Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Bu bir Murakami dalgasıdır



Toplam oy: 751

Kendini “Japon edebiyat dünyasının kara koyunu” olarak adlandıran Haruki Murakami’nin ‘1Q84’ adlı romanı nihayet ABD’de yayımlandı. Okurlar, kitabı satın almak için uzun kuyruklarda bekledi...




Haruki Murakami’nin son romanı 1Q84’ün İngilizce çevirisi raflardaki yerini aldı. Geçen hafta İngiltere’de yayımlanan ve uzun kuyrukların oluşmasına yol açan roman, önceki gün ABD’de yayımlandı. New York’ta bulunan pek çok kitabevi, ünlü yazarın yeni romanını hayranlarıyla buluşturmak için geceyarısı özel etkinlikler düzenledi. Murakami’nin 1Q84’ünün yeni Harry Potter kitabı gibi bir heyecan dalgası yarattığı ifade edildi.

 

 

New York’ta kitabevlerinin önünde geceyarısının gelmesini bekleyen kalabalıklar, Murakami’nin Yaban Koyununun İzinde, Zemberekkuşu’nun Güncesi gibi romanlarından bölümler okudular. Okurların, bilhassa Murakami’nin George Orwell klasiği 1984 romanına nasıl gönderme yaptığını merak ettikleri ifade edildi. Roman, 18 ekimde Britanya’da yayımlandığında da büyük rağbet görmüş, kitabevlerinin önünde kuyruklar oluşmuştu.

 

 

1000 sayfalık heyecan fırtınası

 


 

Murakami’nin 1Q84’ü 2009’da Japonya’da yayımlandığında, bir ay içinde bir milyon satış eşiğini geçerek rekor kırmıştı. Üçüncü kitabın geçen yıl yayımlanmasıyla birlikte, serinin Japonya’da ulaştığı toplam satış rakamı dört milyona yaklaştı. Murakami’nin beş yıl aradan sonra yazdığı kitabın çevirileri de dünya çapında büyük ilgi gördü. 1Q84’ün yarattığı heyecan dalgasının genellikle Harry Potter kitaplarına nasip olduğu sıklıkla belirtildi. Zira kitabın Fransa’daki baskısı yaz aylarında 70 bin kopya ile piyasaya sürüldüğünde, yayınevi bir hafta içinde bütün kitapların tükenmesi üzerine yeni baskıya girmek durumunda kalmıştı.

 

 

1000 sayfa uzunluğundaki yeni Murakami romanı, kadın bir katille erkek bir romancının hayatının kesişmesiyle ortaya çıkan sürrealist olayları anlatıyor. Romanları 40’ı aşkın dile çevrilen yazar, büyük bir kurbağanın bir satış elemanını epik bir düelloya davet ettiği, gökten balıkların yağdığı fantastik “Murakami dünyası” ile dünya çapında geniş bir okur kitlesi kazandı. Murakami, ağzı sıkılığı yücelten Japon geleneklerinin azimli bir muhalifi olarak tanınıyor. Murakami “Japon yazarları eskiden acı hakkında erişilmez bir üslupla yazardı. Onlar için acı çekmek estetik bir sorundu” diyor. Haruki Murakami’nin Japonya’yla da çelişkili bir ilişkisi bulunuyor. Kendini “Japon edebiyat dünyasının kara koyunu” olarak adlandıran Murakami, “Benim, klasik üsluptan hayli uzak olan tarzımı eleştiriyorlar. Japonya’yı terk etme nedenlerimden biri de buydu. Kendim olabilmek için gitmem gerekti” demişti.

 

 

Larsson ve Bolano karışımı

 

 

 

1984 yılında sekiz aylık bir süreyi kapsayan 1Q84, ev içi şiddet kurbanlarının öcünü alan spor salonu eğitmeni Aomame ile “Küçük İnsanlar” olarak bilinen yaratıkların ziyaretine uğrayan bir kız hakkında novella yazan matematik öğretmeni Tengo’nun gözlerinden anlatılıyor.

 



Britanyalı eleştirmenlere göre 1Q84’ün ilk bölümleri, Stieg Larsson ve Roberto Bolano karışımını andırıyor. Roman, Metropolitan Otobanı’nda trafiğe takılan Aoname ile başlıyor. Aomame, eşini döven bir petrol simsarını bir buz kıracağı ile öldürmeyi planlamaktadır. Bir cani ile evlenen çocukluk arkadaşının cinayete kurban gitmesine kızgın olan Aoname, ev içi şiddete maruz kalan kadınların öcünü almaktadır. Tengo’nun editörü ise yeni bir edebiyat ödülünde yarışmak üzere Tengo’dan kötü yazılmış bir novellayı yeniden yazmasını ister. Novellanın 14 yaşındaki yazarı Fuka-Eri 1995’te Tokyo metrosuna gazlı saldırıda bulunan Aum kültüne benzer bir dinî topluluktan kaçmaktadır. Yeniden yazılan novellanın edebiyat ödülünü kazanması ve yayımlandığında büyük bir olay yaratması ise, Tengo’nun sırrını saklamasını gittikçe zorlaştıracaktır. İki farklı anlatının biraraya gelmesinin sebebi ise yıllardır birbirini görmeyen Aomame ile Tengo’nun birbirine âşık olmasıdır. Fuka-Eri’nin kaçtığı topluluğun liderinin genç kızlara tecavüz ettiğinin ortaya çıkması ise bir başka kesişme noktası oluşturacaktır. 1Q84, Türkçede Doğan Kitap tarafından kasım 2012’de yayınlanacak.

 

 

Kaynak: Taraf

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.