Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Adnan Özyalçıner: ‘Öykü yaşamı yeniden yaratır’



Toplam oy: 870

 

 

 

 İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde düzenlenen PEN Öykü Etkinliği’nde, PEN Öykü Şükran Armağanı, yönetim kurulu adına Tarık Günersel tarafından Adnan Özyalçıner’e sunuldu. Edebiyatımızda ’50 Kuşağı’nın önde gelen yazarlarından Özyalçıner, Şükran Armağanı’nı, “Sait Faik gibi ustalarının katkılarına saygıyla” kabul ettiğini vurguladı ve bu yıl için kaleme aldığı Dünya Öykü Günü bildirisini okudu.

 

 

 

 

 

Özyalçıner’in, 14 Şubat Dünya Öykü Günü için sunduğu bildiri şöyle:

 

 

 

 

 

“Öykü yaşamdan kaynaklansa da yaşamı anlamlandırıp bütünleyerek yeniden yaratır. Çağının tanığıdır çünkü. İnsanı mutsuz kılan, kılacak olan her türlü olayın karşısındadır. Savaşa karşı barışın, köleliğe karşı özgürlüğün, baskılara karşı direncin, yok etmelere karşı var etmenin, yokluğa karşı varlığın, acılara karşı sevincin, mutsuzluğa karşı mutluluğun, sevgisizliğe karşı sevginin en güzel yazısıdır öykü.

 

 

 

Dildir öykü, anadillerin en has sözcüklerinden oluşur. O sözcükler duyguları, düşünceleri, düşleriyle yaşadıkları ya da yaşayamadıklarıyla insanı yansıtır. Bütün ilişkileri, bütün çelişkileri, çevresiyle olan bütün uyumluluğu, uyumsuzluğuyla birlikte.

 

 

 

Bu yüzdendir anlatanla anlatılan tekil olsa da çoğuldur öykü. Onun için dünyanın neresinde olursa olsun, yazılan her öykü, hepimizindir. Aslında hepimiz bir öyküyüzdür. Öykünün paylaşıldıkça anlam kazanması bundandır. Bütün bu halleriyle sevginin, kardeşliğin paylaşıldığı/paylaşılacağı bir dünyanın habercisidir öykü.

 

 

 

 

 

Öyle de olmalıdır!

 

 

 

 

 

Sonuçta insandır öykü. Köleyle efendinin yan yana yaşatıldığı çağımızda insanın geçmişini, bugününü, başka bir deyişle, yaşadıklarıyla yaşayamadıklarını, yaşatmadıklarını da denebilir, mutlu bir geleceğe taşımalıdır.

 

 

 

 

 

Bu bir zorunluluktur!

 

 

 

 

 

Bu bir sorumluluktur!”

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.