Psikolog ve yazar Susan Quilliam’ın British Medical Journal isimli akademik dergide yayınlanan makalesine göre 1908’den beri aşk romanları yayımlayan İngiliz yayınevi Mills & Boons’un kitapları bir sağlık uyarısıyla birlikte piyasaya sürülmeli.
Özellikle 70’lerde yazılan kadın kahramanın erkek kahraman tarafından kurtarıldığı, kadının kendisini ilişki odaklı zevk dolu bir yaşamın, çoklu orgazm ve sorunsuz hamileliklerin kucağında bulduğu romanlar gerçek yaşamla uyuşmuyor. Quilliam her ne kadar son dönemde yazılan romanların kadın kahramanın bir iş sahibi olması, şiddetle karşılaşması ya da farklı cinsel deneyimler yaşaması gibi daha gerçekçi öğeler içerdiğini tespit etse de değerlendirmesini değiştirmiyor. Psikolog-yazara göre bu tip romanlar korunmasız seks, istenmeyen hamilelikler, gerçekçi olmayan cinsel beklentiler ve ilişkilerde bozulmalara çanak tutuyor.
“Eğer insanlar romanların anlattığı hikayelere inanırlarsa, kendilerini sorun yaratırlar” diyen Quilliam, bu konuyla pratikte karşı karşıya kaldıklarının altını çiziyor: “Klinik tedavide romantik romanlardan etkilenmiş ve yaşamını onlarla kıyaslayan çok sayıda hasta ile karşılaşıyoruz.”
“Biz kadınlara yalnızca içgüdüsel, seçici olmayan, kendini bıraktıkları bir seks hayatı önermiyoruz. Kadının kendi cinsel arzularının farkında olmasını istiyoruz, romanlardaki gibi ‘uyanma’ yaşamasını değil. İlk seferlerinin zevk verici olmayabileceğini, orgazm konusunda problemleri olabileceğini, işlerin şefkat ve mizahla zamanla yoluna girebileceği, seksin harika ve ilişkilerin sevgi dolu olabileceğini fakat her zaman problemsiz olmadığını, ikisinden birini idealleştirmenin kalp kırıklığına giden en kısa yol olduğunu, hamilelik ve çocuk büyütmenin streslerini anlatıyoruz” diyen psikolog-yazara göre aşk romanları ise anlattıklarının etkilerini azaltıyor: “Fakat anlattıklarımız zengin bir ortamda hayatının erkeğinin parıldayan gözleriyle karşı karşıya kalan kadın kahramanın yanında pek kulağa hitap etmiyor.”
Mills & Boons da bu makale üzerine bir açıklamada bulundu: “Mills & Boons’un özdeş hale geldiği aşk romanları gündelik yaşamdan kaçmak için eğlenceli bir araçtır, gerçek yaşam rehberi değil. Okuyucularımız ikisini ayıracak kadar akıllıdır, tıpkı romantik komedi ve kadınlara hitap eden filmlerinin izleyicilerinin filmlerde gördüklerini kendi yaşamlara yansıtmayı tercih etmeyecekleri gibi.”
Yeni yorum gönder