Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

'Arap kadını halk hareketlerine kanıyla katıldı'



Toplam oy: 735

Mısır devrimini kadınlarla erkeklerin beraber yaptığını söyleyen ünlü romancı ve kadın hakları savunucusu Neval Saddavi, ''Arap kadını halk hareketlerine kanıyla katıldı" dedi.
   

Arap Baharı'nın yaşandığı Mısır, Libya ve Tunus'ta kadınlar, devrimlerden sonra yeni hak arayışı ve kazanımlar elde etme mücadelesine devam ediyorlar.


Devrimler, Arap kadınları için de özgürlüğü ifade ediyor; kadınların daha çok politikleştiği görüşü ağır basıyor.


Neval Saddavi, Mısırlı ünlü bir romancı ve kadın hakları savunucusu olarak, kadınların halk ayaklanmalarına kanları ve canlarıyla katıldığına vurgu yaparak, devrimlerde kadının rolüne işaret etti.


Mısır devrimini kadınlarla erkeklerin beraber yaptığını söyleyen Saddavi, "Arap Baharı, Arap kadınını etkilemedi, aksine Arap kadını Arap Baharı'nı etkiledi" sözleriyle kadınların devrime nasıl yön verdiğini özetledi.


Mısır'daki İngiliz işgaline karşı mücadelesiyle tanınan ve hayatının her döneminde politikayla iç içe olan Neval Saddavi, Mısır kadınının, devrimden sonra daha fazla politikleştiğine ve örgütlendiğine inanıyor.


Saddavi, kadın sorunlarının çözümü konusunda ise "Devrimler kadın sorunlarını çözmeyecek. Kadın kendi sorunlarını kendi çözecek. Kadınlar birleşecek, ağırlıklarını koyacaklar, bir yandan da devrime katılım sürecini devam ettirerek haklarını alacaklar" dedi.


Her şeye rağmen Arap kadınının beklentilerinin devrimlerden sonra arttığının altını çizen Saddavi, kadınların eskiye göre siyasetle daha fazla ilgilendiğine işaret etti.


İktidarda bulunan Mısır Yüksek Askeri Konseyi'nin kadınları siyasetten dışlamaya çalıştığını ileri süren Saddavi, "Selefiler de kadını dışlamanın peşinde, fakat kadın dövülecek veya ölecek, ama hakkını sonunda alacak" diye konuştu.


Kadının özgür olmadığı bir ülkenin özgür sayılamayacağını ifade eden Neval Saddavi, başta Mübarek rejimi olmak üzere, Mısır Yüksek Askeri Konseyi, ABD, İsrail ve Suudi Arabistan'ın Mısır devrimini yok etmeyi planladıklarını iddia etti.


Esra Abdülfettah, Mısır'da 6 Nisan Hareketi'nin kurucusu ve Mübarek'e karşı Tahrir Meydanı'nı ateşleyen isim olarak hafızalara kazındı.


Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen, fakat ödülü kazanamayan Esra Abdülfettah, birçok uluslararası kurum ve kuruluş tarafından demokrasi ve insan haklarına katkılarından dolayı ödüllendirildi.

 

 

'Bundan sonra da pes etmeyeceğiz'


Abdülfettah, Tahrir Meydanı'nda Mübarek rejimine karşı ayaklanmalarda ön safta yer aldı. "Politik ve cesur kız" olarak nitelendirilen Esra Abdülfettah, Arap kadınının devrimlerle birlikte mücadeleye katılımının arttığına vurgu yaparak, "Kadın halkın bir parçası. Halk mücadelesine katılırken demokratik, özgür bir rejime katkıda bulunarak kendi haklarımızın da mücadelesini ediyoruz" diye konuştu.

 

Kadının devrimden sonra politikada daha fazla yer almaya başladığını anlatan Esra Abdülfettah, görüşlerini, "Kadın, inandığı fikirler yüzünden dövüldü, yerlerde sürüklendi, soyuldu, ama pes etmedi. Bundan sonra da pes etmeyeceğiz" sözleriyle dile getirdi.


Arap Baharı sonrasında kadının haklarını daha fazla bildiğine dikkati çeken Abdülfettah, geleneksel tavırların bir baharla değişmeyeceğini söyledi.


Esra Abdülfettah, kadının parlamento ve devlet kademelerinde daha fazla temsil edilmesi gerektiğini, Mısırlı kadınların da bundan sonra bu alanda mücadele edeceğini sözlerine ekledi.

 

Kaynak: ntvmsnbc.com

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.