Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulunun verdiği rapora dayandırılarak William Burroughs'un yazdığı, Süha Sertabiboğlu tarafından dilimize çevrilen ve Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan Yumuşak Makine adlı kitabın dördüncü duruşması ve Chuck Palahniuk’un yazdığı ve Funda Uncu’nun Türkçe’ye çevirdiği, Ayrıntı Yayınları tarafından basılan Ölüm Pornosu isimli kitabın ikinci duruşması 18 Ocak Çarşamba günü, saat 11:00’da Çağlayan Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonunda arka arkaya görüldü.
Dava ÇevBir, 6.45 Yayınları ve basın tarafından izlendi.
“Sanık” sıfatıyla yargılanan Ölüm Pornosu isimli kitabın yayıncısı Hasan Basri Çıplak kitabın edebi niteliğinin değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi talebinde bulunarak savunmasını tekrar etti. Mahkeme kitabın orijinalinin incelenmesi için bilirkişiye yollanması kararı aldı.
Hemen ardından görülen Yumuşak Makine duruşmasında ise "Sanık" sıfatıyla yargılanan kitabın çevirmeni Süha Sertabiboğlu ve yayıncısı İrfan Sancı bir önceki duruşmada söz konusu eserin Karşılaştırmalı Edebiyat bölümüne gönderilmesi ve bilirkişi raporunun bu konunun uzmanları tarafından yazılması talebinde bulunmuştu. Hâkim daha önceki duruşmalarda talep edilmesine rağmen kitabın hâlâ bilirkişiye gönderilemediğini açıkladı. Mahkemenin bilirkişi listesinde bulunan uzmanların kitabı incelemeyi kabul etmediği ve mahkemenin bilirkişi bulma konusunda çalışmalarına devam ettiği bildirildi.
Hakim "Avrupa da yargılıyor" dedi ama verdiği örnek yine Türkiye çıktı
Mahkemenin kitabı inceleyecek bir bilirkişi bulamamasının açıklanması üzerine avukatlar tarafından Karşılaştırmalı Edebiyat ve Batı Dilleri bölümlerinden, alanında uzman kişiler önerildi. Söz konusu kitabın yayıncısı İrfan Sancı bir eserin edebi olup olmadığına herhangi bir kurulun verdiği raporla karar verilemeyeceğini tekrar etti. Kitabın bilirkişiye hâlâ gönderilmemesi yüzünden yargı sürecinin boşu boşuna uzadığını belirterek “Tüm dünyada edebi eser olarak yayımlanan ve serbestçe okunan bu kitabın edebi olup olmadığını soruşturmak bir tek Türklerin mi aklına geldi?” diye sorunca Hâkim “çevirinin tam olarak yapılıp yapılmadığını da soruşturmamız gerekiyor” gerekçesiyle karşılık verdi. Sancı “Bu konuda inceleme yapabilecek meslek örgütleri var. Çevirmenler Birliği gibi meslek örgütlerine çevirinin düzgün yapılıp yapılmadığı sormak da mı aklınıza gelmiyor, bu kararı onlar da verebilir,” dedi ve dünyanın hiçbir yerinde buna benzer davaların görülmediğini, bir tek Türkiye’de edebi eserlerin müstehcenlik suçlamasıyla yargılandığını belirtti. Bunun üzerine hâkim bunun doğru olmadığını, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde de benzer davalar görüldüğünü, hatta bir Fransız yazarın kitabının yargılanmış olduğunu belirtti. İrfan Sancı ise hâkimin örnek gösterdiği davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yine Türkiye’den gittiğini ve söz konusu kitabın Guillaume Apollinaire’in “On Bir Bin Kırbaç” isimli eseri olduğunu; kitabın 1999’da yayımlandıktan sonra yargılanıp toplatıldığını ancak AİHM’in Guillaume Apollinaire’in dünya kültür mirasının bir parçası olduğunu belirterek Türkiye’yi bu davadan dolayı mahkûm ettiğini hatırlattı.
Mahkeme, bir kez daha, "söz konusu kitap" Yumuşak Makine'nin bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.
İki dava yine birlikte görülecek
İki davanın da bir sonraki duruşması yine aynı güne ertelendi. 13 Mart 2012 günü saat 09.30’da aynı mahkemede “Ölüm Pornosu” isimli eserin üçüncü duruşması ve arkasından “Yumuşak Makine”nin beşinci duruşması görülecek.
Sel Yayıncılık twitter hesabında mahkemedeki ilginç diyaloglara dair notları paylaştı, traji-komik:
İrfan Sancı:Bütün dünyada yayınlanan bir kitabın edebiliğini araştırmak bir tek Türklerin mi aklına geldi?
Hakim: Başka ülkelerde de oluyor böyle davalar, AİHM'de var bir Fransız yazarın davası.
İrfan Sancı: O dava da Türkiye'den, Guillaume Apollinaire'in kitabı ile ilgili. Hakim: Hayır değil, başka bir ülke o. (Davanın ayrıntıları verildi, zaten savunmamızda da yazılı olarak örneklendiği belirtildikten sonra, ikna olundu!)
İrfan Sancı: Peki bir kitabın edebi olup olmadığına dair rapor alınması size garip gelmiyor mu?
Hakim: Edebi olup olmadığına ben de karar veririm aslında, ben çok kitap okurum, bu kitabi da okudum. Ama sorun çeviri olmasında.
İrfan Sancı: Çeviri için Çevbir'e başvurulabilir, onlar da meslek örgütü olarak düzgün yapılıp yapılmadığına karar verebilirler.
Hakim: Düzgün yapılıp yapılmadığı bizi ilgilendirmez, o vatandaşı ilgilendirir.
İrfan Sancı: Evet aslında, bütün bu konular, edebi olup olmadığı da dahil vatandaşı ilgilendiriyor ama davayı siz açıyorsunuz.
Hakim: Tamam orası öyle ama devlet de kural koyacak, yoksa düzensizlik alır başını gider.
İrfan: Devlet kendi yasasında "edebi eserler kapsam dışıdır" diyor zaten, bu yasa bizim için geçerli değil mi?
Hakim: E biz de edebi mi değil mi onu soracağız işte ama bilirkişi bulamıyoruz.
İrfan Sancı avukatı: O zaman biz önerelim hakim bey, alanında yetkin isimler?
Hakim: Yok ben bir arkadaştan haber bekliyorum bu hafta, arayacak beni, ayarlayacağım, ondan gelmezse sizinkilere bakarız.
Böyle dedi, hatta "bir haftadır özel olarak bilirkişi bulmaya çalışıyorum" diye de ekledi...
Kayıtlara şöyle geçti: "Dava dosyasının bilirkişiye verilemediği anlaşıldı."
Yeni yorum gönder