Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

8. Eğitimde Edebiyat Semineri İstanbul'da yapıldı



Toplam oy: 838
7 Mart Cumartesi günü gerçekleşen 8. Eğitimde Edebiyat Semineri’ne öğretmenler, kütüphaneciler, akademisyenler ve eğitim yöneticileri yoğun ilgi gösterdi.

Çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatı yayıncılığında 20. yılını kutlamaya hazırlanan Günışığı Kitaplığı’nın sosyal sorumluluk bilinciyle tüm eğitimciler için düzenlediği Eğitimde Edebiyat Seminerleri’nin sekizincisi 7 Mart Cumartesi günü, FMV Işık Ortaokulu’nun katkılarıyla gerçekleşti. Gelenekselleşen seminere 450’den fazla öğretmen, eğitim yöneticisi, kütüphaneci ve akademisyen katıldı. 

 

Günışığı Kitaplığı adına katılımcıları selamlayan Mine Soysal, çocuklar ve gençlerin edebiyatla buluşmasına yönelik özgürleştirici yolları vurguladığı açış konuşmasının ardından, acısı taptaze Yaşar Kemal’i anmak için, onu en iyi anlatanlardan usta yazar Adnan Binyazar’ı sahneye davet etti. Binyazar konuşmasında, Yaşar Kemal’in, “İnsan, evrende gövdesi kadar değil gönlü kadar yer kaplar,” cümlesini alıntılayarak edebiyatımıza katkısından söz etti. Katılımcılar, Binyazar’ın seminer gününe denk gelen doğum gününü ayakta alkışlayarak kutladı. 

 

Çağdaş edebiyatımızın en önemli temsilcilerinden Selim İleri, “Edebiyatı Sevdiren Öğretmenlerim” başlıklı konuşmasında, benzersiz birikiminden süzdüğü etkileyici öykülerini anlattı; dinleyicileri büyüleyen üslubuyla öğrencilik yıllarında edebiyata yakınlaşmasına neden olan öğretmenlerini andı. Resme olan yeteneksizliğinden esprili bir dille söz eden İleri, resim dersinde öğretmeninin, “Resmi çizemiyorsan, sen de yazarak anlat,” sözlerinden cesaret alarak nasıl öykü yazdığını ve böylece resimden 10 aldığını aktardı. Matematik dersinde, yazmaya başladığı romanına daldığı için kızan öğretmeninin sonrasında ona nasıl hoşgörülü davrandığını ve desteklediğini anlatırken gözleri yaşardı. 

 

 

Şair, çevirmen, edebiyat profesörü Cevat Çapan, şiirin ve edebiyatın eğitimle ilişkisine yönelik deneyimlerini paylaştı. Şiirin devrimci ruhunun, dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduğunun altını çizen Çapan konuşmasını, “Şiir olmazsa kıyamet kopmaz, ama insanlar sevişemez, öpüşemez, bir şey beğenemez; dünya tatsız tuzsuz bir yer olur,” sözleriyle sonlandırdı.

 

Ödüllü “Köprü Kitaplar” koleksiyonunu edebiyatımıza kazandıran iki deneyimli editör Semih Gümüş ve Müren Beykan’ın söyleşisi, seminerin can alıcı noktalarından birini oluşturdu. Günışığı Kitaplığı ve ON8 Yayın Yönetmeni Müren Beykan, okullarda öne çıkan 100 Temel Eser Listesi’nden söz ederek, klasiklerin yanı sıra çağdaş eserlerin de bolca okutulmasının öğrencilerin mutluluğu için önemine değindi. “Edebiyat emek ister. Metni okurken zorlanmak iyidir; bir daha düşünürsünüz. Çocuklar aptal olmadığına göre, ellerindeki eseri anlamaları her zaman şart değildir; ileride zihinlerinde açılır düğümler,” diyen Beykan, edebiyatın geleceği biçimlendirici etkisine değindi. 

 

Semih Gümüş, Oscar Wilde ve Umberto Eco’dan yaptığı alıntılarla edebiyatın gerçeklik gücünü hatırlattı. Edebiyatın hayattan daha inandırıcı olduğunu ve edebiyattan gerçeğe bağlı kalmasını beklemenin yanlışlığını belirten usta editör, “Edebiyattan ve sanattan başka hiçbir alanda, yüzlerce yıl hiç değişmeden dayanabilmiş ürünler bulamazsınız. Sadece yaratıcılığın içinden geçmiş ürünlerde bunu bulabilirsiniz,” cümleleriyle, edebiyatın kalıcılığını vurguladı. 

 

Çocuk ve gençlik edebiyatının çok sevilen yazarı Mavisel Yener, edebiyat yolculuğunu anlatırken, okumanın bireysel özgürleşme yolunda önkoşul olduğunu ve eğitimcinin önce kendini özgürleştirmesi gerektiğini söyledi. “Mürekkebin akmadığı yerde kan akar! Özgürlükler kısıtlanır. O halde görevimiz, gerçekçi çözümlere odaklanarak bu mürekkebi ne aracılığıyla, kime, nasıl sunacağımıza karar vermektir. İlk bakmamız gereken yer, kendi kapımızın önüdür,” diyen Yener, edebiyatın bireysel özgürleşmedeki rolüne dikkat çekti. 

 

Eğitim yöneticisi, şair Cahit Ökmen sunumunda, öğrencilerin edebiyata heves duymasını sağlayan, ilgilerini edebiyata yönlendiren deneyimlerini örneklerle aktardı. “Eğer çocuklara bildiklerimizi öğretirsek, bildikleri bizim bildiklerimizle sınırlı kalır. Ama düşünmeyi öğretirsek, bildiklerinin sınırı olmaz,” diyerek, öğrencileri nitelikli edebi eserlerle buluşturmanın öneminin altını çizdi.

 

Seminerin “Yaratıcı Okuma Uygulamaları” bölümünde, öğretmenler ve kütüphaneciler, öğrencilerle yaptıkları çalışmaları meslektaşlarına sundular. Kitap seçimi, okuma süreci ve sonrasında izlenen yöntemlerin ve kazanımların aktarıldığı sunumlarda, katılımcılara pratik ve etkili yeni yöntemler örneklenerek, yeni yollar önerildi.

 

Soru-cevap bölümlerinde canlı paylaşımlara, tartışmalara sahne olan seminerde; çocukların ve gençlerin kitap seçme özgürlüğü ve okuduğundan keyif alması, eğitimcinin edebiyat okurluğu, yazar ve yayınevi takip etmek, amaçlı metinlerle edebiyat metinlerini ayırt etmek gibi önemli başlıklar öne çıktı.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.