Öğrencilerin okuma alışkanlığını arttırmak için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce başlatılan “Yazarlar Okulda” projesinde yer alan Aslı Tohumcu’nun Abis adlı kitabı, Yeni Çağ gazetesinin haberine göre “pornografiye varan yüz kızartıcı bazı cümleler” nedeniyle büyük tepki çekti.
Bazı kelime, tamlama ve cümlelerin pornografik içerikte olduğu düşünülen kitap için Türk Eğitim-Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı H. İbrahim Çakmak, “Bu türden daha birçok ifadelerin yer aldığı kitapta, ayrıca nasıl cinayet hayalleri kurulduğu, ensest ilişki anlatan ifade tutanağı vs. bu yaştaki çocukların okuyabileceği şeyler midir? Bu toplumun inancına, kültürüne, manevi değerlerine, bilime ve akla uygun mudur?” dedi. Çakmak, “Yazarın bu türden bir kitap yazması, hukuk adamlarını veya yetişkin okuyucuları bağlar. Ancak bu kitap öğrencilerimize, geleceğimizin teminatı yavrularımıza zorla okutturulmaya kalkılırsa, ben ona ’dur’derim. Sayın İl Müdürü Dr. Muammer Yıldız, İl Müdür Yardımcısı Metin Taşdemir, Komisyon’da görev alan ilçe müdürleri, şube müdürleri, Ar-Ge birimindeki görevliler, bakalım nasıl bir açıklama yapacaksınız?” diyerek sözlerine devam etti.
Tohumcu'nun yayınevi ise haberin içeriğine yönelik bir açıklama yaparak gitgide artan yasaklama ve soruşturmalara dikkat çekti:
"Geçtiğimiz günlerde Yeni Çağ gazetesinde, yazarlarımızdan Aslı Tohumcu’yla ilgili “Milli Eğitim’de Skandal” başlığıyla bir haber yayımlandı. Haberde İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı, “Yazarlar Okulda” projesi kapsamında önerilen kitaplardan, Tohumcu’nun yazdığı Abis’te “pornografiye varan yüz kızartıcı bazı cümleler” olduğu iddia ediliyor. Haberde Türk Eğitim-Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı H. İbrahim Çakmak’ın Abis’in “toplumun inancına, kültürüne, manevi değerlerine, bilime ve akla uygun olmadığına” dair ifadesi yer alıyor.
Kırmızı Kedi Yayınevi olarak bir eğitimcinin kendi kişisel değerlendirmesiyle edebiyat ürünlerini “toplumun inancına, kültürüne, manevi değerlerine uygun olanlar ve olmayanlar” diye tasnif etmesini endişe verici buluyoruz. Çakmak’ın rahatlıkla bu türden ifadeler kullanmasını, onun edebi birikimine değil ülkemizin içerisinde olduğu “muhafazakârlaştırma operasyonu”na bağlıyoruz. Asıl skandalın okullarda kitap okunmasını yaygınlaştırmak amacıyla başlatılan yararlı bir projenin edebiyat eserlerine yönelik bu türden yaklaşımlarla zedelenmeye çalışılması olduğunu düşünüyoruz. Ama çevirmenlerin ve yayıncıların yargılandığı bir ülkede herhalde bu duruma fazla da şaşırmamak gerekiyor."
Yeni yorum gönder