Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Artık sessizliğin sesi çıkıyor: Türkiye Ermenileri konuşuyor



Toplam oy: 606
Mehmet Ferda Balancar
Uluslararası Hrant Dink Vakfı Yayınları

Uluslararası Hrant Dink Vakfı tarafından hazırlanan ‘Sessizliğin Sesi: Türkiye Ermenileri Konuşuyor’ isimli kitapta, Ermeniler ilk kez sözlü tarih çalışmasıyla geçmişten günümüze Türkiye’de Ermeni olmayı anlatıyor.

 

 

 

Uluslararası Hrant Dink Vakfı tarafından hazırlanan ‘Sessizliğin Sesi-Türkiyeli Ermeniler Konuşuyor’ isimli kitap, Ermenilerin geçmişe, geleceğe, umutlara, barışa nasıl baktıklarını dile getiriliyor. Türkiyeli 15 Ermeni’nin anlatımlarına dayalı olan kitapta, Ermenilerin, Türkiye’ye olan sevgileri, Hrant Dink’le birlikte birçok olaya bakış açılarının değiştiği gözler önüne seriliyor. Bir katılımcının söylediği, “Ben seviyorum, burası benim vatanım. Ben buralıyım, benim için buralı olmak güzel bir şey” anlatılanların bir özeti. İşte o kitaptan alıntılar;

 

 

Babam Müslüman oldu annem terk etti

 

“1981 Bitlis doğumluyum. Üç yaşında İstanbul’a geldim. Sürgünler bitip ortalık rahatladıktan sonra din değiştirmişler. Baba eve gelip dönme kararını söylediğinde annem evi terk ediyor, birkaç hafta sonra dönüyor evine ‘mecbur kaldım’ demişti bir keresinde bana. Annem de babam da şimdi müslüman. 17 yaşında vaftiz olmaya karar verdim.”

 


1915 Türklerin travması

 

 

“Asıl mesele 1915 olaylarını konuşmak ya da konuşmamak değil. Asıl mesele 1915 olaylarının travmasından konuşmamız lazım. Türkiye’de kalan 50-60 bin Ermeni’nin üstünde bıraktığı travmada çok önemli değil asıl Türklerde büyük bir travma var. ”

 

 

Hrant’la beraber ölmek

 

“19 Ocak 2007’de sabah kalktım, Beyoğlu’nda işim vardı. İşimi bitirip eve dönerken Pangaltı’dan geçerken Agos’a uğrayayım dedim. Agos’un önünde arabadan indim saat 11 buçuktu. Başka bir işim olduğunu hatırladım ve tekrar arabaya binip devam ettim. Bazen sorarım ‘beraber mi ölürdük yoksa ben onu kurtarır mıydım’ diye. ”

 

 

 

 

 

 

Demokratik sanıyorduk

 

 

“Artık böyle bir şey olmaz diye düşünce vardı. Çok yakın bir arkadaşın beni arayıp Hrant’ı vurmuşlar dediğinde bacağına falan sıkmışlardır diye düşündüm. Öldüğü hiç aklıma gelmedi, olamaz diye düşünüyordum. Eminim ki o cenaze töreninde de bu memlekette 50 bin Ermeni yaşıyorsa 2 bin tanesi ya vardı ya yoktu. Gelmek isteyip gelemeyen ‘fotoğraf çekerler başım belaya girer’ diyen çok vardı. O cenaze töreninden sonra bu memleketle ilgili ümidim arttı diyemem çünkü bir hafta sonra Trabzonspor maçında Ogün Samast hayranı beyaz bereli adamlar vardı tribünde. O beş tane beyaz bereli cenazede yürüyen binlerce insandan daha etkili. ”

 

Kaynak: Vatan

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.