Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Bir Murakami romanında yaşıyor olabilir misiniz?



Toplam oy: 1235

Haruki Murakami’nin tüm kitaplarını okumuş olmamıza gerek yok, herhalde edebiyatın rock yıldızı tahtına oturmuş bu Japon romancının romanlarında kurduğu dünyanın fantastik cazibesinden hepimiz haberdarızdır. Fantastik bir dünyayı son derece ikna edici inşa etmesi de Murakami’nin nevi şahsına münhasır yazarlık yeteneğinden ileri geliyor. Öyle ki, Murakami okurları için yeri geliyor fantastik ile gerçeği ayırt edebilmek güçleşiyor. Öyleyse gelin hem Murakami’nin romanlarında bir gezintiye çıkalım, hem de test edelim: Acaba bir Murakami romanının içinde yaşıyor olabilir misiniz?

 

1-    Susuz, kuru bir kuyuya rastlıyorsunuz ve bir anda kuyunun dibine, karanlığa doğru inmek istiyorsunuz. Kuyunun dibi oturup hayatınızda neler olduğunu tartmanın en ideal yeri gibi gözüküyor gözünüze bir anda. Tüm bunlar olurken elinizde bir beyzbol sopası var ve sopayı var gücünüzle yere çarpıyorsunuz.

 

2-    En yakın arkadaşınız bir anda sizinle arkadaş olmayı kesiyor. Önce sizi görmezden gelmeye başlıyor, sonunda da tüm ilişkinizi sıfırlıyor. Siz sorunun ne olduğunu öğrenmeden, bu gizemle yaşamaya devam ediyor ve sadece kendinizi suçluyorsunuz.

 

3-    Çoğu insanın yanında huzursuzsunuz ve kedilerle konuşmak gibi inanılmaz bir yetenek geliştirdiniz. Onlar da size yanıt veriyor ve yan yana oturup çok normal diyaloglar yürütebiliyorsunuz.

 

4-    Kediniz ve eşiniz sizi terk etti. Şimdi size çok tuhaf bir kadın arkadaşlık ediyor, sizi garip isteklerde bulunmak için sık sık arıyor.

 

5-    Tam işler yolunda gidiyor derken kız arkadaşınız sizi terk ediyor ve bir sığınma evinde yaşamaya karar veriyor. Üstüne üstlük burada intihar ediyor ve siz onun sizi niye terk ettiğini bile anlayamadan bir ömür boyu bu gizemle yaşamak zorunda kalıyorsunuz.

 

6-    Ütü yapmaktan büyük keyif alıyorsunuz. Kıyafet ütülemek kafanızı rahatlatıyor ve sizi hiçbir şeyin dinginleştiremediği kadar dinginleştiriyor.

 

7-    Garip bir adam her gün sizin de müdavimi olduğunuz bara geliyor. Kimseyle konuşmuyor ve daima kitabına gömülü halde oturuyor. Arkadaşınız ya da tanıdığınız biri değil; ama tam siz başınızı derde sokacakken içgüdülerinizin peşinden gitmek yerine bu adamın dediğini yapıyorsunuz.

 

 

 

8-    Al dente kıvamında, müthiş derecede lezzetli spagetti pişirebiliyorsunuz, ama bir gurme değilsiniz. Bir basit sandviç ve bir kutu bira ile öğününüzü geçiştirebilirsiniz. Ne yiyeceğinizi düşünerek vakit harcamak size göre değil, bunun yerine bir bankta oturup bugünü ve geçmişi irdelemeyi tercih edersiniz.

 

9-    Şayet bir erkekseniz seks sizin için yalnızca fiziksel bir ihtiyaç ve çoğunlukla yaşlı ya da evli kadınlarla takılmayı tercih ediyorsunuz, çünkü sizden bir ilişki beklentileri olmuyor. Sizi olduğunuz gibi kabul ediyorlar ve düşünce akışınıza asla müdahale etmiyorlar. Aşk elbette bambaşka bir mesele; her zaman köşesinden dönmeyi becerdiniz.

 

10-    Şayet bir kadınsanız, gizemli birisiniz. Hislerinizi ufak ufak ve parça parça açıklamayı seçiyorsunuz ve kocanızı/sevgilinizi/hayranlarınızı bu yüzden çıldırma noktasına getiriyorsunuz.

 

11-    Eski caz plaklarını ve klasik müziği çok yakından takip ediyorsunuz.

 

12-    Paralel evrenin varlığına inancınız tam. Çocukluk aşkınıza gökyüzünde iki tane ayın olduğu bir yerde rastlayacağınıza inanıyorsunuz. Eylemleriniz, içgüdüleriniz ve arzularınızla şekilleniyor.

 

13-    Çok iyi bir dinleyicisiniz ve insanların hikayelerini dinleyerek saatler geçirebilirsiniz. Ayrıca hiçbir zaman aceleniz olmaz ve hatta genellikle çok da zamanınız olur, öyle ki, spontane bir Yunanistan gezisine çıkabilir veya bir anda bir suikast işine girişebilirsiniz.

 

14-    Sıradan bir doğumgününde en derin arzunuzu yerine getirecek ve doğumgününü sıradışı hale getirecek biriyle tanışırsınız.

 

15-    Kütüphaneler eviniz gibidir. Her zaman. Rahatlıkla bir kütüphanede yaşayabilirsiniz.

 

 

 


 

 

EB


Kaynak: Scroll.in

 

* Görsel: Naz Tansel

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.