Haruki Murakami’nin tüm kitaplarını okumuş olmamıza gerek yok, herhalde edebiyatın rock yıldızı tahtına oturmuş bu Japon romancının romanlarında kurduğu dünyanın fantastik cazibesinden hepimiz haberdarızdır. Fantastik bir dünyayı son derece ikna edici inşa etmesi de Murakami’nin nevi şahsına münhasır yazarlık yeteneğinden ileri geliyor. Öyle ki, Murakami okurları için yeri geliyor fantastik ile gerçeği ayırt edebilmek güçleşiyor. Öyleyse gelin hem Murakami’nin romanlarında bir gezintiye çıkalım, hem de test edelim: Acaba bir Murakami romanının içinde yaşıyor olabilir misiniz?
1- Susuz, kuru bir kuyuya rastlıyorsunuz ve bir anda kuyunun dibine, karanlığa doğru inmek istiyorsunuz. Kuyunun dibi oturup hayatınızda neler olduğunu tartmanın en ideal yeri gibi gözüküyor gözünüze bir anda. Tüm bunlar olurken elinizde bir beyzbol sopası var ve sopayı var gücünüzle yere çarpıyorsunuz.
2- En yakın arkadaşınız bir anda sizinle arkadaş olmayı kesiyor. Önce sizi görmezden gelmeye başlıyor, sonunda da tüm ilişkinizi sıfırlıyor. Siz sorunun ne olduğunu öğrenmeden, bu gizemle yaşamaya devam ediyor ve sadece kendinizi suçluyorsunuz.
3- Çoğu insanın yanında huzursuzsunuz ve kedilerle konuşmak gibi inanılmaz bir yetenek geliştirdiniz. Onlar da size yanıt veriyor ve yan yana oturup çok normal diyaloglar yürütebiliyorsunuz.
4- Kediniz ve eşiniz sizi terk etti. Şimdi size çok tuhaf bir kadın arkadaşlık ediyor, sizi garip isteklerde bulunmak için sık sık arıyor.
5- Tam işler yolunda gidiyor derken kız arkadaşınız sizi terk ediyor ve bir sığınma evinde yaşamaya karar veriyor. Üstüne üstlük burada intihar ediyor ve siz onun sizi niye terk ettiğini bile anlayamadan bir ömür boyu bu gizemle yaşamak zorunda kalıyorsunuz.
6- Ütü yapmaktan büyük keyif alıyorsunuz. Kıyafet ütülemek kafanızı rahatlatıyor ve sizi hiçbir şeyin dinginleştiremediği kadar dinginleştiriyor.
7- Garip bir adam her gün sizin de müdavimi olduğunuz bara geliyor. Kimseyle konuşmuyor ve daima kitabına gömülü halde oturuyor. Arkadaşınız ya da tanıdığınız biri değil; ama tam siz başınızı derde sokacakken içgüdülerinizin peşinden gitmek yerine bu adamın dediğini yapıyorsunuz.
8- Al dente kıvamında, müthiş derecede lezzetli spagetti pişirebiliyorsunuz, ama bir gurme değilsiniz. Bir basit sandviç ve bir kutu bira ile öğününüzü geçiştirebilirsiniz. Ne yiyeceğinizi düşünerek vakit harcamak size göre değil, bunun yerine bir bankta oturup bugünü ve geçmişi irdelemeyi tercih edersiniz.
9- Şayet bir erkekseniz seks sizin için yalnızca fiziksel bir ihtiyaç ve çoğunlukla yaşlı ya da evli kadınlarla takılmayı tercih ediyorsunuz, çünkü sizden bir ilişki beklentileri olmuyor. Sizi olduğunuz gibi kabul ediyorlar ve düşünce akışınıza asla müdahale etmiyorlar. Aşk elbette bambaşka bir mesele; her zaman köşesinden dönmeyi becerdiniz.
10- Şayet bir kadınsanız, gizemli birisiniz. Hislerinizi ufak ufak ve parça parça açıklamayı seçiyorsunuz ve kocanızı/sevgilinizi/hayranlarınızı bu yüzden çıldırma noktasına getiriyorsunuz.
11- Eski caz plaklarını ve klasik müziği çok yakından takip ediyorsunuz.
12- Paralel evrenin varlığına inancınız tam. Çocukluk aşkınıza gökyüzünde iki tane ayın olduğu bir yerde rastlayacağınıza inanıyorsunuz. Eylemleriniz, içgüdüleriniz ve arzularınızla şekilleniyor.
13- Çok iyi bir dinleyicisiniz ve insanların hikayelerini dinleyerek saatler geçirebilirsiniz. Ayrıca hiçbir zaman aceleniz olmaz ve hatta genellikle çok da zamanınız olur, öyle ki, spontane bir Yunanistan gezisine çıkabilir veya bir anda bir suikast işine girişebilirsiniz.
14- Sıradan bir doğumgününde en derin arzunuzu yerine getirecek ve doğumgününü sıradışı hale getirecek biriyle tanışırsınız.
15- Kütüphaneler eviniz gibidir. Her zaman. Rahatlıkla bir kütüphanede yaşayabilirsiniz.
EB
Kaynak: Scroll.in
* Görsel: Naz Tansel
Yeni yorum gönder