Oliver Twist, David Copperfield gibi birçok önemli romanın yazarı Charles Dickens, adına ithaf edilmiş hiçbir heykel ya da anma töreni istemediğini yazmıştı ama yazarın 200. doğum gününün kutlanacağı gelecek sene, İngiltere'deki ilk Dickens heykeli dikiliyor.
İngiliz şair, yazar ve televizyoncu olan John Betjeman ve 20. yüzyılın ikinci yarısının saygın şairlerinden Philip Larkin'in heykelleri ile tanınan heykeltraş Martin Jennings tarafından yapılan heykel, Dickens'ın doğduğu yer olan Portsmouth’da Guildhall Meydanı’na yerleştirilecek.
Yazarın heykelini, “yıkılmak üzereymiş gibi görünen bir kitap yığınının yanında, bir sandalyede oturuyor olacak,” diye tarif eden Jennings, insanlar yaklaşabilsin diye heykelin yüksek bir platform üzerine yerleştirilmeyeceğini söyledi.
Jennings’in tasarladığı İngiltere'deki ilk Dickens heykeli, heykelin yapımı ve yerleştirilmesi için maddi destekte bulunan torun Ian Dickens’a göre “yazarın enerjisini, yaratıcılığını, zekasını ve tutkusunu aktarıyor.”
“Arkadaşlarıma beni hiçbir anıtın, anmanın veya takdirnamenin konusu yapmamaları konusunda yalvarıyorum,” diyen Charles Dickens'ın torunu ve heykeltraş Jennings yazarın bu isteiğini ihlal ettiklerini düşünmüyorlar. Dickens'ın cenazesini, ölümünden sonra nasıl muamele görmek istediğini, anlattığı satırlar şu şekilde devam ediyor: “Pahalı, gösterişsiz ve halka kapalı bir şekilde gömülmek istiyorum.Cenaze törenimin halka duyurulmayacak ve en fazla 3 adet cenaze arabası kullanılacak.Cenazeme katılanların eşarp, pelerin, siyah papyon, uzun sapka şeridi ya da diğer iğrenç, gülünç şeyleri kullanmalarını istemiyorum. Mezar taşımda adımın sade İngilizce harflerle yazılmasını ve Bay ya da Bey gibi hitapların kullanılmamasını istiyorum.”
“Şüphesiz ki tamamını okuduğunuzda mezarı hakkında konuştuğunu anlıyorsunuz.” diyen torun Dickens, bu nedenle tasarlanan heykelin yazara saygısızlık olmadığını düşünüyor. Ian Dickens’a göre; “Bu, cenazesinde siyah giyilmesini istemediğini söyleyen Charles Dickens'ın hiçbir zaman siyah giyinmemizi istemediğini söylemeye benziyor. O, Viktoryen dönem tarzı gösterişli, abartılı bir anıtmezar istemedi, ama bence eserlerinin 200 yıl sonra hala çok sevilmesi ve çağımıza uygun olması nedeniyle insanların onu bu şekilde anmasına sevinirdi.”
Yeni yorum gönder