Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Amitav Ghosh: "Yurt benim yazılarımı yazdığım yerdir"



Toplam oy: 739

İngiliz edebiyatının önemli temsilcilerinden Amitav Ghosh, roman ve öykü yazarı Ayfer Tunç'la Boğaziçi Üniversitesi'nde buluştu. Boğaziçi Üniversitesi'nin 150. yıl etkinlikleri kapsamında başlattığı Boğaziçi Chronicles Programı çerçevesinde düzenlenen buluşmada Ghosh ve Tunç, tarihsel kurguyu, yurt kavramını ve kültürel farklılıkları ele aldılar. Moderatörlüğünü Barış Büyükokutan'ın yaptığı sohbette edebiyattan Uzak Asya'ya, yurt meselesinden köksüzlüğe, öykü yazımından Gezi olaylarına kadar birçok konu masaya yatırıldı.

 

Kalküta Kromozomu ve Sırça Saray gibi kitaplarıyla tanınan Ghosh, Haziran ayı boyunca İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü'nde konaklayarak, İstanbul üzerine çalışacak ve günlük tutacak.

 

"Yurt kendimi rahat hissettiğim yer"

 

 

Sohbet sırasında kendisine sorulan, "Yurt sizin için ne anlam ifade ediyor," sorusuna Amitav Ghosh, "Yurt kavramı çok komplike bir şey. Ben göçebe hayatı yaşadım, yurt benim yazılarımı yazdığım yer. Bir çalışma masasından öbürüne yer değiştiriyorum. Bunlar bana yurdu çağrıştırıyor. Nerede iyi hissediyorsam orası yurdum," yanıtını verdi. İstanbul'un ise yüzyıllardır kendisi gibi pek çok göçebeye ev sahipliği yaptığını ve çok kültürlülüğün bu şehrin temel taşlarından biri olduğunu belirtti. Ghosh "İstanbul tüm metropoller gibi çok kalabalık ve büyük bir şehir. Hayatlarımız insanların varlığından müteşekkil. Normalde akrabalarımız, arkadaşlarımızla dolan hayatımıza bu büyük şehirlerin kalabalıkları sızıyor," dedi.

 

"Gezi'de insan kavramı doğanın önüne geçti"

 

"Kök salabilmekle çokluk, çeşitlilik arasında bir tezat var. Kök salma bir proje," diyen Ghosh, kendisini asıl ilgilendirenin köksüzlük olduğunu belirtti. Kök salmanın köksüzlüğü yarattığından bahseden Ghosh, yaşadığımız dünyanın kesişmeler ve bağlantılardan oluştuğunu ve bu noktada Türkiye ve Hindistan arasında benzerlikler bulunduğunu söyledi. Ghosh, sadece Türkiye ve Hindistan değil, tarihi geçmişi olan ve çok kültürlü bir yapıya sahip olan bütün toplumlarda benzerlikler görüldüğünü söyledi. "Birbiriyle bağlantılı olma durumundan kaçış yok," diyen Ghosh, diğer her şeyde olduğu gibi edebiyatı da hümanizmin sardığını söyledi. Örnek olarak Gezi eylemlerini gösteren Ghosh, meselenin özünün doğayı korumak olduğunu ancak insan kavramının yine bunun önüne geçtiğini söyledi ve ekledi: "Zamanımızın gerçek politikasını yapmak istiyorsak, modern 20. yüzyılın politikasının ötesine geçmeliyiz."

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.