İsveçli çocuk kitapları yazarı Linnea Johansson, yeni boyama kitabı projesi Super Strong Princess (Aşırı Güçlü Prenses) ile prenses hikayelerindeki alışılageldik cinsiyetçi yaklaşımlara meydan okuyor. Klasik prenses hikayelerinde cadılar ve prenseslerin her daim birbirine karşıt konumlandırılmasından rahatsızlık duyan Johansson, bu projeye başlamaya karar vermiş. Johansson'a göre bu tip hikayelerde cadılar "kötü" prensesler ise "iyi" olarak niteleniyor. Oysa tam tersi bir hissiyat verilse de, asıl rol model olarak alınması gerekenler cadılar. Nitekim klasik hikayelerde cadılar genellikle güçlü karakteristik özellikleri, bağımsızlıkları, deneyimleri ve güçleri ile resmedilirken, prensesler gençlikleri, güzellikleri, masumiyetleri ve edilgenlikleriyle sunuluyor. Ayrıca yazara göre bu tip bir ikili yaklaşım cadılar ve prensesleri sürekli birbirine düşman olarak konumluyor ve kadınlar arasında dayanışma olanağının önünü kapıyor. Böylesi bir durumda prensesin tek şansı bir prensin gelip onu cadıdan kurtarmasını beklemek oluyor. Yazara göre burada verilmek istenen tek mesaj, "Cadı olmayın" yani “Bağımsız, deneyimli, güçlü ve karakterli bir kadın olmayın!”
Tüm bu kısıtlayıcı yaklaşımlara karşı çıkan Johansson, Super Strong Princess (Aşırı Güçlü Prenses) adlı boyama kitabında prenses filmlerinden seçtiği on favori karakteri baştan aşağı yeniliyor. Yazar, bu pasif prenses karakterlerine güçlü bir ifade yeteneği veriyor, onları çekingen ve durgun hallerinden koparıyor. Johansson, bu karakterlerin odağını vücutlarından beyinlerine yöneltirken, onları yüksek sesle konuşan, çarpıcı kimseler haline getiriyor. Böylece bu kitapta prensesler cadılara dönüşüyor, ancak Johansson'ın sözlüğünde "cadılık" bir hakaret değil, her kadının ulaşması gereken bir mertebe ve prenseslere bahşedilecek güzel bir iltifat!
Johansson'un projesine ulaşmak için tıklayınız.
EB
Yeni yorum gönder