Ülkemizde, çeşitli yayınlara uygulanan sansüre dert yanmak artık bir alışkanlık haline geldi. Fakat yurtdışında da durum pek parlak sayılmaz. Suriyeli yazar Salwa Al Neimi'nin erotik romanı Balın İspatı (The Proof of the Honey), kitap kapağının "uygunsuzluğundan" ötürü Apple'ın sansür ağına takıldı. Kitabın İngilizce baskısını iTunes'dan kaldıran yetkililere, kitabın yayıncıları büyük tepki gösterdiler. Bir kadın sırtını ve kalçasını gösteren kapağın uygunsuz bulunduğu gerekçesi ile satışı durdurulan romanın yayıncısı Europa Editions, Facebook sayfasında yaptığı duyuruda Neimi'nin kitabının İngilizce baskısının satılmamasına karşın, aynı kapağa sahip olan Fransızca çevirisinin hala satılmakta olduğunu söyledi.
Pek çok Arap ülkesinde de sansüre uğrayan Balın İspatı, Suriyeli bir öğrencinin Paris'te yaşadıklarını anlatıyor. 1970'li yıllarda Paris'e taşınan Suriye asıllı yazar Al Neimi'nin, Arap dünyasının tabularından birini yıkmaya çalıştığını söyleyen çevreler mevcut. Europa Editions "Ingres, Renoir veya Boticelli'den bir nü resim veya Man Ray'in çektiği bir fotoğraf uygunsuz bulunmuyor ve iTunes'ta yer alabiliyorken, böyle bir şekilde sansüre uğramamız büyük haksızlık," dedi.
Bu, Apple'ın ilk sansür hadisesi sayılmaz. Naomi Wolf'un son romanı Vajina (Vagina)'yı da başlığından ötürü satmaya yanaşmayan Apple'a tepki o kadar büyük oldu ki, şimdi almak istediğinizde romanın orada büyük bir kararlılıkla durduğunu görebilirsiniz.
(Manşet görselinde kullanılan resim, Amadeo Modigliani'nin Nu couche de dos isimli eseridir.)
Pornografinin ve müstehcenliğin parlaklıkla ne ilgisi var?
Sansür dünyanın gelmiş geçmiş en gerekli şeyidir.
Sansürsüzlüğü savunmak ve sansürün uygulamasını "parlak değil" olarak nitelendirmek size mantıklı mı geliyor?
O halde sizin mantığınızın sonuçlarını şöyle bir sesli düşüneyim; internet çıplaklığı, bundan rant sağlamaya diş bileyen porno yapımcıları, bunlara ulaşan çocuklar, daha da kötüsü bunların ulaştığı çocuklar, yani çocuk pornosu, eh malum sapıklık bu sınır tanımıyor bir yerden mahal veriyorsunuz el vermek misali; kolunuzu kaptırıyorsunuz kaçırılan çocuğunuzun istismar edilmesi misali... hayvan istismarına ne dersiniz? Sapıtan insanlar, birbirine giren eşler... Biraz düşünün bakalım yeterince "parlak" mı bütün bunlar?
Yok değil diyorsanız, hiç sanat için soyunmak vıdırtısına girmeden çocuklarımızı dizelim porno yapımcılarının önüne. Elimizi uzatıp kendimizi kandırmaya ne gerek var, kolumuzu verelim koparsın hasta ruhlu insanlar.
Kimsenin kimsenin müstehcen bir tarafını görmeye ihtiyacı yok, bununla sanat, felsefe vesaire izah edilmez, bununla ancak istismar icra edilir. El vermek normalleşmediği sürece, kol kaptırmanın önünde daha bilinçli durulur...
Bu kadın popoları ve vajinaları olmasaydı ne satacaklardı bilemiyorum doğrusu. yaşasın kadın vücudu, herkesin karnını doyuruyor.
Yeni yorum gönder