Türkçede Şehir ve Şehir, Kral Fare ve Perdido Sokağı İstasyonu kitapları bulunan China Mieville, dijital çağda korsan karşıtı önlemleri “samimiyetsiz, ikiyüzlü, başarısız” ve “sanatsal olarak ucube” ifadeleriyle niteledi.
Edinburgh’da devam eden kitap festivalinde 'Romanın Geleceği' konulu bir tartışmada konuşan İngiliz yazar, tıpkı albümleri remix’leyip yayınlayan müzikseverler gibi, okuyucuların gelecekte bir romanı budayıp değiştirebileceğini söyledi.
Kendisinin ve meslektaşlarının “gerilla editörlere hazır” olmaları gerektiğini söyleyen Mieville, “Gelecekte, Ali Smith ya da Ghada Karmi’nin son kitabını okuyup okumadığınız sorulduğunda, cevap ‘evet ya da hayır’ olmayacak. Daha çok şöyle olabilir: "Hangi karışım olabilir?" İskoçya’dan Arjantin’e, Dominik Cumhuriyeti’nde Pakistan’a uzanan birçok ülkeden 50 yazarın katıldığı toplantıda Mieville, yazarlar, kitaplar, okuyucular, kişisel yayıncılık, kurmaca ve hayran kurgusu arasında bulanık sınırlar olduğunu da sözlerine ekledi.
Organizasyona katılanlar arasında Ali Smith, Yiyun Li, Ahdaf Soueif ve Jackie Kay de bulunuyordu.
Hayatımızı kazanamayacağız
Organizasyon, 1962’de düzenlenen Edinburgh Yazarlar Konferansı’nın 50’nci yıldönümünde gerçekleştirildi. Yazarlar arasındaki hararetli sohbetlere evsahipliği yapan ilk organizasyona Rebecca West, Muriel Spark ve Mary McCarthy gibi yazarlar katılmıştı.
İnternet ve dijital dağıtımın kurmaca üzerindeki etkisinin "geliştirilmiş” e-kitap yaratmaktan yana olmayacağını söyleyen Mieville, “Etki, bundan ziyade, metinlerin açıklığını artırmak şeklinde olacak. Ellerini bir kitabın içine sokmak isteyen ve içini karıştırıp bir şeyler eklemek ya da bir şeyler çıkarmak isteyen herkes, çok zorlanmadan istediğini yapabilecek” dedi.
Ancak; Tales from the Mall (Alışveriş Merkezinden Hikayeler) kitabının yazarı Ewan Morrison, Mieville’in gelecek vizyonunu “naif” olarak tanımlarken, dotkomünizm dediği mefhumu baz aldığını, bütünlüğe dayanan gayrımeşru bir solculuk olduğunu ve herkesin bilginin paylaşılacağı bir dünyaya doğru gittiğini söyledi. Bu yeni dünyadaki sorunun yazarları tedavülden kaldıracağını söyleyen Morrison, “Bu yüzden, hiçbirimiz, parça parça ezilen tüm bu kitaplara sahip olduğumuzda hayatımızı kazanamayacağız” ifadesiyle görüşlerini ifade etti.
Eşkıyalığın önü kesilsin
Şair John Burnside ise “Orijinal metin her zaman kalacak. Çalınmayacak” diyen Mieville’in görüşüne karşı çıkarak gelecekteki online ütopya konusundaki çekincelerini dile getirdi. Burnside, “Metin her zaman orada olacak diyorsunuz. Devlete, büyük şirketlere ve dindar kaçıklara metni silip onu kendi versiyonlarıyla –öyle ki Suç ve Ceza’nın sonunda Raskolnikov İsa’yı bulur ve Utah’a yerleşir, sonrasında ise mutlu bir hayat yaşar– değiştirmeyecekleri konusunda güvenmiyorum” dedi. Burnside sözlerine şöyle devam etti: “Teknolojinin verdiği heyecanı tartışmıyorum. Ben sadece elinde balta, ehemmiyet gösterdiğimiz metinleri silmeye çalışabilecek türden insanlara karşı çok tedbirli olunmasına ve şüphe duyulmasına teşvik ediyorum.”
Yazara maaş bağlansın
China Mieville yazarlar için nitelikli işçinin maaşına yakın bir ücret önerdi ve şöyle dedi:
İyiyi kötüden ayırmada başarısız olan piyasanın ucube eşkıyalığının önü kesilecektir. Çoksatan yazarların gelir kaybetmelerine neden olacak ama birçok yazarın tam zamanlı yazmasını sağlamak anlamına gelecek.
Romancılar niçin aşırı anksiyeteye sahip?
Tartışmada konuşan yazarlar, roman biçiminin geleceği konusundaki negatif algıyla ilgili de düşüncelerini ifade ettiler. Şair Jackie Kay, “Tıpkı dindar insanların dünyanın sonunu sorguladıkları gibi, romancılar da çoklukla romanın sonu konusunda tahmin yürütüyorlar” ifadesiyle edebiyat ortamındaki karamsarlığı sorguladı. “Şairler şiirin sonu hakkında hiç konuşmaz diyen Kay, “Romancılar niçin bu aşırı anksiyeteye sahip” diye sordu. Pakistanlı romancı Kamila Shamsie ise önemli teknolojik değişimlerin ortaya çıkardığı yaratıcılık üzerine konuştu. Televizyon ve filmin yükselişe geçtiği dönemde, hâkim hikaye anlatma biçimi sayfadan ekrana kaydığı zaman, Italo Calvino gibi yazarlarların ortaya çıktığını söyleyen Shamsie, “Roman gidecek başka bir yer bulmak zorunda. Yeni, farklı ve senden daha büyük bir şeyin teşkil ettiği tehdit, Calvino’lar yaratırsa, o zaman bu bir tehdit değildir” dedi.
Kaynak: Taraf/Guardian
''Raskolnikov İsa’yı bulur ve Utah’a yerleşir, sonrasında ise mutlu bir hayat yaşar– değiştirmeyecekleri konusunda güvenmiyorum''
her şeyi özetleyin cümle aslında...
Yeni yorum gönder