramlarının ağır darbeler aldığını belirtti.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’nin hüküm giymiş mahkumlara yönelik oy kullanma yasağıyla serbest seçim hakkını ihlal ettiğine karar verdi. Beş yıl hapis cezasına çarptırılan Ahmet Atahür Söyler, 2007 seçimlerinde cezaevinde olması, 2011 seçimlerinde ise şartlı tahliye olmasına rağmen cezasının infazının tamamlanmamış olması sebebiyle oy kullanamadığı için AİHM’e başvurmuştu. Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesine göre kasten işlemiş olduğu suçtan hüküm giyen kişiler, cezalarının infazı tamamlanana kadar oy kullanma hakkından yoksun bırakılıyor.
Kasım 2013
- Fazıl Say hakkında Twitter mesajları nedeniyle “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla verilen ve ertelenen 10 aylık hapis cezasına ilişkin kararın gerekçesi açıklandı. Mesajların avam ağzıyla yazılmış, hafife alıcı ve aşağılayıcı bulunduğu belirtildi.
- Yazar Emrah Serbes hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , İçişleri Bakanı Muammer Güler ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya hakaret ettiği iddiasıyla 10 ay 5 günden 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Milliyet gazetesinden Esra Alus’un haberine göre İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Bölükbaşı tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
- RTÜK'e haziran, temmuz ve ağustosta 31 bin 595 şikayet yapıldı. Şikayetlerin 1972'si genel ahlaka ve aile kurumunun korunması ilkesine aykırılık, 600'ü müstehcenlik, 956'sı çocuk ve gençlerin gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek yayın gerekçesiyle bildirildi. Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı yayın gerekçesiyle üç ayda 12 bin 200 bildirim yapıldı. "Kişilik Haklarını İhlal ve İftira-Hakaret" konulu kriter hakkındaki şikayetler Haziran'da yüzde iki olmuşken Temmuz ayında, TRT'de Ömer Tuğrul İnançer'in hamilelerle ilgili sözleri sebebiyle şikayet oranı yüzde 30'a çıktı. Ağustos ayında spor programlarında kullanılan bazı ifadelerin yakışıksız olduğu düşüncesi ile kriter bazında en fazla şikayet yine bu konudan geldi ve toplam şikayetlerin yüzde 15'ini oluşturdu. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında spor programları arasında en çok Beyaz TV'deki Beyaz Futbol, haber programları arasında en çok Halk TV, ardından Ulusal TV ve TRT, dramatik diziler arasında en çok Pis Yedili şikayet edildi.
- Nefret suçları mağduru 62 sivil toplum örgütünden oluşan Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, milletvekilleri ile de görüşerek ocak ayından beri hukukçularla üzerinde çalıştığı taslağı tamamladı ve Adalet Bakanlığı'na sundu. Türk Ceza Kanunu'da ek madde koymak yerine 21 maddede değişiklik öngören 18 maddelik yasa taslağına göre, bir suçun nefret suçu olması için ceza hukukuna göre işlenmiş bir suçun mevcut olması ve failin o suçu bir önyargı/nefret saikiyle gerçekleştirmiş olması gerekiyor.
Aralık 2013
- İran Kültür Bakanı Ali Jannati, ülkesinde yasaklı olan pek çok kitabın yeniden gözden geçirileceğini ve bazı yasakların kalkma olasılığının bulunduğunu söyledi; ifade özgürlüğüne yaklaşımlarının artık farklı olduğunu belirtti. İran’da pek çok internet sitesi ve müzisyenin yanı sıra –aralarında Dan Brown gibi çoksatarlardan William Faulkner gibi klasiklere uzanan isimlerin de bulunduğu– çok sayıda yazar, uzun süredir yasaklı.
- 1929’da kurulan ve o gün bugündür binlerce kitabın yasaklanmasına neden olan İrlanda Yayın Sansür Kurulu’nun kapatılması gündemde. Independent gazetesinin haberine göre, hükümet yetkililerinin “arkaik” ve “gereksiz” olarak nitelediği ve kapanmasını gündeme getirdiği kurum 2008’den bu yana faaliyet göstermiyordu. İrlanda Yayın Sansür Kurulu’nun yasakladığı isimler arasında F. Scott Fitzgerald, D.H. Lawrence ve Aldous Huxley gibi isimler de var.
- Pakistan’da kızların eğitim alması gerektiğini savunduğu için Taliban tarafından başından vurulan aktivist Malala Yousafzai’nin anı kitabı, Pakistan’da ilk ve orta öğretim düzeyindeki okullarda yasaklandı. Yasağın gerekçesi, Yousafzai’nin İslamı hor görmesi ve “Batı’nın oyuncağı olması.” Öte yandan, aynı günlerde Avrupa Parlamentosu’nun bu yılki Sakharov İnsan Hakları Ödülü’ne de Yousafzai değer görüldü.
- Yazar Emrah Serbes hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , İçişleri Bakanı Muammer Güler ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'ya hakaret ettiği iddiasıyla 10 ay 5 günden 12 yıla kadar hapis istemiyle açılan dava karara bağlandı. İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği" iddiasıyla suçlanan Serbes, beraat etti.
- Uluslararası PEN her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde, tutuklanma tehlikesi olan ya da hapisteki yazarlara dikkati çekmek için 800 vaka arasından 5 örnek vakayı gündeme getirdi. Bu 5 örnek vakadan biri de Fazıl Say oldu. Diğer isimler ise şöyle: Dina Meza (Honduras), Kunchok Tsephel Gopey Tsang (Çin-Tibet), Zahra Rahnavard (İran) ve Rodney Sieh (Liberya). Yapılan basın toplantısında PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel’in, Türkiye’de halen aralarında Ayşe Berktay, Cihan Deniz Zarakolu, Füsun Erdoğan, Merdan Yanardağ, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ın da bulunduğu 73 yazar, gazeteci ve çevirmenin hapiste bulunduğuna dikkat çektiği açıklamasında birçok yazar, gazeteci, çevirmen ve yayıncının da hapsedilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve Pınar Selek gibi birçok yazarın da sürgünde olduğu belirtildi.
Yeni yorum gönder